KTÜ’deki seçim sonuçları için nasıl bir değerlendirme yapabiliriz? Genelde sandığı tam hakim kılmadığı için demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir sistem. Ama, bu yanlış sistem,Sandıktan çıkan hesabıyla KTÜ özelinde şimdiye dek doğru uygulandı. Sandıktan kim önde çıktı ise o rektör oldu. Tarih yine Tekerrür edecek mi? Prof. Dr. Süleyman Baykal 575, Prof. Dr. Orhan Aydın 401 oy aldı. Sonuçlar önce YÖK’e,sonra Cumhurbaşkanı’na gidecek. Bakalım temayüller mi kazanacak, yoksa tercihler mi? Ben şimdiye dek, “KTÜ’de hiç değilse sandıktan çıkanın hakkıdır” dedim. Buna göre temayüllere bakarsak Sayın Baykal tekrar rektör olacak.

Söz konusu Cumhurbaşkanı’nın tercihi olunca, rektör değişebilir mi? Giresun Üniversitesi’nde Prof. Dr. Aygün Attar rakibinden 157 oy daha fazla almış, ama rektör olarak atanamamıştı. Rektör Prof. Dr. Baykal’dan 174 oy daha az alan Prof. Dr. Orhan Aydın atanabilir mi? İzah ettik ya; olmamış iş değil ki...

FINDIK REKOLTESİ ÜZERİNDEN…

“Her kafadan bir ses çıkmasın” denildi ve tekrar tek elden rekolteye dönüldü. Tarım Bakanlığı, “Benim başkanlığımda” dedi. Herkesin davet edildiği, ama herkesin iştirak etmediği komisyonlar derledi-toparladı ve rakamı da açıkladı: 2016 fındık rekoltesi 468 bin ton… Perde önünde sözler verildiği için rakama itirazı olan çokları sesini çıkarmasa da, özellikle ticaretini yapanların rakama itirazı az değil.

Biz “Geçmiş geleceğin aynasıdır” diyerek son 20 yılın rakamlarına göz attık. Gördüğümüz, Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlardaki yanılma payı hiç de az değil. Derleyip toparlayıp paylaşacağız. Geçen yıldan devir anlamına gelen geçen yıldan kalan fındık miktarına da bakacağız. Ama ne olursa olsun, fiyat düşer-çıkar, hele hele, şu kadar olur demeyeceğiz. Neden mi? Diyenlerin hali ortada! Geçmişe bakın yeter de artar bile...

GYMNASİADE İÇİN...

Pazar günü yürüdük. Salı günü Hayri Gür’de uluslar arası bir olimpiyat için değil de, ulusal bir organizasyon için donatılmış Hayri Gür Spor Salonu’ndaki açılışa katıldık. Bunun ne demek olduğunu, bir hafta sonra paylaşacağız.

Ama, “En kötü gerçek, en güzel yalandan” iyidir üzerinden gidersek, diyeyim “GYMNASİADE”, siz söyleyin “Dünya Okul Sporları Olimpiyatı” hiç öyle başından planlanan, son günlerde de telaffuz edilen rakamlarla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gerçekleşme oranı ile yapılıyor. Yine de, “hiç değilse, olduğu kadarı bile yeterlidir” diyerek açılışa rağbet etmeyen Trabzonluları, salonlara sahalara giderek sporcularımızı (!) izlemeye davet ediyorum.

YOKLUĞUN YARARLARI!

“Her şerde bir hayır vardır” boşuna denmemiş! Şer sayılan, yokluğunda! Son ve iyi bir örnek mi? Trabzonspor’un transfer harekâtı...

Taraftarın yüzde 90’ı, yöneticilerin de onlara kulak veren görüntüsü içinde Trabzonspor’da yine tarihi hatalar yapılacak, olmaması gereken transferler yüksek akçeli rakamlarla gerçekleşecekti. Ama, Hacıosmanoğlu enkazı buna, daha doğrusu böyle bir yanlışa müsaade etmedi.

Önce Uğur, Zeki, Mustafa hak ettikleri yere döndü. Sonra Sheidaev denilen uyumsuzluk çekmeyecek Azeri asıllı Rus geldi. Bir iki tane daha akçası az, pakçası umut veren geldi mi? Yeter de artar bile. Siz bunlara bir de derlenip toparlanacak Onur, Mehmet, Okay, Yusuf, Aytaç gibileri ekleyin... Yine de “50. yılda şampiyonluk” dememi sakın beklemeyin...