Muhtemelen yetkililer “doğa bir çözüm üretir, geldikleri
gibi giderler” diye, mücadelesiz kurtulabileceğimizi umuyor ve bir mucize
bekliyorlar...
Doğu Karadeniz'de fındık başta olmak üzere yaprakları yiyip,
suyunu emdiği bitkilerin kökünü kurutan ''kahverengi kokarca'' adlı böceğin
istilasından bahsediyorum: Önlem alınmazsa seneye 200 katını göreceğimiz
istilacılardan.
Bitkisel üretimde
önemli ölçüde kayıplara neden olan tahripkâr, istilacı ve polifag bir zararlı
olan kahverengi kokarca; Uzak Doğudan Kuzey ABD’ye bulaşmış, daha sonra
Avrupa’da ortaya çıkmış, 2016 yılında Gürcistan’da tespit edilmiş ve epidemi
yaparak önemli zararlara neden olmuş. 2017 yılında Artvin ili Kemalpaşa ve Hopa
ilçelerinde görülmüş, daha sonra Trabzon ve diğer bölgeleri tehdit etmeye
başlamış…
Sık sık insan sağlığı için bir tehlike oluşturmadığını
söyleyen yetkililere sormak lazım. “Bitkilerin sağlığını bozan böcekler dolaylı
yönden insanı da tehdit etmiş olmuyorlar mı?”
Yazın ürünlere zarar veren kokarcalar bugünlerde kendilerini
sağlama almak için evlere, ambarlara doluşmaya başladı. İnsanlarımız nasıl baş
edeceklerini bilemiyorlar. Hava almak için evlerinin camlarını bile
açamıyorlar…“Yoksa! Pandemi dönemindeki gibi evlerimize mi kapanalım?”
diyorlar.
Yetkililerin bugüne kadar “Gördüğünüz yerde öldürün.”
demeleri dışında anlaşılır bir mücadele açıklaması yok.
En son duyduğum; bahçelere yerleştirilen, içerisinde
cezbedici koku yayan madde bulunan pet damacana tuzaklarla, türün imha
edilmesi… Bu kadar komik bir mücadele şekli olabilir mi?
Başta fındık olmak üzere elmamızı, armudumuzu, hurmamızı,
mısırımızı, fasulyemizi, domatesimizi, biberimizi yok ediyorlar. Ülkemizin
ekonomisi için stratejik öneme sahip ürünlerimiz zarar görüyor. Ürünlerimiz
verim ve kalite kaybına uğruyor.
Çoğu durumda, istilacı böcekler zararlı hastalıklar
taşırken, diğer böcekleri, yiyecek ve barınak bulmak için yer değiştirmeye
zorluyor. Dolayısıyla ekosistemi de bozuyorlar. Üreticiler devletten yardım bekliyor ama şu
ana kadar yeterli bir çalışma yapılmış değil. Fındığa zarar veren kahverengi
kokarcaya karşı damacanalı önlem... Feromon tuzaklardan yararlanmak, samuray
arısıyla mücadele konuşuluyor ama bu konuda da geniş bir çalışma yok.
En fazla önerilen mücadele ise mekanik mücadele… Yani
kahverengi kokarca böceğini “gördüğümüz yerde imha edin.” deniyor. İğneyle kuyu
kazmak gibi yani…
Sonuç olarak; Sağlıklı bir mücadele yapılmadığında fındık
bahçelerinde verim ve kalitenin %50 oranında düşeceği tahmin ediliyor. Bu
gidişle böceklerin geldikleri gibi gitmeyecekleri, hem psikolojimizi hem de
ürünlerimizi darma duman edecekleri kesin.
Böcekler sadece çiftçilerimizi ilgilendiren bir konu
olmamalı… Sivil toplum örgütleri de konuşmalı. Çünkü, bu ne ilk ne de son
olacaktır… Devletin tarım politikalarında bir eksiklik var. İstilacı böceklere
karşı tedbir ve mücadele yöntemleri birimi oluşturulmalı… Hem de acilen.