İşte Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;

Terör örgütü AK Parti'ye saldırıyor, biliyorlar ki AK parti grubu tüm Türkiye'yi temsil ediyor. Bize ne baskı yaparlarsa yapsınlar, AK Parti teşkilatı tüm gücüyle ayaktadır ayakta olacaktır. Terörle mücadele kapsamında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

"TÜM DÜNYA BİLSİN Kİ KIYAMETE KADAR AZERBAYCAN'IN YANINDAYIZ"

Dağlık Karabağ'daki Ermenistan'ın saldırılarını yakından takip ediyor ve lanetliyoruz.Azerbaycan'ın haklı davasına desteğimize bugünden sonra da devam edeceğiz. Can Azerbaycan'ın işgal altındaki tüm toprakları kurtulana kadar biz de 78 milyon olarak Azerbaycan'ın yanında olacağız. Can Azerbaycan'ın kaybettiği her şehit bizimdir. Bütün dünya bilmelidir ki Türkiye, Ermenistan'ın saldırganlığı karşısında can Azerbaycan ile omuz omuza durmaya kıyamete kadar devam edecektir.

"NE YAPARLARSA YAPSINLAR KORKMADIK, ASLA DA KORKMAYACAĞIZ"

Doğu ve Güneydoğu'da insanlarımız terör örgütüne asla destek olmayacaklarıını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Halka zulüm eden terör örgütüne asla geçit vermeyen Diyarbakırlı kardeşlerime teşekkür ediyorum. Öyle ki biz gitmeden önce günlerce bizi protesto etmek için gösterilere çağırdılar. Başbakan Diyarbakır'a geliyor kepenk kapatın dendi. Halk ise Başbakan Ankara'dan geliyor dediler ve bağırlarını açtılar. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz asla korkmadık, asla da korkmayacağız.

"SUR DA, DİYARBAKIR DA SONSUZA KADAR BU VATANIN BİR PARÇASIDIR"

İnsanların eline silah vererek canlara kastedenler bizi birbirimizden ayıramaz. Biz teröre karşı da terörün açtığı yaraları sarmak için de vatandaşlarımızın yanındayız. Medeniyetimizin ışık şehiri Diyarbakır'ı asla onlara teslim etmedik, etmeyeceğiz. Nasıl yüreğimiz son ana kadar ayrılmaz bir parçaysa Sur'da Diyarbakır da bu vatanın ayrılmaz bir parçasıdır.

"SUR'UN YENİDEN YAPILANMASINDA 3 ÖNCELİĞİMİZ VAR"

Birinci önceliğimiz Sur'daki vatandaşlarımız ev sahibi yapmak, ikinci önceliğimiz Sur'un tarihi dokusunu koruyarak yeniden imar etmektir. Üçüncüsü ise ticaret erbabının ticaretini canlandırmaktır. Çarşı kültürü özenle korunacak ve Diyarbakır mimarisine uygun bir şekilde yeniden inşa edilecek.

"DİYARBAKIR'DAN IRAK VE KKTC'YE DİREK UÇUŞ BAŞLIYOR"

10 Nisan'da hem Erbil'e 1 Mayıs'ta da Ercan Havalimanı'na uluslararası seferler başlatıyoruz. Hem Irak'a hem de KKTC'ye uçuşlar başlayacak. Böylelikle Diyarbakır Havalimanı uluslararası bir kimliğe sahip olacak.

"TERÖRDEN GERİ DÖNÜŞ YOKTUR, ASLA DA OLMAYACAKTIR"

AK Parti iktidara geldiği günden beri, Türkiye'nin terör belasından kurtulması için çaba harcıyor. Biz milletimiz için varız, şartlar ne ise yapmaktan çekinmez, fedakarlık üstlenmekten kaçınmayız. Çatışmaların durması, milletimizin huzur ve emniyete kavuşması için güçlü bir devletin yapması gerekeni yaptık. Biz huzur ortamı sağlarken, PKK terör örgütü çukur kazarak, hendek kurarak yeni bir süreç başlattı. Biz de her tehdide karşı yapılması gerekeni yaptık. Ve tarihin en büyük terörle mücadele operasyonlarını başlattı. Türkiye dün sürdürdüğü çözüm sürecinde nasıl doğru bir siyaset izliyorsa, bugün de terörle mücadelede doğru bir operasyon izliyordur. Milletimiz de bu iki sürece büyük bir destek vermiştir. Terörle mücadeleden geri dönüş yoktur ve asla da olmayacaktır.

11 NİSAN'DA ŞANLIURFA'DA BAKANLAR KURULU TOPLANTISI

11 Nisan'da da Şanlıurfadayım. Ankara dışında ilk Bakanlar Kurulu toplantımızı da yapacağız. İstiklal Madalyası'nı da götürmek nasip olur. Terör örgütünün siyasi kanadı bu ziyaretten rahatsız oldu. Bir başka kesim de ziyaret sonrası başlattığı kampanyalarla terörle mücadele kararlılığımızı sorgulamaya kalktı.

"KARŞIMIZDA GÖZÜ DÖNMÜŞ BİR TERÖR ÖRGÜTÜ VAR"

Bugün gelinen noktada, şehirlerimizi yaşanmaz hale getiren bu barbar terör örgütüne karşı büyük başarı elde ettik. Karşımızda eşlerinin uanında askerlerimizi şehit eden, otobüs durağında bekleyen öğrencilerimizi bombalayan gözü dönmüş bir terör örgütü var. Bizden hiçkimse terör örgütünü muhattap almamızı beklemesin.

"BENİM MİLLETİM BENİM ÇELİK YELEĞİMDİR"

Son günlerde şahsım ve hükümetizin terörle mücadeledeki kararlılığını sorgulamaya çalışan bazı fitne tacirleri harekete geçti. 7 şehit verdiğimiz saldırı sonrası Diyarbakır'a gitmekten vazgeçeceğimizi sandılar. Bir an bile tereddüet etmedik, kimseden korkmadığımızı gösterdik. Diyarbakır'da koruma görevlilerimiz haklı kaygılarla çelik yelek giymemi istediklerinde "Benim milletim benim çelik yeleğimdir" dedim ve çelik yelek giymedim. Fitne odakları bilsinler ki 23 Temmuz'da bütün terör odaklarının ve Kandil'in vurulması talimatını verirken siyasi sorumlulık alarak bu emri verdik.

Biz şehitlerimizle uğraşırken birileri fitnenin peşindeydiler. 14 Aralık günü Cizre, Silopi ve Sur operasyonlarına karar verme aşamasındayken tereddüt göstermedik. Bütün bunları sorumsuz bir şekilde bizim karnemizi sorgulama cüreti gösterenlere hatırlatmak için söylüyorum. Ankara'dan çıkamayanlar, terör örgütüne casusluk yapanlar bunun hesabını verecek.

"KİLİS'TE YAPIMI BİTEN OKULUN AÇILIŞINI MERKEL BAŞTA OLMAK ÜZERE AB LİDERLERİ İLE BİRLİKTE YAPACAĞIZ"

Biz başından itibaren AB'nin Türkiye için stratejik bir hedef olduğunu hep vurguladık. Zirve bu görüşümüzü teyit eden sonuçlarla bitti. Zirvede Türkiye olarak AB ile çözümlerin odağını genişlettik. Ulusal çıkarlarımızı hedef alarak ilkeli çizgimizi derinleştirdik. Birebir sistemi ile aldığımız her bir Suriyeli için, bir Suriyeli gönderiyoruz. Bu anlaşma ile Türkiye'de mülteci sayısı artacak diyenler de deslerini almış oldu. Ege Denizi'nin göçmen mezarlığı haline gelmesinin önüne geçilecek. Yasadışı göç yerine yasal göç gerçekleşmiş olacak. Kilis'te yapımı tamamlanan okulun açılışını başta Merkel olmak üzere AB liderleri ile birlikte yapacağız. AB'yi Suriye krizi konusunda da aktif tutum almaya çalışıyorum.

ALMAN MEDYASINDA ÇIKAN ERDOĞAN KARŞITI YAYINLAR

Basın özgürlüğü sınırsız değildir, olamaz. Reyting uğruna kimse Cumhurbaşkanımızın onuru ile oynayamaz, oynatmayız. Ona yönelen her hakaret misli ile karşılığını bulur. Sayın Merkel'le yaptığımız telefon görüşmesinde de bunun altını çizdim. Avrupa standartları içinde de basın özgürlüğü sınırının ahlaki çizgileri olduğunu görmüş olduk. Buradan sayın Merkel'e de teşekkür ediyorum.

Yüzde 5,7 büyüme 2011'den beri görülen en yüksek çeyrek büyümedir. Son 17 çeyreğin en yüksek büyümesini kasım seçimlerinin ertesi gününde yaşadık. Böylece kriz sonrasında aralıksız 25 çeyrek büyümüş olduk. Küresel ekonominin toparlanmadığı bir ortamda Türkiye kalkınmasını sürdürüyor.

ABD'den sonra en fazla istihdam üreten ülke olduk. Kaos ve kriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak. Türkiye'yi küresel ekonomide zirvelere taşıyacağız. Dış ticarette bizi sevindiren canlanma yaşanıyor. Parite etkisi ve gerginlikler yüzünden istediğimiz seviye olmayan ihracatımız şetanın bacağını kırdı.