SON DAKİKA
SON DAKİKA


Turizm nasıl gelişmez!
14.08.2018

Her köşesi ayrı bir tabiat harikası olan, muhteşem manzara ve doğal güzellikleriyle insanı kendine hayran bırakan Doğu Karadeniz bölgesi, tüm keşfedilmemişliği ve saflığıyla insanları cezbetmeye devam ediyor. Bilinen güzelliklerinin yanında, özellikle kırsal alanında her dönemeçte yeni bir keşif yapmışçasına sizi adeta ilk kez karşılayan manzaralar karşısında büyüleniyorsunuz. Ancak son yıllarda, bu güzelliklere turizmi geliştirmek adına gölge düşmeye başladı. Karadeniz’de turizmin gelişmesi konusunda atılan bazı yanlış adımlar faydadan çok zarar getirecek ve kabul edilemeyecek cinsten. Örneğin Giresun’da son yıllarda ilan edilen tabiat parkları yapılan düzenlemeler ve özelleştirmelerle ücretli giriş gibi bir uygulamayla adeta kapatılıyor. Kümbet Koçkayası tabiat Parkı, Ağaçbaşı Tabiat Parkı ve Kuzalan Şelalesi ve Mavi Göl Tabiat Parkı girişleri ücretli yapılıyor ya da yapılacak. Son olarak Kuzalan Şelalesi ve Mavi Göl Tabiat Parkı özelleştirilmiş ve kişi başı 11 TL gibi yüksek ve anlamsız bir giriş ücretiyle ziyarete gelenleri şok ediyor.

Binlerce yıldır orada olan ve kendi doğasında bilinmeyen bu yer, son birkaç yıldır sosyal medya sayesinde keşfedilmiş ve kısa sürede fenomen haline gelerek Giresun’un hatta Türkiye’nin en bilinen yerleri arasında yer almıştır. Başta Giresunlular olmak üzere tüm Türkiye’den, hatta yabancıların akınına uğrayan Mavi Göl’ü görmek için bundan sonra nedense 10 lira değil de 11 lira gibi anlamsız ve yüksek bir ücret ödemek zorundasınız. Muhtemelen ailenizle ya da arkadaşlarınızla gideceğiniz için ödenecek giriş ücreti o günkü gezi planlarınıza epey bir yük getirecek. Üstelik bu ücreti ödedikten sonra tuvalet ihtiyacınız olursa ayrıca bir ücret daha ödeyeceksiniz. Yani adeta tekeden yün kırpmak için ellerinden ne gelirse yapıyorlar. Bu uygulama yanlış bir uygulamadır ve Karadeniz turizminin gelişimine vurulan en büyük balta olacaktır. Oldu olacak her köşesi ayrı bir tabiat parkı olan Doğu Karadeniz’in girişi olan Samsun çıkışına bir bilet gişesi koyun da bu işi toptan halledin.

Tabi ki turizm bir gelir kapısıdır ve para kazanılacak ama bu şekilde değil. Böyle olmamalı. Olması gereken kendiliğinden ortaya çıkan Mavi göl gibi tabiat varlıkları sayesinde ortaya çıkacak turizm hareketliliğini iyi değerlendirmektir. Mavi göl sayesinde gelecek turistleri bölgede daha fazla tutacak (genelde günübirlik konaklama yapılıyor) alternatifler geliştirmek. Tüm bölge içinde cazibe merkezi haline gelen Mavi göl gibi unsurları çekim merkezi olarak kullanmak olmalıdır. Mavi Göl’e gelen turist, Kümbet’e de gitsin, Kulakkaya’ya da gitsin, Bektaş’a da gitsin, Karagöl’e de çıksın, Adayı da ziyaret etsin. İşte bu hareketlilik sağlanırsa turizmden kazanırsınız. Mavi göl’e ücret koyarsanız hepsini kaybedersiniz! Diğer taraftan giriş ücreti gibi engeller, en başta kendi vatandaşlarımızın önünü kesmektedir. Zaten zorlu ekonomik koşullar nedeniyle çok sınırlı gezme, seyahat ya da tatil yapma imkanı olan insanımız, kendi vatanına (bedeli ecdat kanı ve canıyla ödenmiş) yabancı hale geliyor. Giriş ücreti olan kapıların sadece önünden geçmek zorunda kalıyor.

Hani meşhur bir söylem olan, “Bu millet cahil, bu millet görgüsüz” yakıştırmasını işte bu yüzden yıkamıyoruz/yıkamayız. Millet, vatanının tarihi, kültürel ve tabiat değerlerini gezemez ve göremezse nasıl bilgili ve görgülü olsun ki. Tabiat parkları ücretli, Milli Parklar ücretli, Ören Yerleri ücretli, müzeler ücretli. Her yerde bilet gişeleri varken bu nasıl olacak. İşte bu sebeplerle bu yerlerde uygulanan ücret politikasından vazgeçilmeli ve milletin önü açılmalıdır. Yabancı turistte bu ücret uygulaması olmazsa daha çok hareketleneceği için, doğal olarak gelişecek turizm hareketliliği herkese kazandıracaktır. Girişe gişe koyarak bilet kesmekle turizm kazandırmaz aksine kaybettirir.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap