Evinde, askerine çarık diken dedelerimize,
çorap ören nenelerimize selam olsun. Kağnısı ile cepheye mermi taşıyan
Eliflere, Fatmalara, Ayşelere selam olsun. Evindeki ununu, aşını, yağını,
peynirini askerimizle paylaşan, köylümüze, çiftçimize selam olsun.
Dükkânında örsünde demire şekil veren,
askerimize kılıç döven, tüfek yapan sıcak ateşin karşısında ter döken o usta
ellere selam olsun. Namusunu, şerefini, kimliğini korumak için savaşa koşan
Şerife Bacılara, Halide Onbaşılara, Halime Çavuşlara, Kara Fatmalara, Nene
Hatunlara selam olsun. Köylerini, evlerini, camilerini düşmandan korumak için
gece –gündüz nöbet tutan gerekirse canını veren Anadolu kadınına, erkeğine
selam olsun.
Gece demeden, gündüz demeden; kar, çamur
demeden cepheye koşan, düşmana aman vermeyen her yiğidimize selam olsun.
Camilerimizde, köy odalarımızda ve evlerimizde ülkemizin bağımsızlığı için dua
eden, fetva veren yurtsever din adamlarımıza selam olsun. Kimseye duyurmadan
gidip Kocatepe’den, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir!” diye haykıran
Başkumandan Gazi Mustafa Kemal’e selam olsun.
Mustafa Kemal’le cephede yerini alan Mareşal
Fevzi Çakmak’a, Garp cephesi komutanı İsmet Paşa’ya, kuvvet komutanlarına selam
olsun. Düşmanı kuşatan süvari birliklerimize, düşmana aman vermeyen kahraman
piyade ve topçu birliklerimize selam olsun. Özgür bir ulus, bağımsız bir devlet
için Anadolu’nun her yanından koşup gelen ve gazi meclisimizi oluşturan
yurtseverlere selam olsun. Kurtuluş Savaşı’nda “Ya İstiklal ya ölüm!”diye
haykıran, inançlı, duygulu, vatansever, ulussever Gazi Mustafa Kemal ve
arkadaşlarına selam olsun.
“Altıda
birdir yerin üstü de bir” diye haykıran şairlerimize, yazarlarımıza selam
olsun. 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsundan bir güneş gibi doğan, Amasya’da
vatanın bütünün tehlikede olduğunu haykıran komutanlarımıza selam olsun.
Erzurum, Sivas kongrelerinde birlik beraberliğin işaretini veren, düşmana
karşı, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni ayırımı yapılmaksızın topyekûn
düşmana karşı cephelere koşturan komutanlarımıza selam olsun.
Meclis
konuşmasında, “Biz buraya kaçmaya değil, ölmeye geldik,” diyen Diyap Ağa gibi
vatanseverlere selam olsun. Yatılı bir okulun ranzalarında yatan, meclisteki
okul sıralarında oturarak ülkenin kaderini belirleyen Gazi meclisimize selam
olsun. Tarımda, siyasette, kültürde, eğitimde, sanayide, ülkemizin
bağımsızlığında Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya omuz veren yurtsever
yöneticilerimize selam olsun. Vatan uğruna, ulus uğruna, şehit olan, gazi olan
kahramanlarımıza selam olsun. 19 Mayıs Gençlik ve spor Bayramımızı, 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı, 30
Ağustos Zafer Bayramımızı bize armağan eden o yüce insanlara selam olsun.
SELAM
OLSUN!