SON DAKİKA
SON DAKİKA


Türk kültüründe Nevruz
20.03.2024

Türk Dünyası’nın büyük bir coşkuyla kutladığı, Türk soylu halkların ortak bayramı olan Nevruz, tabiatın canlanmasını, yeniden dirilişi ifade eder. Farsça bir terkip olup “Nev” yeni “ruz” gün “nevruz” yeni gün anlamına gelir. Nevruz gece ile gündüzün eşit olduğu, gün dönümü olarak da adlandırılan, ilkbaharın geldiği 21 Mart gününe takabül eder. Güneşin koç burcuna girdiği gündür.

Rumi takvimde Mart’ın 9’una rastladığı için halk arasında Mart 9’u diye anılır. Nevruz ile tabiat yeniden doğar ve yeni bir hayat başlar. Nevruz günü, aynı zamanda iyilik ve bereketi temsil eden baharla, kötülük ve sıkıntıyı temsil eden kışın mücadelesini sembolize eder.

Türk milletinin ata ve ana yurdunda baharın başlangıç gününün yeri ve önemi hemen her devirde büyük olmuş ve o gün bayram olarak kabul edilmiştir.

Nevruz yeni yılın, ilk baharın, sevginin, neşenin, kardeşliğin başlangıcıdır. Nevruz bayramı ise, barış, hoşgörü, kardeşlik, dostluk bayramıdır. Nevruz bu yönüyle birlik ve beraberliğin de simgesi olmuştur. Yenisey-Orhon çevresinden Altaylara, ordan da Hun Türklerinin Avrupa’ya yürümesiyle, Macaristan’a ve Balkanlara ulaşan Nevruz, milattan önce 8000’den itibaren Hazar’ın güneyinden Anadolu’ya ve Mezopotamya’ya taşınmış ve yeni bir coğrafyada yaşatılmaya başlamıştır. Günümüzde Balkanlardan Çin Seddi’ne ve Sibirya içlerine kadar büyük bir coğrafyada bilinmekte ve kutlanmaktadır.

Tarihi bakımından Hun, Göktürk, Uygur, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde Nevruz bir örfi bayram olarak kabul edilmiş, çeşitli eğlence ve merasimlerle idrak edilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 1927 yılına kadar Ergenekon Bayramı adıyla kutlanmış, daha sonraki yıllarda bu kutlamalar mahalli seviyede sürdürülmüştür.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap