Binlerce hastaya umut olmuştu.
En son konuştuğumuzda kendi hastalığından söz
ederken,inşallah iyileşip yine hastalarının dertlerine çare olmaya devam
edeceğini söylüyordu.
Çok değil 15 / 20 gün önce telefonla aradığımda cevap
alamamıştım.Yine de hayra yormuş, istirahat ettiğinden telefonlara bakmamasının
normal olduğunu kabullenmiş zanan icinde iyi haberlerini almayı umud ediyordum.
Malesef önceki günlerde Turkiye"nin yetiştirdiği organ
nakli dalında en önemli isimlerinden Prof.Dr.Alper Demirbaş'ı kaybettiğimizin
haberini büyük bir üzüntüyle aldık.
Hemşehrimizdi aynı zamanda.Rize Pazar doğumlu Alper hoca
işine sevda derecesinde bağlı bir hekimdi.
Günde üç dört nakil yapar,gece gelir hastalarını kontrol
eder sağlık durumları hakkında son bilgilerini aldıktan sonra istirahate
çekilir sabah yine ameliyathanesinin
yolunu tutardı.
Karaciğer,böbrek nakli bekleyen yetmişlik dedeler,nineler,20
lik genç kızlar,delikanlılar,gelinler,henüz hangi dünyaya doğduğunun farkında olmayan bebekler,Alper hoca ve
ekibinin üstün gayretleri ile yeniden hayata tutunuyordular.
Aneliyathane onun için insanların yeniden hayata tuunmasını
sağlayan vazgeçilmez hayat kaynağı idi.
Her millet ve inançtan insanlar,organ nakli için Alper
hocanın deneyimli ellerine kendisini teslim ediyordu. Dünyaca tanınmış bir
organ nakil hocası olan Alper Demirbaş yetiştirdiği öğrencileri bugün
Turkiye'nin çeşitli yerlerinde aynı tutku ve sevecenlikle insanlara şifa
dağıtmaya devam etmekte.
Benim yolum Alper hoca ile 2014 yılının mart ayında kesişti.
İleri derecede böbrek yetmezliği sonucunda nakil artık
kaçınılmaz noktaya gelmişti.Yapılan tahliller neticesinde rahmetli abimin
böbreği yüzde yüz uyum sağlayınca
Antalya'da Alper hocanın şifa dağıtan ellerine kendimizi teslim ettik.Ameliyat
öncesi sohbetimizde bizi mental olarak öyle bir hazırladı ki,güle oynaya
ameliyathanenin yolunu tutarken önce Allah'a sonra da Alper hocanın şifa
dağıtan ellerine ve beynine kendimizi teslim etmiştik.Hatta ameliyat öncesi
sohbetimizde," Hocam sigara içmem.Alkol kullanmam.Gece hayatım yok.İşimden
evime,evimden işime başka da dünyamız yok nerden çıktı bu böbrek yetmezliği
diye sorduğumda, " İsmail bey kader denen bir şey var unutma " demesini asla unutamam.
Aradan on küsür yıl geçti çok şükür önemli bir sıkıntı
yaşamadan normal hayatımızı sürdürüyoruz.
En son kontrol için üç ay önce eşimle Antalya'ya
gittiğimizde,Alper hocayı görememiştik.Sorduk.Izinlidir dediler.
Kontrollerimizi yapan değerli bilim insanı nefrolok
Prof.Dr.Asuman Yavuz hocamdan durumu öğrenince çok üzüldük.
Çağımızın menfur hastalığı Alper hocayı da yakalamıştı.
Kontroller,tahlilleri filan yaptırırken telefonum çaldı.
Alper hocaydı arayan.
İsmail bey geçmiş olsun,diyordu olanca babacan sesiyle.
Biraz rahatsızım ama iyi olacağım inşallah,tahlilleri takip
ediyorum endişe edecek birsey yok,şu hastalığı bir atlatalım tedavi için ne
gerekirse devam ederiz diyordu.
Hocam Allah razı olsun,siz bu hasta halinizle yine
hastalarınızı düşünüyorsunuz,size şifalar diliyorum kendinize iyi bakın
diyebildim ancak...
Ve çok geçmeden o menfur hastalık değerli bir bilim
insanımızı aramızdan kopardı.
Kendisine Amerika ve Avrupa başta olmak üzere bir çok
ülkeden teklifler geliyordu.
Ama o hastalarımı bırakıp gidemem diyerek bu teklifleri hep
geri çeviriyordu.
Babacan kişiliği ve sevilen kimliği ile siyaset dünyasının
da ilgi alanına girmiş ve milletvekilliği teklif edilmesine rağmen aynı
gerekçelerle reddetmişti.
Alimin ölümü alemin ölümü gibidir demiş peygamberimiz.
Alper hoca organ naklinde hem dünya hem de ülkemizde çığır
açan uygulamaları ile binlerce hastaya şifa daĝıtmıştı.
Bu dünyadan bir Alper hoca geldi ve vaktini tamamlayıp
sonsuz aleme göçtü...
Arkasında yüzlerce insanın hayır duasıyla uğurladığı Alper hoca bu dünyadaki
görevini huzur içinde tamamlayan ender insanlardan biri idi.
Allah rahmetini esirgemesin.
Altmış yaş olgunluğunun icinde en verimli cağınızdayken
erken oldu bu ayrılık...
Lakin sizin de
dediğiniz gibi " kader diye bir şey var..." hocam..
Mekanın cennet olsun.
Ailesi,çalışma arkadaşları ve hastalarına sabırlar
diliyorum.