Kimi insan mutlu olduğunda ve eğlenmek istediğinde kimi ise
yalnız kaldığında bir şekilde kendilerine eşlik etmesi için alkolü tercih
ediyor. Kullanımında ki çeşitlilik gibi bireylerin alkolden ne şekilde
etkilendiği de büyük farklılıklar göstermektedir. Sosyal içici olarak kabul
edilen düzeyin karşı ucunda alkol kullanım bozukluğu olarak tanımlanmış çok
daha zıt bir durum karşımıza çıkabiliyor.
Alkol kullanım bozuklukları günümüzde giderek artan bir
biçimde insan sağlığını tehdit etmektedir. Alkole başlama yaşı giderek
küçülmekte, alkol kullananların toplumdaki oranı %70 oranına yaklaşmaktadır.
Alkole başlamanın en büyük nedeni ergenlik dönemindeki
özentidir. Önceleri bir erkek hastalığı olarak görülen alkol kullanım bozukluğu
giderek kadınlarda da artmakta olup, bu oran ½’ ye kadar inmiştir. Alkol
bağımlılığı ise %2 oranlarını bulmuştur.
Akut alkol zehirlenmesi basit bir sarhoşluktan komaya kadar
değişen bir klinik tablo oluşturabilir. Kişinin bireysel toleransı, cinsiyet,
alkolle birlikte başka bir ilaç kullanıp kullanılmadığı, açlık – tokluk gibi
faktörler alkolün etkilerini azaltır ya da çoğaltır.
Alkolün
Kısa Dönem Etkileri
Alkol yutulduğunda mideye ulaşır, enzimler tarafından
metabolize edilir. Büyük bir çoğunluğu ince bağırsağa gider ve kana karışır.
Daha sonra öncelikle karaciğerde çözülür ve bu miktarın büyük çoğunluğu kan
dolaşımına aktarılır. Ancak bu durumlar davranışsal olarak farklılaşmanın temel
nedenleri değildir. Alkolün davranış değişimine neden olan beyindeki kısa dönem
etkilerine baktığımızda ise; alkol gerilimi ketleyici olarak görev yapan GABA
nörotransmiterini uyarır. Böylece gerilim azalır ve rahatlama ortaya çıkar.
Bunun yanında alkol keyif ve haz ile ilişkili olduğu düşünülen serotonin ve
dopamin seviyesinde artışa neden olur. Bu doğrultuda alkol alındığında keyif ve
mutluluk ortaya çıkar.
Alkolün
Uzun Dönem Etkileri
Alkolün kötüye kullanımı uzun dönemde hemen hemen birçok
organa olumsuz etki etmektedir. Beslenme bozukluklarından bellek
bozukluklarına, sirozdan kalbin zayıflamasına, ereksiyon bozukluğundan
hipertansiyona kadar tüm bu olumsuz durumlar alkolü kötüye kullanımının
etkileri sonucu olabilmektedir.
Bu etkilerin yanında alkol bağımlılığının da etkileri
vardır. Alkol kullanımı bireylerde işlevsellikte düşmeye ve belirgin bir
sıkıntıya neden olduğunda bağımlılık boyutu akıllara gelmelidir. Bunun dışında
alkol bağımlılığı geliştirmiş kişiler, çoğu zaman istenilenin çok üstünde alkol
tüketebilir, alkolü bırakmak için sürekli sonuç vermeyen çabalara girebilir,
alkol elde etmek için zamanının çoğunu harcayabilir ve en önemlisi alkol
kullanmak için çok büyük bir istek duyabilir. Bu belirtilerin DSM 5 tanı kriterlerinden
sadece birkaç tanesi olduğunu belirtmemde fayda var.
Alkol bağımlılığı süreci yavaş seyreder. Önce çeşitli
nedenlerle, keyif almaya yönelik az miktarda alkol alınır. Zaman içinde
bilinçli ya da bilinçdışı olarak alkol alınabilecek ortam veya sosyal çevre
oluşturulur. Bir süre sonra alkol almaya ayırdığınız zaman iş, aile, okul,
sosyal aktiviteler için ayrılan zamanın üzerine çıkar. Toleransınız arttığı
için aynı rahatlamayı, aynı keyfi almak için farkında olmadan aldığınız alkol
miktarını arttırırsınız. Çoğu bağımlı sürekli aynı tür içkiyi tüketir. Bir süre
sonrada alkol almadığında ya da alkolü azalttığında rahatsızlık hisseder. Yani
yoksunluk yaşar. Yoksunluk belirtilerini gidermek için alkol alır. Kişi artık
alkol bağımlısı ve alkol bağımlılığının kısır döngüsündedir.
Soru ve görüşleriniz için benimle iletişime geçebilirsiniz.