Ülkemizde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e karşı karın
ağrısı olanların yanlışları bir türlü bitmiyor. Bugün bağımız ve hür olarak
ayakta kalan Türkiye Cumhuriyet’inin kurucusu Atatürk’e karşı köhnemiş
düşüncelerin ürettiği saçmalıklar artık kabak tadı vermeye başladı.
Bu kişilerin zırvalıkları zaman zaman gündeme gelse de, çığ
gibi tepki karşısında geri adım attıklarını görüyoruz. Atatürk’ün kurucusu
olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konulara hassasiyet göstermesi
gerektiğini kime sorsanız söyler.
Ancak gelin görün ki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son
bombası da ortaya çıktı. Yeni Çağ Gazetesi’nde yer alan habere göre bu kurum
çıkardığı aylık dergide yine Atatürk’ümüzü unuttu. Çanakkale Zaferi’ne yer
verdiği dergide yer alan makalede Atatürk’ün adını bir kez anmaktan imtina
edildi. Arkadaş neyin peşindesiniz bir net olarak söyleyin de bilelim.
Makale kaleme alınıyor Alman General, İngiliz ve Fransız
komutanlardan bahsediliyor, adlarına yer veriliyor Atatürk unutuluyor. Bu
savaşta ülkemi parçalamak isteyenleri tarihe gömen Atatürk’ü unutmanızın
affedilir tarafı yoktur.
Zaferin mimarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü yok saymak
ile kazanım elde ettiğini sananlar tarihin hangi sayfalarında yer alacağına
varın düşünün. Kahramanları yetiştirenlerin ayaklarının altı öpülesi analarımız
olduğunu bilmeyen yoktur.
Analarımızın vatan için şahadete gönderdiği evlatları
arasında inkar etmeye kalksanız da, kabul etseniz de etmeseniz de Atatürk
vardır. Analarımız doğrudur Fatihleri, Yavuzları, Şeyh Şamilleri, nene
hatunları yetiştirmiştir, kimsenin bir diyeceği yoktur, olamazda.
Ancak Atatürk’ü yok sayılmasına denilecek çok söz vardır.
Din adına görevlendirenlerin oturdukları koltuğun, bulundukları kurumun var
olmasının altında imzası olan Atatürk’ü yok sayma gibi bir saygısızlığa
bürünmesinin kabul edilir tarafı yoktur.
Çanakkale hutbesinde bile Atatürk’e yer vermeyen diyanetin
başındakiler bir an önce o koltukları terk etmeliler. Ayıptır beyler ayıptır.
Bu millet ne çektiyse bu tip anlayışlardan çekmiştir. Milleti ayrıştırmaya,
değerlerini yok saymaya Atatürk’ü unutturmaya doğru sürüklediğini sanan bu
anlayışı bir kez daha kınıyorum. Umarım etkili ve yetkili olan kişiler Diyanet
İşleri’nin bu yanlışlarına bir dur der.