SON DAKİKA



Haber > Gündem > Fındık’ta hedefi değiştirmeyenler…

Fındık’ta hedefi değiştirmeyenler…

16 Eylül 2016 Cuma - 08:22








Fındık Tanıtım Grubu, tarafından, 60-70 yıl önce mavnalarla açıktaki gemilere yüklenerek gerçekleştirilen ihracat için Giresun’da yapılan törenler  Eylül başında yeniden hayata geçirildi. 1 Eylül’de başlayan 2016-2017 ihraç sezonun, ilk parti malları bu kez mavnalarla gemiye değil de, karayolu ile gidecek TIR’lara yüklendi.

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Edip Sevinç törendeki konuşmasının bir bölümünde şöyle demişti: “Biz her zaman, yüksek üretim, yüksek tüketim ve düşük üretim maliyetinin peşindeyiz. İhracattan gelen döviz elbette ki önemlidir. Ama ne miktarda ihracat yaptığımız hem dünya, hem de Türkiye tüketiminin hangi doğrultuda geliştiğini izlemek bizim için daha önemlidir.” “Piyasa daima doğruyu söyler” ile uygulanan serbest piyasa sisteminin doğruluğunu 2009 öncesi ve sonrasındaki rakamlarla her platformda ortaya koyan Edip Sevinç kısaca demek istiyor ki; “Çok çalışıp, çok üretip, çoksatacak ve çok kazanacağız.” Törende Edip Sevinç’ten sonra kürsüye gelen Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu’nun; “Fındık serbest piyasa koşullarına bırakılmayacak kadar değerli bir üründür” ifadesi tören ortamında tartışmaya sebep olmadı, ama fındığın ticaretini yapanlara; “Zaten bırakılmamış ki.

 Devlet alan bazlı da olsa, hak etti-etmedi demeden, herkese destekleme parası veriyor” dedirtmedi değil. Ziraat Odaları’nın temsilcilerinin ise, “Üretim ve tüketim ne kadar olursa olsun, ama fiyat daima yüksek olsun. Devlette her zaman desteklesin” savından geri adım atmama da teşvik değil mi? Anlatmak istediğimiz odur ki; sondan bir önceki sezonda 3 milyar dolara yakın bir net dövizi bu ülkeye kazandıracak kadar ticarette ivme bulduğumuz fındıkta, maalesef bunu daha da arttıracak paralelde verim ve kaliteyi eşdeğer hale getiremiyoruz. Özellikle de asıl işi bu eksikliği gidermek olanların, bu konuda sadece lâf üretmesi oldukça düşündürücü bir durum.

Müritlikle, biat etmeyle insan olunmaz…      

Hâlâ tam olarak ne anlayabilmiş, ne de algılayabilmişiz. Onun için, “Garp Cephesi’nde yeni bir şey yok” kadar olmasa bile “Eski hamam, eski tas” hesabıyla yaşayıp gitmeye devam ediyoruz. Maalesef! Çünkü mevcut halimizdeki en büyük sorundan, yani mürit olmak ve biat etmekten kurtulup, Allah’ın “kul” diye tarif ettiklerinden olup, düşünen ve sorgulayan insan olmaya çalışmıyoruz. Sakın ola ki, bunun sadece cemaat ve tarikat hesabına yapıldığını zannetmeyin...


 Siyasette de, ekonomide de, karada, denizde, havada; velhasılı kelâm her yerde, her şekilde, her işte mürit olup, biat ederek bir ömrü tüketip hesap vermeye öteki aleme terk-i diyar ediyoruz. Terk-i diyardan önce de, demokrasiden dem vuruyor, hürriyet diye geveliyor ve de tarifi mümkün olmayan bir şekilde (iki ayak ve iki elin diğer yaratıkların bir çoğunda da bulunduğunu unutarak)insanlık adına ömür tüketiyoruz. Nasıl insanlık, ya da insan olmak ise!...

Demokrasi için 3-y…

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın; “Seçilmiş olmak, suç işleme yetkisini vermez” açıklamasına ne denir? “Keşke herkesi kapsasa” desek! Ardına da, “Kuvvetler ayrılığı (yasama-yargı-yürütme) prensibinin ne kadar doğru olduğuna işaret ediyor” diye eklesek...

ABD İle Rusya’yı buluşturan kim?

 Ne kadar ilginç değil mi? Suriye’de Amerika ile Rusya’nın safları ayrı ayrı idi! Rusya-İran ile birlikte Amerika’nın karşısında hareket ediyorlar idi! Peki, ne oldu da, ya da nasıl oldu da Türkiye’nin Cerablus merkezli ara bölgenin TSK tarafından IŞİD’den temizlenmesi noktasında tereddütsüz buluştular? Sorunun cevabı kolay! Ama bu coğrafya da politikaların akşamdan sabaha değiştiğini sanarak yaşayanların cevabı bulmasına kolaylık sağlamak için soruyu farklı bir şekilde soralım:


“Amerika ile Rusya’yı bu coğrafyada, kendi çıkarı için aynı noktada, aynı hedefe yönelik olarak kim buluşturabilir? * Buna rağmen, içlerinde arkadaşlarımın da bulunduğu bazıları çıkıp, “Şunu tam olarak yazsana. Lafın tamamını desene” diye söyleneceklerdir! Yok... Yazmayacağım! Demeyeceğim! Bunu da anlamayan için yazmak, söylemek bir işe yaramaz. Boşuna denmemiş, “anlamak istemeyene anlatabilmek kadar zor bir iş yoktur” diye...

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap