AK Parti’de değişim beklentisi had safhada...

Bugün, yarın derken günler geçiyor...

Değişimin kaçınılmaz bir gerçek olduğu aşikar! Çünkü ivme aşağı doğru gidiyor...

31 Mart seçimlerinin sonuçları asla yabana atılacak gibi değildir.

*

O nedenle...

Kabine değişikliğinden bürokrasiye, genel merkezden teşkilatlara kadar değişimden korkmamak gerekir. 

Değişimi dile getirenler için de “Fitne saçıyorlar” demek son derece yanlıştır...

Çünkü rahatsız oluyorlar...

Parti ivme kaybediyor, umurlarında değil, bir iki ay daha o koltukta oturmayı marifet sayıyorlar...

Herkesin karşılığı meydanlarda apaçık ortada!

Çünkü zaman su gibi akıp gidiyor...

Sayılı günler gelip geçiyor...

*

O nedenle yeni bir hava için yeni kadrolarla yola çıkmak gerek.

AK Parti’de yeni bir heyecan fırtınası estirilip adeta partinin üzerine serilen ölü toprağının kaldırılması gerek ki yarın çok geç olabilir...

Partide başarılı olamayan il, ilçe başkanlarına kongre süreçleri beklenmeden karne notu mutlaka verilip nöbet değişimi yapılmalı.

Başarısızların en başarılısı mantığı ile yol alınmamalı ki bu ancak kendi kendilerini kandırmakla eş değer olacaktır...

Bürokraside mutlaka ama mutlaka köklü değişimler olmalı. Çünkü öyle genel müdürler var ki bakanlarını dahi dinlemiyor, öyle bölge müdürleri ve müdürler var ki burunlarından kıl aldırmıyorlar.

Teşkilat kongrelerine bugünkü parti yönetimi ile gidilmemeli...

*

Yani AK Parti için vakit kaybına tahammül yok...

Bu söylemlerimin bütün Türkiye geneli için olduğunun altını çizmek istiyorum.

Kaç yönetici il ilçe başkalığına uğruyor?

İllerde, ilçelerde aktif yönetici sayısı kaça düşmüş diye soran var mı?

İstifa edip bırakanları bilen var mı?

Hangi il başkanlığı haftada bir günü bıraktık ayda bir halk günü yaparak oylarını aldığı insanların sorunlarını dinliyor. 

Nerede halkla buluşulan o nöbetçi vekil dönemleri?

Kısacası artık sözle, konuşmakla umut vermekle olmuyor.

Ve zaman akıp gidiyor!

Bir bakmışsınız seçim gelmiş!

Halkın ekonomik koşullar nedeniyle zor günler yaşadığı süreçte konuşarak yol almanın mümkün olmadığı, icraatın hayata geçirilmeye çalışılması gerektiği ortadadır. Bu süreçte CHP’nin meydanı hakim tutmaya çalışarak erken seçimi seslendirmeye başlayacağı görüşüyor ki CHP’nin Özgür Özel ile önemli bir yol almaya başladığı da ortadadır. 

***

Trabzon özeline gelirsek, eski bakanlar, milletvekilleri, il ilçe başkanları var kuşkusuz.

Çünkü sıradan bir belediye başkanı değil...

Çünkü teşkilatların içinden gelmiş, uzun yıllar il başkanlığı yapmış, şehirde ayak basmadığı yer kalmamış, herkesi çok iyi tanıyan bir kimliğe sahip. 

O nedenle teşkilatlara hakim olacak kişi de kendisidir.

Neyin ne olduğunu çok iyi bildiği için “Aman karışmamayım, yanlış olur” demeden doğru olanı yapmak zorundadır. 

Yönlendirmelidir...

Yönlenmeyenlerle yollarını ayırmalıdır. 

Yoksa yarın seçim meydanlarında o yükü tek başına sırtlayamaz. 

Ortahisar seçiminin nasıl kaybedildiğinin acı bir ders olduğunu en iyi Başkan Genç biliyor.

Ne demek istediğimi anlamıştır...

CHP Trabzon’da geleceğe yönelik olarak 31 Mart seçimlerinde önemli bir şans yakaladı...

Seçim öncesi iyi bir kadro ile çok iyi bir ekip çalışması yaptıkları aşikar...

Fakat balayı bitti.

Önemli olan bu şansı bundan sonra nasıl değerlendirecekleri, çıtayı nasıl daha yükseğe koyabilecekleri gerçeği ile hareket ederek yol haritası çizebilmektir ki bunun yolu da herkesi kucaklamaktan ve kendilerine oy veren seçmene “Verdiğimiz oy helal olsun” dedirtmekten geçer...

Yani Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet

Kaya kadrosunun ortaya koyacağı performans hiç kuşkusuz CHP’nin 2028 genel 2029 yerel seçimlerinin kaderini belirleyecektir.

CHP önce kendi içinde o birliği sağlamalı ki geçtiğimiz günlerde eski Meclis Grup Başkanı Turgay Şahin’in sıcağı sıcağına şehrin ve teşkilatların sevdiği, saydığı, Başkan Yardımcısı Cüneyt Zorlu ile girdiği hoş olmayan diyalog üzücü oldu.

Başkan Kaya partisi adına da önemli bir misyon üstlenmiş durumdaki takip ettiğim kadarıyla parti ayrımı yapmadan halk ile iyi diyalog kurarak yol alıyor.

Çünkü seçimlerde sadece CHP seçmeninden oy almadığını biliyor ve onun hakkını vermeye çalışıyor. 

TBMM’de aktif bir şekilde görevini yaparak bugün hem devlet işleyişini hem de şehrini çok iyi tanıyacak kadar ustalık dönemindedir.

Trabzon siyasetinin vizyon isimlerinin başında geldiğini söylersek abartmayız. 

Uzun yıllardır çok iyi tanıyorum...

Alın teri ile bugünlere geldi.

Atatürkçü Düşünce Derneğinden ilçe başkalığına, vekilliğe ve bugünlere...

Diyeceğim şu ki,

Asla duygusal hareket etmemeli, inanmadığı konularda etki altında kalarak karar vermemeli.