Bakın şu olanlara…
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Cumhuriyet Halk Partililer seçimi nasıl
kaybettik diye dövünürken, CHP'yi yönetenler veya yönetmeye talip olanlar daha
sandıkların kesin sonuçları açıklanmadan değişim kisvesi altında koltuk
kavgasına düştüler.
Aslında bu gibi tartışmalara veya kavgalara gerek yok.
Bu ciddi işler bu kadar seviyesizleştirilmemeli.
Yaşananları görünce;
İnşallah CHP, geçici olarak bilinç kaybı çalkantısı içerisindedir
diyorum!
Türk siyasetinin bu halini izlerken, bir yandan da dünyaya
gıpta ile bakıyorum…
**
Elin lideri ‘Ben bu yenilgiyi kaldıramam’ diyor, yenilmeyi de
beklemiyor. Yeter yoruldum diyor, istifa edip köyüne balık tutmaya gidiyor…
Bakın, 2010 yılında Barack Obama ABD’de başkan seçildi,
2017’de bıraktı ve gitti. Şimdilerde Washington’da tarla ekiyor.
Obama’dan sonra gelen Donald Trump 2017- 2021 yılları arasında
başkanlık yaptı. İkinci dönem için seçimlere girdi ama kaybetti. Seçimi
kaybedince işinin başına tekrar döndü. Emlak alım satım işi yapıyor.
İngiltere’de David Cameron 2010’da başbakan seçildi, 2015’te
bıraktı. Hem öyle bir bıraktı ki ismini bile duyan yok şimdilerde…
Cameron’dan sonra gelen Theresa May 2016- 2019 yılları
arasında başkanlık yaptı. Şimdi ne yapıyor, torunlarını seviyor. Hiç duydunuz
mu Theresa yeniden partisine dönmek için delegeleri yokluyor, film fırıldak
çeviriyor diye?
Yok.
Peki, Boris Johnson 2019-2022 yılları arasında başkanlık
yaptı. İşi bitti anahtarları teslim etti. Sokakta kravatını çıkarttı, bindi
bisikletine arkasına bile bakmadan çekti gitti. Nerede olduğunu kimse bilmiyor.
Peki Fransa’da nasıl oluyor bu işler?
Nikolas Sarkozy başbakanlığını 2007-2012 arasında yaptı, işi bitti sağda solda gören
oldu mu onu? Yok. 3. eşi ile birlikte gözden uzak bir yaşam sürüyor.
Francois Holland 2012-2017 arası yaptı görevini. Kahverengi
çantasıyla gelmişti. Yine o çantasını aldı ve metroya bindi ve gitti. Adını
sanını duydunuz mu?
Yok…
En ilginci ise Almanya kardeşim!
Böyle bir şey yok…
Angela Merkel 2005’te şansölye oldu, 2019’da tekrar seçildi, 2013’te tekrar
seçildi, 2021’de yine seçildi… Baktı ki halk beni yine seçecek; ‘Ben
bırakıyorum’ dedi.
Arkasına bakmadan aldı kocasını yanına çekti gitti.
Adını sanını duydunuz mu?
Yok…
Duymazsınız.
Çünkü onlar ‘bıraktık’ dediklerinde bırakıyorlar!
Peki bizde nasıl oluyor bu işler?
Buyurun CHP’ye bakın.
Siyasetçi hasbelkader delege tarafından seçiliyor, bir dönem
seçime giriyor kaybediyor. İki giriyor, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz,
on seçime gidiyor yine kaybediyor!
Artık o kadar çok kaybediyor ki, kendi bünyesi de alışıyor!
Her seçimden sonra olduğu gibi “Gün ola harman ola” diyorsun.
Ama o hiç kaybetmemiş gibi yine orada oturuyor!
Artık alıştı ya kaybetmelere çok zor kalkar o koltuktan!
Politika dünyada evrildi, bizde ise yerimizde sayıyoruz…
Böyle dönüşüm, böyle gelişim olmaz!
Hep yenilip de hep kazanan gördünüz mü?
Biz gördük.
Bakın Türk siyasetine…
Siz de görürsünüz:
Herkes kazanıyor, kimse kaybetmiyor.