SON DAKİKA
SON DAKİKA


Aman dikkat! aileler parçalanmasın
16.02.2023

Tarihimizin felaketiyle ülkemizde en büyük yıkımı aileler yaşadı. Yuvalar betonların arasında kalırken, çocuklar, anne babalarını, anne babalar, çocuklarını kaybetti. O felaket anından sonra herkes bir yana dağıldı. Birçok depremzede yakınlarını bulamadı, tek bir haber dahi alamadı… 

Refakatsiz çocuk sayısı 291’i buldu. Ailesi bulunamayan çocukları devlet koruma altına alırken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koruyucu aile olmak isteyenler için de duyuru yaptı. (Uzmanlar, bunun hem erken hem de riskli olduğunu söylüyor. Ki, ben de aynı fikirdeyim. )  Elbette Türk milleti onları yalnız bırakmayacak, yaralarını sarmak için canla başla çalışacaktır. 

Lakin öncelikli olarak yapmamız gereken, dağılan aileleri toparlamak, en kısa zamanda yakınları ve yaşadıkları ortamlarda onları yeniden buluşturmak, topraklarında kalmalarını sağlamaktır. Yıkılan her evin bir ruhu, hatırası, emeği vardı. Bir ailenin geleceğini yansıtıyordu. O ruhu yeşertmeli, ailelerin, yeniden aynı çatı altında olmalarını sağlamalıyız.

İnsanların karnı doyduktan sonra en temel ihtiyacı aile ve güvenle yaşadığı evleridir.

Bir çok depremzede bir müddet sonra evlerine dönebileceklerini, kaldıkları yerden devam edebileceklerini düşünüyor olabilir… Ama ne yakınlarını ne hatıralarını ne de mahallelerini bıraktıkları yerde bulamayacaklardır. Bu da onlar için başka bir yıkım olacaktır. Bu travma ile tek başlarına baş etmeleri çok zor. 

En büyük görev devlete düşüyor.

Normalleşmeyi geciktiren her karar deprem travmasını uzatır… İnsanları daha da sağlıksızlaştırır.  Kentler ve evler ivedilikle yeniden inşa edilmeli, mahalleler, alışveriş mekânları, parklar, bahçeler eskiye uygun yapılmalı. İnsanlar hiç olmazsa anılarını bir köşede bulabilmeli… Yaralarını birlikte saracakları, üç beş eş, dost ve tanıdıklarıyla yan yana olabilmeli.

Yeniden yapılan evler, mimarisi ve biçimi, örf, inanç ve değerlere uyumlu olurken, Anadolu yaşamını yansıtmalı. Büyük fedakârlıkların ve sevginin büyüttüğü aileleri, evlerin metre karelerine göre kurup, küçültmemeli. Özellikle, "tek ebeveynli" model ya da "tek kişilik hayat" biçimini yansıtan 1+ 1 ve 1+0 daireler yapmaktan kaçınmalı. Büyük aileleri toparlayamazsak, toplumsal birlik ve bütünlüğü tesis edemeyiz. 

Aman dikkat! Aileler parçalanmasın, yerlerinden yurtlarından olmasın. Kentlerin kültürü, sosyal hayatı, demografik yapısı bozulmasın.

İnsanlarımızı aileleriyle ve yaşadıkları kentleriyle buluşturmak, topraklarından göç etmelerini engellemek, deprem gerçeğine uygun yapılarla, kaldıkları yerden yaşama devam etmelerini sağlamak, devletimizin sorumluluğu ve mecburiyetidir. Büyük devlet mazeret beyan etmez, çözüm üretir ve yapar.  Önce aileleri buluşturalım sonra da, sorumluları tek tek adaletin önüne çıkaracağız. Çünkü önümüzde yine depremler var. Bu büyük felaketin bize öğrettiklerini dikkate almak zorundayız.

(Not: Lütfen köylerde çok katlı yapılara izin verilmesin. Özellikle Karadeniz köylerinde, çok katlı yapılaşmaya bir son verilsin.)

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap