Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, referandum çalışmaları dahilinde mahalle ve esnaf ziyaretlerini sürdürüyor. Başkan Genç, “Halkımız büyük oranda 'Evet' diyecek. Değişikliğe 'Hayır' demelerinin hiçbir mantıklı gerekçeleri yok” dedi.

Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç, referandum çalışmalarına mahalle ve esnaf ziyaretleriyle devam ediyor. Vatandaşlara 16 Nisan referandumunda neden ‘Evet’ denmesi gerektiğini anlatan Başkan Genç, Türkiye'de, 2007 anayasa değişikliğinden sonra cumhurbaşkanı ve başbakanın seçimle belirlenmesinin ülke yönetim sisteminde çift başlılık doğurduğunu belirterek, başkanlık sisteminin gelmesiyle birlikte bu ikili durumun ortadan kalkacağını söyledi.

SÖZ MİLLETE GEÇECEK

Vatandaşlara neden böyle bir zamanda cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirilmek istendiğini anlatan Başkan Ahmet Metin Genç, parlamenter sistemin millet iradesini koruyamadığını ve sık sık yaşanan darbelerle demokrasinin kesintiye uğratıldığını kaydederek cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ise tek patronun millet olacağını söyledi. Sahadaki izlenimlerin Ortahisar'da çok yüksek oranda 'Evet' çıkacağını gösterdiğini belirten Başkan Genç, "Ortahisar'da 60'a yakın mahalleyi, 16 sivil toplum örgütünü ziyaret ettim ve vatandaşlara başkanlık sistemini anlattım. Herkes başkanlık sisteminin neler getireceğini merak ediyordu. Edindiğim izlenimlere göre halkımız büyük oranda referandumda 'Evet' diyecek. Çünkü yeni sistemde söz millete geçecek. Halkımızın bu değişikliğe 'Hayır' demesinin hiçbir mantıklı gerekçesi yok" dedi.

DARBELERİ SAVUŞTURACAK

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin darbeleri savuşturacağını belirten Başkan Genç, şunları kaydetti: “15 Temmuz'da neler yaşadık hep beraber gördük. Milli irade korunamadığı zaman iki sonuç ortaya çıkar: Ya millet iradesine sahip çıkar ya da darbe olur. Son örnekte, millet sistemin koruyamadığı iradesine kendisi sahip çıktı.

15 Temmuz'dan sonra Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte oturup konuştular ve artık parlamenter sistemin koruyamadığı milli irade yerine, milli iradenin doğrudan halk tarafından seçileceği ve çok yetkiyle donatılmış bürokraside, daha etkin, daha  hızlı karar alınabilen ve tam hakim olunabilen bir sisteme geçme gerekliliğinde karar kıldılar. Yeni sistem iddia edildiğinin aksine yine demokratik bir yönetim sistemidir. Yasama, yürütme ve yargı yine ayrı olacak. Yani tek adamlık sistemi değildir.

Burada tek patron millettir. Tamamen milletin iradesine giden bir sisteme geçeceğiz. Ve sürekli istikrarlı bir sistem olacak, hiçbir zaman da koalisyonlar, krizler olmayacak. Şu anda gelen sistemde halkımıza iki tercih sunuyoruz. Bir tercihte doğrudan başkanı ve hükümeti seçecek, diğer tercihte hükümetin icra edeceği kanunları uygulayacak millet meclisini seçecek. Burada yetki de söz de millete geçiyor. Şu anda devlet merkezli bir yönetim sistemi var. Gelecek sistem ise milleti merkeze alan bir sistem olacak. Yani devleti esas alan yönetim sisteminden milleti esas alan yönetim sistemine geçeceğiz.”

HÜKÜMET KRİZLERİNDEN ÇOK ÇEKTİK

Türkiye'nin koalisyon hükümetleri nedeniyle istikrarsızlıklar yaşadığını ve bundan dolayı da ekonomik büyümenin durma noktasına geldiğini kaydeden Genç, "Ülkemiz koalisyon hükümetlerinden, bunalımlarından çok çekti. 7 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti %39 oy almasına rağmen tek başına hükümeti kuramadı. Ve istikrarsızlık ortamından yararlanan PKK, DHKP-C, DEAŞ gibi terör örgütleri ülkemizde art arda terör saldırıları düzenledi.

Rahmetli Başbakan Bülent Ecevit, cumhurbaşkanlığına önerdiği Sayın Sezer ile sorunlar yaşamadı mı? MGK'da Sayın Sezer tarafından Başbakan Ecevit'e fırlatılan Anayasa kitapçığını unutmayalım. Şimdi yeni sistemde tek patron cumhurbaşkanı olacak. Yeni sistemle hükümet krizlerine paydos diyeceğiz. Cumhurbaşkanı-başbakan çekişmesi sona eriyor. Ve başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun bütün yetkileri cumhurbaşkanında toplanıyor. Meclis de tamamen yasama faaliyetlerini kendi tekelinde topluyor.

Cumhurbaşkanının sadece yürütmeyle ilgili konularda kararname çıkarma yetkisi var. O kadar. Bir de cumhurbaşkanı hükümetin başı olarak bütçe kanun teklifini hazırlayıp Meclis’in onayına sunuyor. Başkanlık sistemi daha hızlı işleyen, süratle kararlar alınabilen bir sistem...

Dolayısıyla dinamik ülke yapımıza da çok uygun. Akşamdan sabaha pek çok şeyin değiştiği ülkemizin hareketli yapısına bu yeni sistem çok önemli işlevsellikler kazandıracaktır" dedi.

BECEREMEYEN GİDER

Başkan Genç, “Aynı ekolden gelmelerine rağmen rahmetli Ecevit ile Sezer arasında yaşanan krizleri, Demirel ile Çiller arasında yaşanan görüş ayrılıklarını biliyoruz. Bu durum da devlet işlerinin yürütülmesini aksatıyordu.

Buna koalisyon hükümetlerini de eklerseniz sürekli istikrarsız dönemler ortaya çıkıyordu. Biz 1923’ten bu yana 94 yılda 65 hükümet kurduk. Yani her bir buçuk senede bir hükümet değiştirmişiz. Bu şu demek: Her bir buçuk yılda bir arabayı durdurup tekrar çalıştırmak demek. Bu da büyük bir zaman israfına neden oluyordu. Yeni gelecek sistemde böyle duraksamalar olmayacak. Seçim yapıldığı gün hükümet belli olacak. Burada tek adam madam yok! Burada tek patron millettir.

Seçilenler iyi idare etmezlerse halk tekrar onları bir daha seçmez. Beceremeyen gider. Bu sistemde cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık makamlarını birleştiriyoruz. Ve yanına da TBMM’yi koyuyoruz. Bundan sonra daha güçsüz kalma gibi bir lüksümüz yok, olamaz. Bu sistemle birlikte sürekli bir istikrar gelecek” şeklinde konuştu.