MHP’ye uzun yıllar hizmet veren Eğitimci Yazar Nurcan Yazıcı Karadeniz Gazetesinin sorularını yanıtladı. Siyasetten ekonomiye bir çok konu hakkında açıklama yapan Yazıcı, teşkilat mensuplarına da önemli mesajlar verdi.

Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Milliyetçi Hareket Partisi mensubu ve ülkücü misyona sahip birisi olarak, önceliği ülkesi ve ülküsü olan, yaptığı her hizmette amacı, Allah’ın rızasını kazanmak olan bir emekli öğretmen, anne, evlat, vatandaş. Siyasete girmekteki amacınız neydi? Yaşadığım, ekmeğini yediğim, özümle öz, kendim bildiğim Trabzon’a hizmet etmek. Ülkem insanının yaşadığı sıkıntıların çözümünde yer almak, Trabzonlular’ın beklentilerine cevap verebilecek siyasi bir kimliğe, yetkiye erişmek.

Aday olamamanızı nasıl yorumluyorsunuz?

Şu an aday olup olmamam değil, önemli olan ülkem bu durumda iken nefsi körükleyecek düşünce ve tavır içinde olmam. Küçük hesaplar küçükleri oyalar, büyük idealler insanla şekil alır. “Ben neredeyim?” dersiniz ben davamın ve ideallerimin hizmetimdeyim. Yani 1975’de neredeysem yine orada, aynı yerde üç hilal bayrağının altındayım.

Aday sıralaması konusunda çok yorumlar yapıldı. Sizce bu sıralama yerinde bir tespit mi?

Trabzon insanının siyasilerden beklentisi var. Bu beklentilerini karşılayacak, Trabzon’u mecliste layıkıyla temsil edecek kişileri de elbette meclise taşıyacaklardır. Trabzon aydın bir kent; nasıl yönetilmesi ve temsil edilmesi konusunda sağlıklı bir bilince sahip. Bütün partilerin adaylarını izliyor, gözlemliyor, güvendiği, aklına yatan ve gönlünde yer alan kişileri mecliste vekil olarak görmek istiyor elbette… Burada önemli olan, merkezin rüzgârıyla oluşacak ya da taraftarlarının vereceği oylar dışında, adayların kabulü neticesinde partiye getireceği oy. Dolayısıyla, siyasi partiler, Trabzon insanının gönlünde yer yapmış vekil adayı sıralaması yaptığı, bu adayları doğru tespit ettiği surece seçimde başarılı olacaktır. Trabzon’da sorunlar gittikçe büyüyor… Bakıyoruz yetkililer ve kentin vekilleri yerelle alakalı, tek bir yorum yapmıyor, ortaya ciddi, sonuç odaklı çözümler getirmiyorlar.

Trabzon’da Trabzon’la alakalı cümleler kurmuyorlar neden sizce?

Trabzon hem ekonomik, hem de sosyal alanda, bir karmaşa içinde… Yapılan yatırımlar, sözde kalkınma hamlelerinin hiç birisi diğerinin devamı değil. Planlı programlı çalışmalar yok. Karadeniz'in lokomotifi olma özelliğine sahip olan Trabzon, maalesef yeterli büyümeyi gösteremediği gibi sözde yapılan yatırımlardan hiç biri halka yansımıyor. Geçmiş yıllarda Rusya'nın yakınlaşması, daha sonra Gürcistan-Batum sınır kapısının her yönüyle açılması ve şimdi de Arap kökenli insanların akını, başta ticaret ve turizm olmak üzere Trabzon'a rahatlıkla diyebilirim ki hiçbir katkısı olmamaktadır. Alt yapısı olmayan hizmet sektörü, denetimsiz başı sonu olmayan tedbirlerle, kötü bir görüntü sergilemektedir. Oysa Trabzon'un gel geç değil; kalıcı, kent kimliğini oluşturacak yatırımlara, turizm programlarına ihtiyacı vardır. Bütün bunları dışarıdan sağlanacak bir takım desteklere gerek duymaksızın kendi öz gücüyle yapabilir.

Peki bu öz gücü neden kullanamamaktadır Trabzon?

Cevabı vereyim; çünkü Trabzon'un gerçek anlamda sevdalıları, kent gelişimine kafa yoranları çok azdır. Bütün enerjisini Trabzon ve Trabzonlular için harcamaya azmetmiş Trabzon âşıklarının sayısı, inanın bana çok azdır. Trabzon'un hizmetkârı olmak lazım! Sıkıntı yok! Aşk zahmet ister, biliyorum. Ve her şeyin nasip olduğunun idrakindeyim. Trabzon'un yarınlardaki siyasetine damga vuracak olan ülkü yüreğim, o günlerin heyecanını şimdiden duyabiliyor. Allah kimsenin emeğini ziyan etmesin.