Bugün yazımda dolu dolu yaşadığımız şu son 21 yıl hakkında kısa bir değerlendirme yapmak istedim.

Bu değerlendirmeyi buyurun beraber yapalım.

Yaşananlardan hepimiz görüyoruz ki artık bütün devlet kurumları buna yasama, yürütme ve yargı dahil hepsi birden Reis’in elinde.

Eee… Allah eksikliklerini vermesin ülkemizde muhalefet partisi de pek kalmadı, kalan partilerde artık muhalefet yapıyormuş gibi bile yapamaz durumdalar.

Kendi oturdukları masalarını, sandalyelerini ve odalarını kollayamaz hale geldiler. Geri kalanlar da ya kapanma korkusunun verdiği ürperti ile pandomim yapmaya başladı ya da ne istiyorlarsa vererek kontrol altında tutuluyorlar.

Reis’in Türkiye’de 21 sene sonunda yarattığı bu organizasyon o kadar büyüdü ki bir arada tutmak için devasa paralara ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu parayı da Cumhuriyet yüz yılda kenarda köşede ne biriktirmişse sattı ve organizasyonu bu günlere kadar elinde tuttu.

Şimdi bu elinde tuttuğu organizasyonu dağıtmamak için nerede bir Arap ülkesi varsa ondan, Rusya’dan ve de Avrupa birliğinden borç almaya çalışıyorlar.

Burası çok acıdır ki…

Artık dünya da bütün ülkeler Reis’in başında olduğu Türkiye’nin güçsüz olduğunun farkında. Kendi seçmenini yaratmak ve de AB’den para alabilmek için ülkeye soktuğu kaçaklar milyonları aştı ve ülkede büyük sorun haline gelmeye başladı.

Reis çözüm yaratmak için vergileri arttırıyor, karşılıksız para basıyor,  enflasyonu saklamaya çalışıyor sokakta vatandaş her geçen gün fakirleşiyor fakirleştikçe de hayat pahalılığını iliklerine kadar hissediyor.

Reis’in seçimler öncesi seçim malzemesi olarak kullandığı Ayasofya'yı bile seçim sonrası 50 yıllık restorasyon adı altında kapadı dedikoduları ayyuka çıktı…

Uzun yıllardır oy deposu olarak da kullandığı tarikatlar, cemaatler devletin tüm kurumlarına yerleşmiş belli bir yerlere makamlara girmiş durumda ve onları da kandıramıyor artık.

Kendi tabanından ve Arap ülkelerinden getirdiği devşirme seçmenlerden gelen ‘Şeriat isteruk’ sesleri güçlenerek yükselmeye devam ediyor…

Bu karamsar ülke tablosunda Reis’in yapacağı tek bir işi kalmıştır.

Bakan Mehmet Şimşek’le seçimlere kadar devam edecek, toplaya bildiği kadar borç ve kredi toplatacak.

Diyeceksiniz ki nereye kadar…

Tabii ki yerel seçimlere kadar yerel seçim sonrası. Bir gün kalkacak Anayasa’da 21 yıldır dokunamadığı maddelerini değiştirmek için ilk önce meclis ile görüşecek.

Burada duruşlar çok önemlidir.

Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer birkaç parti Reis’in bu çıkışına karşıymış gibi yapacak.

Ve Reis de siz karşıysanız biz de halka sorarız halk ne diyorsa o

diyerek referandumu gidelim diyecek. Bundan sonra rejim değişikliği ile birlikte Bilge lider Mustafa Kemal’in yüz yıl önce emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin tabutuna son çivi çakılacak.

Başkanlık sistemi dediğinde hayır diyenlere Türk tipi başkanlık sistemini sunduğu gibi Türk tipi dini yönetim pazarlayacak ve satacak.

Ondan sonrası mı? Yaşayıp hep birlikte göreceğiz.