Tek ana başlıkta toplanan imar ve şehircilik, bir şehrin
olmazsa olmazıdır.
İnşaat sektörünün her geçen gün, yeni gelişmelerle kendini
yenilerken, yenilenmeyen imar ve şehircilik, birçok eleştirilere rağmen hala
aynı gözlem dahilindedir.
Ülkemiz, hızlı bir kalkınma hamlesine dahil olmak için
birçok alternatiflere odaklanırken, maalesef şehircilik, siyasi belediyeciliğe
heba edilmektedir. Trabzon’da bu örnekleri içinde muhafaza eden, potansiyeli
yüksek bir konumdadır. Ancak, bu il, altyapı mağduru düşüncelere teslim
olduğundan, gelinen nokta imar ve şehircilik inandırıcı ölçüde değildir. Eski
bir yerleşim merkezi olan Trabzon, maalesef güneye açılım olmadığından, mevcut
hâliyle imar zafiyeti yaşamaktadır.
Her kafadan çıkan cılız ses ile durumun vahametini
yaşamaktayız. Belediyelerin, genel manada, bu ile inandırıcı planlama
yapmadığından, herkes kendi düşüncesini hayata geçirme gayreti içersinde olduğu
açık olarak gözlenmektedir. Son kırk yıldır, düşünmesi dahi zor imar uygulaması
herkeste endişe oluşturmaktadır. Yıllar önce, on sekizinci madde uygulaması ile
soluk alması gereken bu il, maalesef ucuz düşüncelere teslim olmuş durumdadır.
İmara açılmaması gereken yerler, imarda planlamayla dahil olacak yerler ile tam
bir karışıklık içersine getirilmesi, bu ilin yaşamını etkilemektedir.
Trabzon’un akciğeri olan, Çukurçayır’ın imara açtırılması
son derece yanlış olduğu gerçeği, her geçen gün daha da belirgin hale
gelmektedir. Kendi içinde hava sirkülasyonu yok edilen Çukurçayır/Boztepe,
aşırı yüksek katlar, çok fazla yoğunluğu kaldıramayacak kadar zemin sıkıntısı
ile karşı karşıyadır. Bu bölge, yakın gelecekte mutlaka yeni bir revizyona tâbi
tutulmalı, bu hâliyle tüm bölge özel statüye alınıp mevcut yerleşimin yüzde
atmışı iskan dışı bırakılmalıdır, hatta, yapım içersinde olanlarda bu kapsama
acilen dahil edilmesi doğru olacaktır. Yine, imar ve şehircilikte eksik olarak
görülen, Yomra, Şana ve Kaşüstü bölgesi ciddi sıkıntılı yerleşim yeri olarak
daima eleştiri içerisindedir.
Plan ve programı, yerleşik düzeni tartışılır haldeki bu
bölge maalesef olumsuzluğa teslim olmuş durumdadır. Trabzon’un batı bölgesi
olan, Beşirli semtinde de planlama eksikliği yaşanırken, ham toprak ağırlıklı
olması hususiyle sık sık istinat duvarı çökmeler ile karşı karşıyadır.
Yapılması gereken, bu şehri yaşanılır kılmak için, tüm
STK’ların içine dahil olacak, Trabzon’un gelecek vizyonunu oluşturmak lazım,
aksi düşünce ve davranışlar bu şehrin yaşanılırlığını yok etmekten başka bir
mana ifade etmez.