10 Nisan 2016 Pazar - 09:28
Siyasetçilerin üslup konusunu bilimsel olarak değerlendirelim. Sadece okuyuculara değil, genelde ve yerelde siyaset yapanlara üslup kavramında belki yardımcı oluruz. Bu konuda Sinem Saçkan hanımın değerlendirmesi konuya ışık tutacak: "Siyasetçilerin halka hitaben yapmış oldukları konuşmalardan, üsluplarını kullanış biçimlerinden ve özellikle muhalif partilerle iktidar partisinin birbirlerine karşı sergilemiş oldukları konuşma tutumlarını ele alacağız. Bir siyasetçiyi bize tanıtan, siyasette başarılı olmasını ve belki de örnek alınmasını sağlayan temel etkendir üslup. Siyasetçilerin üslup politikalarında gözlemlenen temel eğilim genellikle ‘halkçı’ yaklaşımdır. Halkçı yaklaşım nedir?
HALKTAN BİRİSİ
Genel olarak ‘halkın diliyle halka vaaz vermek’ anlamını taşıyıp, çoğu kez halktan kopmadıklarını, halktan birisi olduklarını gösterme amacını taşır. En çok da etkili olanı budur. Siyasetçilerin çoğu bu politikayı uygulayarak, genelde başarı elde etmişlerdir. Çünkü halk her zaman kendisine yakın olanı seçer, bunda şüphe yoktur. Bir siyasetçinin yüksek idealleri varsa ve bu ideallere ulaşmak için halkın oyu gerekiyorsa; işte o zaman siyasetçi halkın sesine kulak vermeli, halkın ihtiyaçlarını karşılayabilme gücünü göstermeli, halkı buna ikna etmeli ve halk da ikna olmalıdır. Tüm bunlar siyasetçinin etkili konuşabilmesiyle, üslubunu düzgün kullanabilme becerisiyle doğru orantılıdır.
DÜELLOLU SESLENİŞ
Peki, günümüzde siyasetçiler üsluplarını ne şekilde kullanmaktadır? Halka seslenirken çoğu kez muhaliflere atıfta bulunulur. Bu noktada siyasetçiler birbirlerine karşı adeta yarış içerisindedirler. ‘Göze göz dişe diş’ esası uygulanır. Yani, hakarete hakaretle karşılık verilir, şiirle eleştiri yapılıyorsa, şiirle karşı eleştiride bulunulur. Halk elçi görevini üstlenir sanki... O anda halkın sorunları, dertleri unutulur, halka sesleniş adeta bir düelloya dönüşür. Sonuçta tüm bunlar bir yana, kişisel hesaplaşmalar halkta bir kutuplaşmaya yol açmaktadır. Halk, amaç değil de araç olmaktadır. Kişilik haklarını, insanlık onurunu zedeleyecek üsluplar demokrasiye de dolaylı olarak zarar vermektedir. Halbuki, bir siyasetçinin topluma örnek oluşturması gerekir ki, esas olan da budur. Siyasetteki üslupsuzluk bile başkaca eleştirilere, o eleştiriler de başkaca üslupsuzluklara yol açmaktadır. Bu nedenle siyasetçilerin bu konuda önemle düşünmeleri gerekir. Söylenildiği gibi eleştiriler yarışmamalı düşünceler yarışmalıdır..
BİR SİYASETÇİYİ DİĞERLERİNDEN AYIRAN
UNSURLAR NELERDİR?
*ÜSLUP
*DÜŞÜNCELER/FİKİRLER
*HALKA DUYARLILIK
*LİDERLİK
*ERDEM, AHLAK, FAZİLET
Bu konu da Farabi çok yerinde bir sıralama yapmıştır.
FARABİ’YE GÖRE AHLÂK, SİYASET VE MUTLULUK BAĞLAMINDA ERDEMLİ SİYASETÇİNİN ÖZELLİKLERİ:
VİDEO
SON DAKİKA
ÇOK OKUNANLAR
© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.