Duyun millet duyun! Seçim mi, geçim mi? Gerçi ikisi de
birbirine endeksli. Seçim meydanlarında boy gösteren iktidarın döneminde
işsizlik aldı başını gidiyor. Bundan hiç kimse bahsetmiyor. İşsizliğin
arttığını ben değil TÜİK diyor, görünen köy kılavuz istemiyor.
Ne diyor TÜİK? “Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı
yaştakilerde işsiz sayısı 2018 yılında bir önceki yıla göre 83 bin kişi artarak
3 milyon 537 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puanlık artışla %11
seviyesinde gerçekleşti.” Meydanlarda her türlü söylem havada cirit atıyor,
istihdam adına somut bir şeyler dile getirilmiyor.
“Tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,1 puanlık
azalışla %12,9 olarak tahmin edildi. 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik
oranı 0,5 puanlık azalış ile %20,3 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 0,1
puanlık artışla %11,2 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde 0,1 puanlık
artışla %9,5 kadınlarda ise 0,2 puanlık azalışla %13,9 oldu.” Bu tablo
karşısında ekonominin güzel olduğunu söylemek hiç de inandırıcı gelmez. Bu
nedenle seçimin son virajından vatandaşlar işsizlik için çözüm önerilerini
bekliyor.
Diğer taraftan benzin fiyatının zamlanacağı söylendi. Sektör
yetkilileri zammın cüzi değil 17 kuruş olacağını iddia ettiler. Bu zammın
gelmesi halinde 13-14 kuruşun pompaya yansıyacağını, geri kalanın da eşel mobil
sisteminden karşılanacağını ileri sürdüler.
Ekonomide önlenemeyen çöküşün yansımalarını çarşıda,
pazarda, mutfakta yaşayan vatandaşlar şimdi de benzine yapılacağı söylenen 17
kuruşluk zam karşısında ne yapacak acaba? Uluslararası piyasada benzin fiyatı
yükselirken, ülkemize de yansıması kaçınılmaz bir gerçek. Dolar kuru ise
zikzaklar çiziyor, seçim freni olsa da tehlike çanları çalıyor.
Ekonomideki olumsuzluğun bir başka göstergesini de TEPAV
ortaya koydu. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın araştırması
Türkiye’de bölgeler arasındaki gelir eşitsizliğini ve kişi başı gelirin nasıl
eridiğini gözler önüne serdi. Bu tespite göre 2007 yılında ülkemizde kişi
başına gelir 9 bin 597 dolar iken bu rakam geçen yıl 9 bin 562 dolara düştü.
2013 yılında zirve yapan kişi başı gelir 12 bin 396 doların beş yılda yüzde
30’a yakın eridiği ortaya konuldu. Ne diyelim, bu tablonun daha da kötüye
gitmemesini temenni etmekten başka?