Seçimde sloganlar halkın ilgisini çekiyor. Dün yolda yürürken vatandaşın biri, “İktidar partisi ‘Gönüllere gireceğiz’ sloganını kullanıyor. Partililerine ‘Gönüllere girin, çalmadık kapı bırakmayın’ diye talimat veren yöneticiler, diğer taraftan muhalefet partilerine ağızlarına ne gelirse söylüyorlar. Şimdi sormak gerek, gönüllere nasıl gireceksiniz? Muhalefet partisine oy veren kişiler, partisine ve yöneticilerine ağzına geleni söyleyen bir anlayışın gönlüne girmesine nasıl izin verecek? Allah aşkına kandırmayın milleti. Bu milleti ne yerine koyuyorlar? Vatandaş geçim derdine, bunlar seçim derdine düşmüş. Lütfen aklımızla dalga geçmesinler” dedi.

İlginç gerçekten, ‘Gönüllere gireceğiz’ diyeceksin, muhalefet partisine ilgi duyanların gönlüne bu söylemlerle mi gireceksin? İktidar mensuplarının, muhalefet partisi adayları, partilerin genel başkanları ve yöneticileri için söylediklerinin gönüllerde karşılık bulmadığını, vatandaşın sözlerinden anlamak mümkün. Bizim muhalefete gönül verenlere ihtiyacımız yok. Bizler mevcudumuzu korumak adına bu yolu seçtik denilebilir, bilmem bu gidişatta bu söylem karşılık görür mü?

Siyasette gönül işi karşılık bulur ama gönül kapıları herkese açılınca karşılık bulur. Kişiler ya da başka partiye oy verenleri ötekileştirerek gönülde yer bulmak hayalcilik olur.

Yazımı gönülle ilgili çok anlamlı ve özlü sözlerle noktalamak istiyorum:

* Ey gönül! Sen sen ol, kimsenin gönlünü yıkma. Dikenin ucuna çık da edep çizgisinden çıkma. (Mevlana)

* İnsan ne kadar yükseIirse, gönIü o kadar aIçaImaIıdır. (M. T. Cicero)

* Söz biIincidir ki onun denizi gönüIdür ve gönüI, bütün anIamIarı kendisinde topIar. (AIi Şir Nevai)