SON DAKİKA



Haber > Gündem > Toplum olarak şiddetle kardeşliğe ihtiyacımız va

Toplum olarak şiddetle kardeşliğe ihtiyacımız va

22 Şubat 2015 Pazar - 10:22








İç Güvenlik Paketi ile ilgili tartışmalar aslına bakarsanız aylardır devam ediyor. Ama öyle anlaşılıyor ki, seçimlere ortalama üç ay gibi bir vakit kaldığından siyasi partiler, ellerindeki bu en tartışmalı meseleyi masaya sürerek politik kavga verme derdindeler… Yeter ki millet menfaatine olsun da versinler mücadelelerini…. Amma mesela BDP ile MHP’nin hedef birlikteliğiyle ortak düşman belirleyip, aynı politik argümanı yükseltmeleri, seçmenlerine izahta zorlanacakları bir durum olacak. Muhalefet patriklerinin itiraz ve gerekçeleri kendini ‘devletçi’ olarak tanımlayan CHP ile kendini ‘milliyetçi’ olarak tanımlayan MHP’nin bilmesi gerekir ki, ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü’ adıyla legal bir şey gibi gösterilmeye çalışılan sokak terörünü özgürce uygulayabilmek için, milleti tehdit eden ve devlet ile pazarlık yapan örgütlerin ekmeğine yağ sürüyorlar… Bunu biliyor olmalarına rağmen ısrarla, durdukları pozisyonu tartıştırmayarak buna devam ediyorlar… Oysa seçmenlerine anlatmaları gerekiyor ki; bu düzenleme teklifi vatandaşın temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alındığı bir reform paketidir.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Gelin birkaç maddeye daha yakından bakalım. Örneğin molotof… Mevcut durumda bir kişi elinde molotofla orayı burayı ateşe veriyorsa polis bu saldırıyı önlemek için müdahale edemiyordu. Getirilen düzenlemeyle; molotof, el yapımı patlayıcı, demir bilye ve sapan kullanmak suretiyle insanların hayatını tehlikeye atanlar ve malını yakıp yıkanlara karşı, polise "saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde" zor ve silah kullanma yetkisi veriliyor. Son 6 yılda, molotofla yapılan 5.458 saldırıda; 3’ü polis 7 insanımız şehit edildi, 406 polis, 1 asker ve 127 sivil de yaralandı... Peki hangi vatansever, böyle bir düzenlemeye itiraz edebilir? Bir not daha: Almanya, ABD, İngiltere ve İrlanda gibi ülkelerde molotof kullanılması, üretilmesi ve satılması suç. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine; taş, sopa, demir bilye, havai fişek, yakıcı ve yaralayıcı benzeri maddelerle katılanlara verilecek cezalar artırılıyor.

KAMUFLAJ

İtiraz edenler, her protesto gösterisine bu tip yaralayıcı malzemeler getirilmesini mi savunuyor acaba? Hele silah taşımaya 1 yıl ceza verilirken, sapan taşımaya 2 yıl ceza getirildiği gibi saçma bir iddiayı gerçekmiş gibi sunanlara söyleyecek sözümüz yok. Elbette iddia edildiği gibi; toplantı ve gösteri yürüyüşleri dışındaki alanlarda sapan veya demir bilye bulunduran kişiye herhangi bir ceza verilmesi söz konu değil. Fakat bir gösteriye de, sapan ve demir bilye ile geliniyorsa, bunun masum gibi gösterilme ihtimali var mıdır? Aynı şekilde, sanki yüzünü maskeyle örtmek suç olacakmış gibi propaganda yapılıyor. Oysa herkes çok çok iyi biliyor ki, gösteriye yüzünü kapatarak gelmek suç oluyor. Ki soru şu: Eğer sadece protesto hakkını kullanıyorsan, niye saklıyorsun ki yüzünü? Demek ki farklı bir niyetin var. Herkes kendine göre yontuyor bu paketi. İçinde olduğumuz hafta şiddetin zirve yaptığı hafta oldu. Meclis'te şiddet, Özgecan’a şiddet, camı kartopu vurdu diye ölümlü şiddet hepimizi üzdü.


ŞİDDET YANLILARI

Şiddet yalnızca bugün, bu çağda mı vardır? Elbette hayır. Kur’an’ın belki de temsili anlatımına göre Hz. Âdem’in iki oğlundan biri diğerini, kıskançlık yüzünden haksız yere öldürmüştür (Maide: 5/28). İnsanlık tarihi boyunca savaşlarda ve kavgalarda oluk gibi kan akıtılmış, nice masumların canı yanmıştır. Hak dinler şiddeti tamamen ortadan kaldırmak için değilse de azaltmayı hedeflemiştir. Buna rağmen dini özümsemeyen, nefsini Allah’a teslim edemeyen, ahlakını tam olarak kuşanamamış olanlar her zaman şiddete başvurmuşlardır. Belli bir tarihten sonra, özellikle iki dünya savaşından ve vahşi kapitalizmin dünyayı saran zulmünden sonra insanlık "insan hak ve özgürlükleri"ni hatırlamış, âkıl ve vicdanlı liderler, mütefekkirler, hukuk adamları toplantılar yapmışlar, sonunda insan hakları ile ilgili belgeler imzalanmış, bundan böyle hak ve özgürlüklere riayet edileceğine söz verilmiştir. Peki, şimdi dünyada insan hak ve özgürlükleri mi önde gidiyor, güçlünün sınırsız hırsının ve arzusunun tatmini mi önde gidiyor? Toplum olarak şiddetle kardeşliğe ihtiyacımız vardır.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap