SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Bahçeli ne yapmak istiyor?

Bahçeli ne yapmak istiyor?

22 Ekim 2016 Cumartesi - 11:00








Ülkenin varlığı ve geleceği açısından yaşamsal önemi bulunan olay ve tehditlerin olduğu bir ortamda, MHP Genel Başkanı Bahçeli, ‘başkanlık’ olayını gündem yaptı. Gerekçesi şu: ‘’Devlet düğümlendi, sistem tıkandı, rejim krize doğru gidiyor.’’ Bahçeli’nin saptaması isabetli. Ancak bu durumdan çıkış için önerdiği çözüm çok tartışmalı. Çözüm için belki de şu soruyu sormak gerek: Devlet neden düğümlendi, sistem neden tıkandı, rejim neden krize girdi?

SİSTEM Mİ, YÖNETİM ANLAYIŞI MI?

Türkiye, 15 yıldır tek parti iktidarı ile yönetiliyor. Bu 15 yılın neredeyse son 12 yılının her günü gerilim, kavga ve krizle geçti. Öyle ki, yakın geçmişe kadar iktidar ortağı olduğu ileri sürülen bir cemaat, kanlı bir darbeye bile kalkıştı. Sorun sistemde mi, yoksa iktidarın yönetim biçimi, anlayışı ve zihniyetinde mi? Bu soruya verilecek yanıt, ortaya koyulması gereken çözümü de belirler.

SİSTEMİ TIKAYAN NE?

Parlamenter sistemin elbet de bazı açmazları, tıkanıklıkları olabilir. Ancak bunlar aşılabilir sorunlar. Bugün dünyada önde olan devletlerin ezici bir çoğunluğu parlamenter sistemle yönetiliyor ve çok başarılı olabiliyorsa, Türkiye’deki tıkanıklığın nedenini parlamenter sistemde aramak saçmalık! Türkiye’nin sorunu parlamenter sistem değil, parlamenter sistem ve anayasayı askıya alan, meşruiyeti tartışmalı fiili bir başkanlık sisteminin dayatılmasıdır; siyasi iktidarın anayasa dışına çıkarak, cumhurbaşkanını olağanüstü yetkilerle donatmasıdır. Devleti düğümleyen, sistemi tıkayan, rejimi askıya alıp fiili olarak başkanlık rejimini dayatan, iktidarın ısrarıdır.


TANRISAL YETKİ Mİ, DEMOKRASİ Mİ?

Bahçeli’nin dediği gibi, Türkiye Cumhuriyeti çok ağır günler yaşıyor ve bu gidişat iyi yönetilemezse, daha karanlık bir dehlize girebiliriz. Bundan sıyrılmanın yolu tek kişiye neredeyse tanrısal bir yetki vermekten geçmiyor. Bundan sıyrılmanın yolu, başta devleti yönetenler olmak üzere herkesin anayasa uygun hareket edip kendi yetki sınırlarında kalmasından, güçler ayrılığı sisteminin gerçek dengeler üzerine oturtulmasından, parlamenter sistemin geliştirilmesinden, ülkede hukuku üstün kılmaktan geçiyor. Bahçeli diyor ki, ‘’Başkanlık tartışması gündemden kalkmalı. Fiili başkanlık, karmaşa ve belirsizlik yaratıyor.’’ Evet de, ülke bunca tehdit altındayken, başkanlık tartışmasının memleketi daha da bölüp gereceği çok açık ortadayken, neden tartışma başlatılıyor, neden ülkeyi bir kişinin istem ve arzularının tutsağı yapacak adımlar atılıyor?

MECLİS ARİTMETİĞİ

Sandalye dağılımı şöyle: AKP 317, CHP 133, HDP 59, MHP 40, 1 bağımsız. Böyle bir meclis aritmetiğinde AKP başkanlık değişikliğini tek başına referanduma bile götüremez.  Bunun için 330’u aşmalı. Bu durumda, parlamenter sistemden yana olduğunu açıklayan MHP dahil muhalefet hayır derse, geçmez. Ancak eğer MHP, ‘’Parlamento değil de halk karar versin’’ kulağa hoş  gelen ama içinde çokça tuzak bulunacak referanduma kapı açarsa, Erdoğan’a süper başkanlığı altın tepside sunmuş olur. Her türlü propaganda aracı iktidarın elinde olduğu OHAL koşullarında, referandumdan sağlıklı sonuç beklemek, saflığın ötesinde anlamlar ifade eder.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap