Turizmin yeni hatta gelecekteki gözdesi yaylalar. Ama özellikle Karadeniz yaylaları.  Doğanın en saf, en güzel, en dokunulmamış hali (-hala şimdilik), yeşilin bin bir tonu ve sınırsız oksijen kaynağı yaylalarımızın değeri her geçen gün daha iyi anlaşılırken bir o kadar da artıyor.

Eğlence ve denize doyan insanlar, yeni keşifler yapmak ve doğayla daha fazla iç içe olmak istiyor. Gerçekten çok farklı ve her köşe başında sürprizlerle dolu Karadeniz yaylaları, şehrin keşmekeşinden bunalan insanlara huzur ve keyif veriyor. Ortalama 2 bin metre rakımda ferahlık ve hayat veren yaylalarımız 3 bin metrenin üzerindeki zirveleriyle adeta başka dünyalardaymışçasına keşfetmenin hazzını yaşatıyor. Medeniyetten ve teknolojiden uzak kalmak biraz bocalatsa da verdiği huzur ve sınırsızlık kısa sürede adaptasyon sağlıyor. Yani kısaca keşfetmek ve huzur bulmak için Karadeniz yaylaları yegane tercihiniz olacak…

Yaylalara olan ilginin son zamanlarda bu derece artmasının en önemli sebebi ise son yıllarda yapılan Yayla Şenlikleridir. Çoğu amatör ama iyi niyetle yapılan bu şenlikler, yaylaların tanımında ve insanların buraları ilk kez görmesine vesile olabilen önemli organizasyonlardır. Örneğin bu yıl ilki yapılan 1. Karagöl Yayla Şenliği, 2 bin 200 metre de bulunan Elmalı obasında yapıldı. Bu şenliğe katılan insanların bir çoğu bu şenlik sayesinde ilk kez buraya geldi. Tüm amatörlüğüne rağmen oldukça güzel bir organizasyon oldu. Hele şenliğe gelip hemen yanı başında bulunan Karagöl’e (Aygır Gölü) gitme fırsatı yakalayanlar eşsiz bir deneyimi ve macerayı da birlikte yaşadılar. 2 bin 600 metre de bulunan göl eşsiz atmosferi ile sizi bu dünyadan soyutlarken, mutlaka yaşanılması gereken bir deneyim olarak yeni kaşiflerini bekliyor. Hemen üzerinde bulunan ve 3 bin 200 metrelik Doğu Karadeniz’in en yüksek zirvesi Karagöl Dağı; Giresun, Ordu ve Sivas üçgeninin kesişme noktası. Eğer buraya da tırmanma fırsatı bulabilirseniz ve eğer hava da açıksa çok şanlısınız demektir. Aynı anda hem Giresun, hem ordu hem de Sivas coğrafyasını çok geniş bir açıyla izleme fırsatı paha biçilemez değerdedir…

Zaman kısıtlığı nedeniyle zirveyi göremedik. Ama göle kadar tırmanmak ve o nefis manzaranın tadını çıkarmak bile fazlasıyla heyecanlandırdı. İlk fırsatta Karagöl zirveden; Giresun, Ordu ve Sivas topraklarını selamlamak en büyük arzumuz haline geldi.

İlki düzenlenen Karagöl Yayla Şenliği sayesinde bir çok ilki yaşadık ve büyük keyif aldık, hatta tadı damağımızda kaldı. Bu Şenliği organize eden Yalova Giresunlular Derneği ve Başkanı İbrahim Arslan’a, katkıda bulunan Bulancak Belediye Başkanı Recep Yakar’a, Aydındere belediye Başkanı Nuri Demir’e, Kovanlık Belediye Başkanı Harun Kalıntaş’a teşekkür ve tebriklerimizi iletiyoruz.

Bu şenliği bir başlangıç ve milad kabul ederek, gelecek yıllarda eksikliklerin de giderilerek çok daha güzel organizasyonların yapılmasını umut ediyor. Bu eşsiz doğanın yapılacak hizmetlerle daha ulaşılır kılınmasını bekliyoruz. Öncelikle yol alt yapısının, Bektaş Yaylası ve Aydındere üzerinden iyileştirilmesi ve mümkünse Karagöl’e en yakın mesafeye kadar asfalt yapılması zaruridir. Sahile 75 kilometre mesafede bulunan ve Giresun, Ordu, Sivas’ın kesişme noktası olarak stratejik bir değeri de bulunan Karagöl ve çevresi geleceğin en önemli turizm merkezlerinden biri olmaya adaydır. Devam eden Gölet projesi ve çeşitli aktivite turizm faaliyetlerinin de yapılabileceği Karagöl, Yayla Turizminin zirvesi olabilir. Çevre de bulunan yaylalarla da; Bektaş, Çambası, Paşakonağı ve obalarla eşsiz güzellikte destinasyonlara sahip Yaylalarımız doğru planlamalar ve projelerle yeni keşiflere hazır…