Yıllarca ülkede ekonomik kriz var diyenleri ‘hain’ ya da ‘mandacı’ olarak suçlayan Reis, aynı gemide olduğumuzu söyleyerek “Ekonomide bazı sıkıntılar olduğunun farkındayız” mesajları vermeye, vatandaştan biraz daha sabırlı olmalarını istemeye başladı.

Gariban halkın hayat pahalılığı nedeniyle satın alım gücü sürekli gerilemiş, boğazına kadar kredi ve borç batağına saplanmış ve seçim sonrasında yağmur gibi gelen zamlar ve vergi artışları altında inim inim inlemeye başlamıştır.

Şimdi bunları gören de diyecek ki siyasilerin elinde olan bütçeyi emekliler, halk, köylü ve asgari ücretle geçinmeye çalışanlar boşalttı ki, Reis sabretme işini de halka bıraktı.

Bunlar yıllarca “İtibardan tasarruf olmaz” deyip hem kendileri hem de yandaş kim var kim yok yedirttiler, sonra da çıkıp “Aynı gemideyiz, biraz sabredin” dediler.

Tamam haklısınız anladık; hepimiz aynı gemideyiz ancak; Siz hep güvertedesiniz. Biz ise kürek mahkumu gibi sadece kürek çekiyoruz.

Neden millet güverte yüzü göremiyor?

Millet pazara gidemiyor, faturalarını ödeyemiyor, borçlarını döndüremiyor. Geminin altında zincire vurulmuş kürek çekiyor. Geminin sefasını sürenler zaten belli…

Gerisi kürek mahkumu…

Memleket yağmalanırken aynı gemide değil miydik?

Biz sonradan mı geldik?

Yandaş müteahhitler yollar yapıyorlar, köprüler yapıyorlar, bir sel oluyor yapılan yol, köprü ne varsa ilk selde yıkılıyor.

Kimse hesap sormuyor. Gidiyor parasını alıyor.

Yani anlayacağınız geminin yükü fakir fukaranın omuzlarında.

Daha çok geç olmadan gelin bizimle beraber yolculuk yapın gelin sizde alın bizim gibi birer tane kürek hep beraber bu gemiyi karaya çıkartalım.

Siz de alın emekli gibi 7500 lira bırakın 140 bin liraları.

Alın siz de asgari ücretli gibi 11400 lira, bırakın 120 binleri.

Alın size memur gibi 20 bin lira bırakın 73 bini ki diyelim evet biz aynı gemide beraber yolculuk yapıyoruz.

Ama olma şansı yok.

 Bu halkın yüz yılda elde ettiği bütün el emeklerini göz nurlarını satacaksınız, insanların duygularını hislerini kullanacaksınız, dirhem dirhem biriktirilen emanetleri yok pahasına satacaksınız, sizin olmayan gelecek nesilin olan bu güzelim ülkeyi Arap sermayesine talan ettirececeksiniz

Sonra da bakan Mehmet Şimşek televizyona çıkacak ve yıllardır bakanlık yaptığı her dönemde dediği şeyi söyleyecek.

Vergiyi tabana yayacağız.

Sanki tabanla beraber talan ettiler ya kasayı.

Bakan Şimşek dönemleri hep vergiler garip gurebadan daha fazla tahsil edilmiştir. İşte Şimşek’in yıllardır vergilerle ilgili söylediği sözleri:

Yıl 2010: Vergileri tabana yaymanın, herkesten makul düzeyde vergi almanın…

Yıl 2011: Gerek mevzuatın sadeleştirilmesi gerekse verginin tabana yayılarak…

Yıl 2012: Vergi tabanını genişleteceğiz.

Yıl 2013: Bu saydıklarımızın hepsi vergiyi tabana yaymak amacıyla…

Yıl 2014: Biz vergiyi tabana yayarak birtakım istisnaları…

Yıl 2015: Buradaki amaç; vergiyi tabana yayarak, kayıt dışılığı azaltarak…

Yıl 2016: Vergilerin tabana yayılmasına çalışıyoruz.

Yıl 2017: “Verginin tabana yayılmasını sağlayacağız.”

Yıl 2018: Vergiyi artırmadan tabana yayacağız, söylemiyle veda etti.

Yıl 2023’ yine geldi dedi ki “Vergiyi tabana yayacağız.”

Yani sanki üzerimizdeki vergi yükü yetmiyormuş gibi, sürekli vergi borçları silinen zenginlerden daha az ama yoksuldan ve emekçiden daha çok vergi almayı planladınız.

Gördüğümüz üzere, neredeyse hemen hemen son 20 yıldır vergiyi tabana yayıyoruz  Yani demem o ki sayın yöneticilerimiz, artık vergiyi tavana geliri tabana yayma aşamasına geçsek mi?