SON DAKİKA
SON DAKİKA


Hakaretten hoşlanmıyoruz
10.02.2022

Bugünlerde ne yazık ki toplumumuzun her kesiminde, her kafadan bir ses çıkıyor. Hele siyasi parti liderleri, birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar. Bu pazar, bir partinin danışma kurulu toplantısı vardı. Sayın parti liderini sonuna kadar dinledim. İktidarda olmasa da kendisini iktidarda sanıyor galiba. Tüm muhalefet partilerine, hakaret üstüne hakaret yağdırıyor. Sanki kendisine böyle bir görev verilmiş gibi. Bir siyasal partinin kuruluş amacı, iktidara gelmektir.

Ama sayın liderimizin ağzından, ne iktidara gelme sözü çıktı ne de iktidara gelirse neleri gerçekleştireceğini beyan etti. Sayın milletvekilleri de kuzu kuzu dinlediler kin kusan konuşmayı. “Bazı yaklaşımlar, cahili güldürür ama erbabına fena gelir.” Gerçekten ben utanıyorum bu yaklaşımlardan, söylemlerden. Liderlere takma adlar takmak, hakaret edici cümleler kullanmak beni gerçekten ürkütüyor. Öyle bir yere geldik ki tarihe mal olmuş kişilerle uğraşıyoruz. Namusumuzu, şerefimizi, onurumuzu ve toprağımızı kurtaran bir liderin heykeline saldırıyoruz. Bu kişi, yakalandığında, “Ben bu adamın varlığına tahammül edemiyorum” diyebiliyor. Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyetimizin taçlandırıldığı sürecin doğum yeri olan Samsun’da, Onur Anıtı’nı yıkmaya çalışanların amacı, Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyetin doğduğu yerde kutsal değerlerimizi boğmak anlamına gelmektedir. Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın hiçbir yerinde vatanını, ulusunu kurtaran bir lidere bu dönemdeki kadar kin ve nefret tohumları ekilmemiştir. “Keşke Yunan kazansaydı,” diyen sözde tarihçi bir adamı baş tacı edersek, Ayasofya Camii’nde Atatürk’e kin kusan bir hocayı susturmazsak sonuç bu olur.

İslam ülkelerinde olmayan kadına saygı, insana saygı, çocuğa sevgi ülkemizde oluşturulmuştur. Atatürk’le birlikte gerçek İslam, bizde uygulanmaya başlanmıştır. Ama şu anda Türk ulusu aldatılıyor tuzağa düşürülüyor. Ortadoğu ülkelerinde tezgâhlanan oyunların içine, ulusumuz çekilmek isteniyor. Ne Atatürk’ün ne Fatih’in ne de Nazım Hikmet’in, Mehmet Akif’in savunmaya gereksinimleri vardır. Çünkü bu ve bunlara benzer insanlarımız, tarihin veya toplumun malı olmuşlardır. Çünkü bu tür insanlar, yüksek ahlak ve bağımsız kişiliklere sahiptirler. Bizden olanlar ve ötekiler diye olaylara ve kişilere bakarken tarihi gerçekleri körletmeyelim. Aksi halde bu toplum, bunun acısını çok çeker. Meşru zeminlerde siyaset yapılmalıdır. Görüşler söylenmelidir. Düşünceler fısıltıya, dedikoduya çevrilirse orada özgürlükten söz edilemez. Bu yaklaşım, ülkemizin saygınlığını yitirmesine zemin hazırlar.

Bugünlerde terörist sözü, ağızlardan düşmüyor. Bence meşru yönetime, toplumun seçtiği iktidara başkaldırı, elbette ki terörist harekettir. Bu, ister bizim ülkemizde olsun, ister başka ülkelerde olsun. Terörist, teröristtir. Elbette ki terörist kuruluşlar, bir yerlerden beslenmektedirler. Bir devletin çıkarları ile teröristin eylemleri bir yerde örtüşmektedir. Çünkü o vurucu güçler, o yöreden çıkar sağlayan veya çıkar sağlamayı amaçlayan devletlerin silahşorlarıdır. Ama yasalarla kurulmuş ve legal özelliği olan hiçbir partiye veya onun liderine terörist diyemeyiz. Bu özellikte kişiler, partilere sızmışsa yasalar ve kurallar çerçevesinde işlem yapılmalıdır. Aksi halde meydanlarda toplumu kışkırtmak ve toplumu bölmek için olayları dile getirmek, ülkemize ve insanımıza zarar verir, veriyor da. Terörün dini, imanı, sevgisi, millisi olmaz. Onlar, kanla beslenir ve beylerine hizmet ederler. Ancak bilinmelidir ki kuralsız bu insanlar, bir gün gelir beslendikleri ülkelerin de korkulu rüyası olurlar. Besleyen ülkeler tarafından yok edilirler. Örnek mi istiyorsunuz? IŞİD liderinin sonu gibi

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap