Yüksek enflasyon karşısında maaşların eriyip, çalışanların ezilmemeleri için asgari ücretliye yılda iki kez zam yapmak zorunda kalan iktidar, yeni ekonomi yönetimiyle birlikte bu uygulamadan geri adım atma kararı aldı. İktidara yakın kaynakların ekonomi yönetimi kurmaylarından elde ettiği bilgiye göre asgari ücret, yeni yıldan itibaren yılda bir kez belirlenecek. Yıl içerisinde asgari ücrette 2 kez sağlanan artış uygulamasının enflasyonist etki oluşturduğunu savunan ekonomi kurmayları, bundan vazgeçilip yılda tek zamma bu etkinin kırılacağını iddia ediyorlar. Enflasyonla mücadelenin sekteye uğramaması için yılda tek zamda ısrarlı olan ekonomi kurmayları, yılın ikinci yarısında yapılan zamların fiyatları daha da tırmandırıp enflasyonun düşüşüne engel olduğu görüşünü savunuyorlar.

Erdoğan’ın, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” siyasetiyle ülkeye kabus gibi çöken yüksek enflasyona karşı asgari ücretin yılda 2 kez belirlenmesinin bile yetersiz kaldığı siyasi partiler ve sendikalar tarafından geçmişte defalarca gündeme getirilmişti. Bu konuda ilk çıkışı yapan İYİ Parti lideri Meral Akşener, çalışanın emeğinin enflasyona karşı korunabilmesi için asgari ücrete 3 ayda bir güncelleme yapılması çağrısında bulunmuştu. CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül asgari ücretin her 4 ayda bir güncellenmesi gerektiğini belirtirken HDP de geçtiğimiz yıl Meclis’e verdiği yasa teklifiyle asgari ücretin üç ayda bir yeniden belirlenmesini önermişti.

DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu da asgari ücretin yılda 2 kez belirlenmesinin yetersizliğine dikkat çekip, “Bizim önerimiz, enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücretin ve bütün ücretlerin yılda dört kez güncellenmesi gerektiğidir.” açıklamasında bulunmuştu.

DEVLET FEDAKARLIK YAPMADAN ZENGİNE DOKUNMADAN OLMAZ

Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu, asgari ücrete tek zam konusunu değerlendirdi. Doğru tedavi için doğru teşhis konulması gerektiğini vurgulayan Babuşçu, “Eğer asgari ücretlinin hayati harcamalarındaki doğrudan ve dolaylı vergileri aklınıza estikçe artırır, yaşam koşullarını her gün aşağıya çeker, gelirini ise yılda bir gözden geçirmeye kalkarsanız orta gelirliyi yok eder, düşük gelirli kesimi fakirlik seviyesine indirirsiniz” uyarısında bulundu

Türkiye Ekonomisi’nin en büyük ve en önemli sorununun enflasyon olduğunu vurgulayan Babuşçu, YENİÇAĞ’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Enflasyon sabit ve dar gelirli kemiren bir hastalıktır. Hastalığı tedavi etmenin en kesin yolu:

1- Teşhisi doğru koy.

2- Doğru tedavi uygula.

Bu çerçevede enflasyonu bir sorun olarak görüyorsanız:

1- Nedenlerini doğru olarak ortaya koymalısınız.

2- Gerçekten önlemeye ilişkin tedbirleri almalısınız.

Enflasyonu önlemek için asgari ücrete yılda bir zam yapmaktaki bakış açısı, talebi önlemek olarak belirtilebilir. Ancak, asgari ücretli yaşamını sürdürmek için çalışan ve asgari ihtiyaçlarını dahi elde ettiği gelir ile karşılayamayan bir kesimdir.

Eğer siz bir taraftan asgari ücretlinin yaşamsal harcamalarındaki doğrudan ve dolaylı vergileri aklınıza estikçe artırır, yaşam koşullarını her gün aşağıya çeker, gelirini ise ancak yılda bir gözden geçirmeye kalkarsanız ülkedeki orta gelirliyi tamamen yok eder, düşük gelirli kesimi fakirlik seviyesine indirirsiniz.

Enflasyonun nedenlerini kabul edelim, çözüm için atılması gereken adımları atalım.

Devlet fedakarlık yapmazsa, zengin kesime dokunmazsanız, tüm yükü sadece dar ve düşük gelirlinin sırtına yüklemeye kalkarsanız, asla çözüm odaklı adımlar atamazsınız.”