SON DAKİKA



Haber > Gündem > İslam liderlerinin en büyük vebali yetimler ve kad

İslam liderlerinin en büyük vebali yetimler ve kad

17 Nisan 2016 Pazar - 09:30








Geniş katılımlı ve bizlere de çok manalı gelen Uluslararası bir zirveye ev sahipliği yapıyor Türkiye. 1969’da Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik bir imha girişiminin ardından İslam ülkelerinin bir araya gelerek kurduğu İslam Konferansı'nda bugüne tam 47 yıl geçti. İnsan ömrü için uzun ama devletlerinin tarihi derinliğinde kısa bir zaman. Yaklaşık 100 yıllık kaybedişler, mağduriyetler, işgaller, adaletsizlikler bir yandan; doğal afetler, yoksulluk, istişaresizlik, diyalogsuzluk gibi koşullar bir yandan, farklı olumsuz sıkıntılar ile kuşatılmış bir halde İslam dünyası. Daha dün “Terör Devleti” ilan ettiğimiz (gerçekte bu vasfı hiçbir zaman son bulmayacak olan) İsrail ile ‘normalleşme’ adı verilen anormal bir yola girilmesi... Nihayet kendimizi konuşabileceğimiz bir gündemle baş başayız: İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul Zirvesi.

HRİSTİYAN KULÜBÜ

İnsanları birbirine bağlayan bağların en güçlüsü hiç şüphesiz ki din bağıdır. Irk, akrabalık, vatandaşlık, bölge, şehir, aşiret gibi bağlar da vardır ama bunlar sadece insanları birbirine bağlayabilirler. Fakat din; sadece insanları değil, ülkeleri, halkları da birbirine bağlar. Bir topluluk veya bir ulus olmaktan millet olmaya ve ümmete varır. Dünya dengelerine baktığımızda da din faktörünü en başta görürüz hep. Savaşlarda karşımıza çıkar din. İşgallerin, göçlerin perde arkasında da genellikle din vardır. Ekonomik ve kültürel işbirlikleri, ittifaklar, uluslararası siyasi birliktelikler de hep din yörüngesinde seyreder. Nitekim, Türkiye’nin 60 yıldır AB kapısına zincirle bağlanması ve bugüne kadar içeriye buyur edilmemesinin yegane sebebi AB’nin “Hristiyan kulübü” olması değil midir?

TOPARLANMA UMUDU

İslam İşbirliği Teşkilatı zirveleri her ne kadar bugüne kadar bekleneni veremediyse de, yine de bu birliktelik bile, sadece fotoğrafın çekilmesi bile, Müslümanlar açısından bir anlam taşımaktadır. Ama elbette mesele fotoğraf çekme meselesi değildir. Elbette mesele, tek başına Müslüman ülkelerin birbirleriyle konuşabilmesi değildir. Elbette mesele, zirvelerde umut aşılayıcı yaldızlı cümleleri kurmak da değildir. Elbette mesele, sayısız kınama metinleri kaleme almak değildir. Hele ki mesele, toplanıp-dağılmak hiç değildir. “İslam İşbirliği Teşkilatı nedir, ne değildir?” sorusuna cevap verecek olursak: İİT nedir? Müslümanlar için bir umuttur. Bir gün salonların da dışına taşacak bir kardeşlik umudu. Bir gün süslenmiş kelimelerle örülen cümlelerden kurtulup, hayat bulacak bir kardeşlik umudu... “Toplanma” değil “Toparlanma” umudu..


VETO DUVARI

Peki İİT ne değildir? İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam Birliği’nin kendisi değildir. BM alt komisyonu gibi toplanan, çalışan ve BM’ye raporlar sunan, BM’yi bazı konularda harekete davet eden ve bu çağrıları bile maalesef BM’de ‘veto’ duvarına çarpan; İİT var diye, İslam Birliği hedefinden alıkonmak, Müslümanlar için büyük bir açmazdır. Görüntüsü bile bir işe yarayan bir teşkilatsa eğer İslam İşbirliği Teşkilatı, BM’nin alt komisyonu olmayan; bağımsız kararlar alabilen, aldığı kararları uygulayabilme yeteneğine ve yapısına sahip olan İslam Birliği’nin yapabileceklerini varın siz düşünün... Zira, İslam Birliği’nin kurulması demek; yeryüzünde insanlığı tahakküme, tekebbüre, zorbalığa, sömürüye, açlık ve yoksulluğa, kaosa mahkum eden her şeyin değişmesi demektir.

YENİLENEN ANA SÖZLEŞME

Nedir bu İİT? Neleri yapabildik, neleri yapamadık? Tahlilleri derinleştirelim: Teşkilatın kuruluş amacı çok açık: İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını korumak, üye devletler arasında işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmek. 21 Ağustos 1969 tarihinde İsrail’in işgali altında bulunan Mescid-i Aksa’nın yakılma girişiminin İslam dünyasında uyandırdığı tepki üzerine, Eylül 1969’da İslam ülkeleri Rabat’ta bir araya geliyor. İslam İşbirliği Teşkilatı, işte bu zirvede alınan bir kararla İslam Konferansı Örgütü adıyla kuruluyor. Kuruluşun ana amacı ise Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı kurtarmak. Teşkilatın ana sözleşmesinde 14 Mart 2008’de önemli birtakım yenilemeler yapıldı. Yenilenen ana sözleşmede maddelere geçiş, “Birleşmiş Milletler Antlaşması, bu antlaşma ve devletlerarası hukuk ilkelerine uyarak şunları kararlaştırdık” ifadeleriyle yapılır. Ayrıca, ‘dinler arasındaki diyalog ve bu anlayışa katkıda bulunmak ve bunları geliştirmek’ ilkesi de maalesef bu değişikliklerle birlikte İİT’nin ana sözleşmesine eklenir. Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs’ü esaretten kurtarmak, Filistin’in işgal edilmiş topraklarının İsrail’den geri alınması için bir araya gelen Müslüman ülkeler, ana sözleşmedeki bu değişikliklerle birlikte ‘ılımlı İslam’ ve ‘dinler arası diyalog’ çalışmalarının topyekün bir parçası haline resmen getirilir.

İSLAM BİRLİĞİ İÇİN KENETLENELİM


İslam İşbirliği Teşkilatı, 57 üyesiyle BM’den sonra dünyadaki en büyük uluslararası kuruluş olarak dikkat çekiyor. BM bünyesinde tam 55 ülkeyle temsil ediliyor. Neredeyse yarım yüzyılı tamamlamakta olan bir kuruluş olması bakımından da dünyanın uluslararası en köklü kuruluşlarından birisidir. Hint Okyanusu’nu Akdeniz’e bağlayan Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı, kuzey coğrafyayı güneye bağlayan İstanbul ve Çanakkale boğazları İİT üyesi ülkelerin kontrolündedir. Normal şartlarda “Müslümanlar ancak kardeştir” düsturu, “Millet” ve “Ümmet” kavramları bakımından da İİT, moral ve motivasyon gücü bakımından da üstün bir niteliğe sahiptir. Fakat bu idraka muhtaç güce ve niteliklere rağmen, yaklaşık yarım asır boyunca tarihe not düşülecek, insanlık tarihinin seyrini değiştirecek bir hamle dahi yapılabilmiş değildir. Yüreğimizden söküp aldıkları “Kardeşlik” izzetinin elbisesini sırtımıza yeniden giyelim. Bir platform olarak hayatiyetini devam ettirmekte olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bile yüreklerde oluşturduğu heyecana bakalım; İslam Birliği için kenetlenelim. Emin olunuz ki, yeni bir Dünya, bütün insanlığı heyecanlandıracaktır! İslam toplumlarının en büyük vebali, yetimlerle ilgilidir. İslam anneleri ne durumda...?

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap