Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, bugünkü köşesinde asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kamuda maaş sisteminin asgari ücret baz alınarak belirlenmesi gerektiğini savunan Dilipak, “Alt seviye olduğu gibi üst seviye de belirlenebilir.” dedi. İşçinin enflasyona ezdirilmemesi gerektiğini belirten Abdurrahman Dilipak, “Şirketin kârlılığı ve maliyetteki tasarruf oranı ölçüsünde, kademeli olarak çalışanlara ayrıca ödeme yapılmalıdır.” diye yazdı.

Kamudaki maaş sistemine de değinen Abdurrahman Dilipak, "Yine asgari ücret!" başlıklı yazısında, “Bir defa çalışmadan maaş alma yasaklanmalıdır. İster merkez valisi olsun, ister merkeze alınan büyükelçi, isterse bakanlık müşaviri. Fark etmez. Neden D8, Karadeniz ekonomik İşbirliği Konferansı, ya da İslam İşbirliği Konferansı gibi kuruluşlarda büyükelçiler ya da müşavirler çalışmasın. Bu takdirde, kamudan aldıkları maaşların yanında ek gelir de elde edebilirler.” ifadelerini kullandı.

“Ankara bu sesi duyar mı bilmiyorum.” diyen Yeni Akit yazarı Dilipak, “Ankara derken, Meclis, siyasiler, bürokrasi, odalar ve sendikaları kasdediyorum. Ben söyledim, gerisi onlara kalmış.” dedi.

Dilipak, şöyle devam etti:

“Ha! Bu arada ağlamayan çocuğa meme yok. Ha bire şikayet, yok kardeşim, ağlayacaksanız bile, okuyup düşünelim biraz. Biz ekonomi için değil, ekonomi bizim için. Hak, hukuk, adalet, din, ahlak neyi gerektiriyorsa o. O zaman Allah yardım eder. Tamam ülke gerçekleri var, aklımızı kullanacağız da, yüzümüz Hakka dönük olacak. Reel Politik bahanesi, tek başına işçi ya da işadamı değil. İşçim de işverenim de siyasetçim de ben de aklımızı başımıza toplayalım. Bu gidiş gidiş değil, bu tartışma, öfke dili ile bir yere gidemeyiz.”