Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte milletvekili adayları da ortaya çıkmaya başladı. 7 Haziran’da milletvekili adayı olmak isteyen memurlar istifa ettiler. Aslında memurların milletvekili adaylığı için sıraya girmesi yeni değil. Geçmişte de bu hep yaşandı. Ama bu kadar fazla bürokratın istifa etmesi ve rengini belli edip iktidar partisine yönelmesi pek alışılmış bir durum değil. Bu durum son iki seçimdir daha fazla görünür oldu. Adaylık için istifa eden kamu görevlisi tekrar memuriyete dönebildiği için iktidarda olan parti vekillik hayali kuran memurların öncelikli tercihi oluyor. 2011 seçimlerinde istifa eden yaklaşık 300 kamu görevlisinin yüzde 80’i AK Parti'den aday olmak istedi. Kimisi aday olamadı, kimisi aday oldu ama ön sıralarda kendisine yer bulamadı. Ama partinin karar organlarına danışarak memuriyetten istifa eden şanslılar ise Meclis’e girmeyi başardı. Muhalefet partilerinden aday olmak için istifa eden kamu görevlileri de var ama o isimler işlerini garantiye alıp listeye girecekse bir güvence almışsa çoğunlukla istifa ediyor.

BÜROKRATLARIN GÖZDESİ

Aslında gerekçeler bu 2011 seçiminden bu yana değişmedi. AK Parti'nin karar organlarından vekillik için onay alıp istifa edenlerin haricinde aday olamayacaksa bile istifa yolunu seçen kamu görevlisi de çok. Bu kamu görevlileri tek parti iktidarı nedeniyle AK Parti’nin bu durumundan yararlanmak istiyor olabilir. Üç dönem kurula nedeniyle çok sayıda vekilin değişecek olması başka bir etken. Bir de son iki yıldır cemaat-AK Parti kavgası nedeniyle bürokraside tasfiyeler yaşandı. Bu seçim bürokratların AK Partili olduğunu göstermeleri için de bir fırsat olarak görülüyor. Cemaat kadrolarından boşlatılan üst düzey kadrolar AK Partililiyim diyen bürokratların gözdesi. O nedenle AK Parti için kamu görevinden istifa edip aday olamayan bürokratlar 'dönüşlerinin muhteşem olacağını' düşünüyorlar. Geçmişte de benzer durumlar yaşandı. Aday olamayan bürokratlar dönüşlerinde hep terfi ettiler.

VATANDAŞIN ALGISI

Bürokratların istifa edip milletvekili aday adayı olması hepsinin milletvekili olacağı anlamına gelmez. Hepside geçekten milletvekili olacaklarına inanıyor mu? Tabiki hayır inanmıyorlar belki büyük bir kısmı inanmadıkları için neden adaylığa soyunuyor neden bunca masraf yapıyorlar. Bu konuyu vatandaş nasıl algılıyor buna bakarsak; * Gerçekten Mecliste partide ihtiyacı olup istifa ettirilen bürokratlar. * Bürokratlıkta istediği yere gelen emekliliğini de elde etmiş kendisine göre makam olarak kaybedeceği bir şeyi olmadığına inananlar tecrübesi ve birikimi ile milletvekili olarak hem Meclis de hem partisinde hizmet etmek isteyen bürokratlar. * Başkasına verilen aday olmak için istifa iznini kendine eşdeğer gören kendinin lazımlı olduğuna inanan bürokratlar. * Bu kanalda reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünen bürokraside gelecekte daha iyi bir yer alırım düşüncesinde olan özellikle iktidar partisi ile anılmak istenen bürokratlar. Nedense ister bürokrat ister sivilden aday olmak isteyen herkes hizmet aşkı ile yola çıktığını beyan ederler. Hepsi hariç büyük çoğunluk milletvekili olma arzusunu hizmet aşkı söylemi içinde gizler sanki hizmet aşkı sadece milletvekilliğinde vardır. Buyurun muhtarlığa bir zamanlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için muhtar bile olamıyordu. Bekleyelim görelim, zaman her şeyin ilacı ve aynasıdır.

FİDAN'IN İSTİFASI

Hakan Fidan, Recep Tayyip Erdoğan açısından sadece bir MİT Müsteşarı değildi. Sadece sır küpü de değildi. İslam dünyasında Batılı istihbarat örgütleri adına operasyon yapan MİT’in, millileşmesi demekti. Darbe dönemlerinde Başbakan'a bilgi vermeyen ancak darbeci askerlerle birlikte iş tutan MİT’in, Başbakan’a bağlı olması demekti. MİT Müsteşarı henüz atanmadan önce İsrail, Hakan Fidan aleyhinde yıpratıcı bir kampanyaya girmişti. Bu, MİT’le MOSSAD’ın ne kadar içli dışlı çalıştığının bir göstergesiydi. Hakan Fidan’a kadar bölgede başka istihbarat kuruluşları adına operasyonlar yapan MİT, Hakan Fidan’la birlikte sahada aktif oldu ama Batılı istihbarat örgütleri adına değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatlerine göre istihbarat yaptı. Hakan Fidan kendisine verilen görevlerin hepsinin üstesinden geldi. Milletvekili adaylığı konusunda görüştüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "aday olma" demesine rağmen Hakan Fidan’ın aday olması hangi anlama geliyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Fidan’ın adaylığına karşı çıkmasını nasıl değerlendirmeli? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, hayati derecede önemli süreçlerin kritik aşamaya geldiği bir sırada Hakan Fidan’ın siyaseti tercih etmesi nedeniyle kırgın olduğu söyleniyor. Ahmet Davutoğlu, 62. Hükümeti kurarken, Dışişleri Bakanlığına Hakan Fidan’ı getirmek istemişti. Erdoğan yukarıdaki gerekçelerle o zaman da Fidan’ın Dışişleri Bakanlığı’na karşı çıkmıştı. Bu kadar önemli bir görevden sonra Hakan Fidan’a elbette ki istifa et, evine git denilemezdi. Hizmetine, birikimine, uygun bir pozisyonun kendisine sunulması gerekiyordu. Vefa ve kadirşinaslık adına.