Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Eylül ayında ihracatın bir önceki yıla oranla yüzde 11.1 oranında artığını açıkladı.
TİM Eylül ayı ihracat rakamlarını Artvinin Kemalpaşa Beldesinde açıkladı. Sarp Otelde düzenlenen programa Artvin Valisi Kemal Cirit, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, işadamları ve basın mensupları katıldı.
Toplantı da konuşan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Sarp Sınır Kapısında yaşanan sorunlara değinerek Batum ile Hopa Limanları arasında bir demir yolu kurulması gerektiğinin altını çizdi.
Gürdoğan,Demir yolu olmayan tek bölge Doğu Karadeniz bölgesidir. Batum- Hopa limanları arasında demir yolu bağlantısının gerçekleştirilmesi ülkemizin Rusya ve çevresindeki ülkeler ile olan ihracatını önemli oranda arttıracaktır. Ülkemizin en önemli üç kapısından biri olan yaya trafiği açısından 1. Kapısı olan Sarp Sınır Kapısında yaşanan yoğunluktan dolayı iş adamlarımız saatlerdi kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor. Batum tarafındaki Gürcistan sınır kapısında işlemler 15 dakika gibi kısa sürede tamamlanmaktadır. Ülkemizin sınır kapısındaki hizmet binaları ülkemiz imajına uygun değildir şeklinde konuştu.
Artvin Valisi Kemal Cirit konuşmasında Sarp Sınır Kapısında yaşanan sorunlarla ilgili çalışmaların sürdüğüne değinerek Sarp Sınır Kapısı 1 yıl içerisinde 6 milyona yakın yolcu ve 1.5a yakın araç trafiği sağlanan önemli bir kapıdır. Sarp Sınır Kapımızda bazı sorunların yaşandığı doğrudur. Bunların çözümü için çalışmalar devam etmektedir. Ancak iş adamlarımıza verdiğimiz erken geçiş kartları ile kapıda sıra beklememeden geçebilmektedirler.dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi yaptığı konuşmada, Türkiyenin ihracatının Eylül ayında yüzde 11,1 artışla 12 milyar 555 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. TİM verilerine göre, ihracat 9 ayda yüzde 0,6 artarak, 111 milyar 260 milyon dolara, son 12 ayda ise yüzde 3,3 artış göstererek 151 milyar 530 milyon dolara ulaştı. Büyükekşi, küresel sermaye hareketlerinin gelişmekte olan ülkeler aleyhine bir seyir izlediğine işaret ederek, dikkatlerin FED kararlarına değil, katma değeri yüksek ürünlere ve doğrudan yabancı yatırımlara yönelmesi gerektiğini söyledi.
KÜRESEL EKONOMİ TOPARLANIYOR
Dünya ekonomisindeki gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, gelişmiş ülkelerdeki ekonomik gelişmelerin yukarı yönlü, gelişmekte olan ülkelerde ise sermaye çıkışının etkisiyle aşağı yönlü olduğunu kaydetti. Dünya ticaretinde belirgin toparlanma sinyali olduğunu belirten Büyükekşi, gelişmiş ülkelerdeki imalat verilerindeki toparlanmaya bağlı olarak yılın tamamı için dünya ekonomilerinde yüzde 2,2, gelişmiş ülkelerde yüzde 1,2 ve gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 5 civarında büyüme beklendiğinin altını çizdi. ABDnin küresel talepteki daralmaya çözüm aradığına ve bu çerçevede AB ile başlattıkları serbest ticaret anlaşmasına işaret eden Büyükekşi, bu konuda TİM olarak Temmuz ayında başlattıkları ABD-Türkiye Etki Analizi çalışmasını tamamladıklarını bildirdi.
EURO BÖLGESİNDEKİ TOPARLANMA DEVAM EDİYOR
AB cephesine bakıldığında, ülkeler arasında farklılaşma olmakla birlikte bir bütün olarak Euro Bölgesinde ekonomik faaliyetlerde toparlanma olduğuna işaret eden TİM Başkanı Büyükekşi, Almanyanın Ağustos ayında üretimde son yedi ayın en güçlü performansını sergilediğini ve büyümedeki toparlanmanın 3. çeyrekte de devam ettiğini vurguladı. Gelişmekte olan ülkeler cephesindeki gelişmelere de değinen TİM Başkanı, yaşanan finansal çalkantılarla beraber, büyümenin azalan bir trend izlediğini, özellikle Hindistan, Meksika, Güney Afrika ve Rusyada büyümenin yavaşladığını, Çinin ise güçlü büyümesini halen sürdürdüğünü ifade etti.
İHRACATIN GELECEĞİ FEDE BAĞLI DEĞİL
FEDin parasal genişlemeden çıkış stratejisini, Eylül ayında da netleştirmemesinden en çok gelişmekte olan ülkelerin olumsuz etkilenmesini beklediklerini açıklayan TİM Başkanı, herkesin hemfikir olduğu olgu, eninde sonunda parasal genişlemede frene basılacağı yönünde. Bunun iki ay önce ya da üç ay sonra olmasının çok büyük önemi yok dedi.
İhracatın geleceğini FEDin kararlarına bağlamadıklarını vurgulayan Büyükekşi, Türkiyenin FED cephesinden gelen açıklamalarla kafasının karışmasına izin verilmemesi gerektiği söyledi.
Büyükekşi konuşmasını şöyle sürdürdü: ABD Merkez Bankası FED, parasal genişlemeden çıkışa ilişkin Haziranda bir takvim açıklamıştı. Ancak FED parasal genişlemeden çıkış stratejisini, Eylül ayında da netleştirmedi ve öteledi. 29-30 Ekim toplantısına kadar piyasalarda yeni bir bekleme ve belirsizlik dönemi oluştu. Yeni küresel koşullarda; daha yüksek faiz oranlarının oluşması, doların diğer kurlar karşısında değer kazanması, emtia fiyatlarının düşmesi, borçlanma olanaklarının zorlaşması ve daha pahalı hale gelmesi, sermaye akışlarının dolar cinsi varlıklara yönelmesi beklentileri yükseliyor. Yeni küresel koşullardan en çok gelişmekte olan ülkelerin olumsuz etkilenmesini bekliyoruz. Ancak bu etki daha ziyade varlık ve hisse senedi fiyatlanmasında olacak, çünkü borçlanma maliyetleri artacak. Artık herkesin hemfikir olduğu bir olgu var, FED eninde sonunda parasal genişlemede frene basacak. Dolayısıyla bunun iki ay önce ya da üç ay sonra olması, ekonomik açıdan Türkiye için büyük önem taşımıyor. Biz FED cephesinden gelen açıklamalarla kafamızın karışmasına izin vermeyelim. İhracatımızın geleceğini de FEDin kararlarına bağlamış değiliz.
SERMAYE HAREKETLERİNİN YÖNÜ KRİTİK BİR KONU
Özellikle gelişmiş ülkelerde ve ana pazarlardaki ithal ürünlere yönelik talebi daha yakından takip ettiklerini anlatan Büyükekşi, şöyle konuştu: biz 500 milyar dolarlık ihracat hedefini unutmadan, yola devam edelim. Türkiye için kritik önem taşıyan konu sermaye hareketlerinin yönü. Hali hazırda, Türkiyeye net sermaye girişi düşüyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde odaklanmamız gereken konu katma değerli ürünlerimizin artışı ve doğrudan yabancı yatırımlar olmalı. Türkiye, yurtiçinde üretimi karlı ve istikrarlı kılacak yeni bir iklim yaratmaya odaklanmalı. Girişimci yatırım yapmalı, istikrarlı ve rekabetçi kur desteğini görmeli, ekonomik faaliyetinden kar etmeli. İhracat da bu şartlarda büyümeyi ve istihdamı sırtlar. Aksi halde FED bizim tartışmalarımızın merkezine oturur.
TÜRKİYE KATMA DEĞERE ODAKLANIYOR
Türkiye ekonomisindeki güncel gelişmeleri de değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 15 çeyrektir büyüyen Türkiye ekonomisi, ihracat artışıyla büyüme hedefini birlikte düşünmelidir. Dolayısıyla ne ihracatı, ne de büyümeyi feda etmemeliyiz dedi. İhracata dayalı büyüme için rekabet gücünü yükseltecek aktivitelere odaklanılması gerektiğini belirten TİM Başkanı, bu kapsamda TİM olarak 28-30 Kasım tarihleri arasında Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerini düzenleyeceklerini bildirdi.
EKONOMİK ATILIM DEMOKRATİKLEŞMEYLE BİRLİKTE YÜRÜYOR
Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketini de değerlendiren TİM Başkanı, çözüm sürecine başından beri verdikleri desteğin, yeni demokratikleşme paketi için de tekrarlanacağını açıkladı. Büyükekşi, yeni demokratikleşme paketinin, Türkiye için yeni bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz dedi. Büyükekşi, Türkiyenin son 10 yılda yaptığı ekonomik atılımları demokratikleşmeyle birlikte gerçekleştirdiğine işaret etti.
EYLÜLDE 12,5 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT
Konuşmasının son bölümünde Eylül ayı ihracat rakamlarını değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiyenin Eylül ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,1 artışla 12 milyar 555 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. İhracatın yılın ilk 9 ayında yüzde 0,6 artarak 111 milyar 980 milyon dolara, son 12 aylık bazda da yüzde 3,3 artarak 151 milyar 530 milyon dolara yükseldiğini bildiren Büyükekşi, Birlik kaydından muaf ihracat kalemleri hariç, net mal ihracatına baktığımızda, ilk 9 aydaki kümüle artış performansımız yüzde 5,6 oldu dedi.
GEMİ VE YAT İHRACAT PATLADI
Büyükekşinin verdiği bilgiye göre; Eylül ayında ihracatını en fazla arttıran sektör, yüzde 695 artışla gemi ve yat sektörü oldu. Bu sektörü, yüzde 82 ihracat artışıyla zeytin ve zeytinyağı sektörü, yüzde 31 artışla otomotiv sektörü izledi. Eylül ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 966 milyon dolarla, otomotiv sektörü gerçekleştirdi. Otomotivi, hazırgiyim ve kimyevi maddeler sektörleri takip etti.
ARTIŞ HIZINDA SAKARYA BİRİNCİ
İller bazında ise, en fazla ihracat artışı yapan il yüzde 42 artış ile Sakarya oldu. Sakaryayı yüzde 33 artışla Ankara, yüzde 20 artışla Bursa izledi. Denizlinin ihracatı yüzde 13, Adananın yüzde 11, İstanbul ve İzmirin ihracatı da yüzde 10 arttı.
ABYE İHRACATTA YÜKSEK ORANLI ARTIŞ SÜRÜYOR
Eylül ayında, AB pazarındaki güçlü ihracat artışı sürdü. ABye ihracat Eylül ayında yüzde 12 arttı. Eylül ayında BDT ülkelerine yüzde 12, Ortadoğuya yüzde 7, Afrikaya yüzde 4,
Kuzey Amerika ülkelerine de yüzde 3 ihracat artışı yakalandı. Eylül ayında ön plana çıkan ülkeler ise yüzde 438 ihracat artışı ile Gine, yüzde 200 artış ile Malezya ve yüzde 140 artış ile Suriye oldu. Eylül ayında Litvanyaya ihracat yüzde 131, Güney Koreye ihracat yüzde 125, Japonyaya ihracat yüzde 90, Çine ihracat da yüzde 44 artış gösterdi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşinin Eylül ayı ihracat veri açıklamasının ardından 2012 yılında Artvin ilinden en fazla ihracat yapan firmalara plaketleri takdim edildi.