SON DAKİKA
SON DAKİKA


Hırsızsınız
26.01.2022

Merhabalar. Daha önce ki yazılarımın birçoğunda liyakat vurgusu yapmışlığım çoktur. Çünkü liyakat bence bu ülkede en büyük sorunlardan bir tanesi. Hiçbir vasfı olmayan, sırf onun bunun tanıdığı, sevdiği diye kamuya hizmet etmekle mükellef makam koltuklarında oturanların vizyonsuzluğu her şeyi mahvediyor. Liyakat yoksa vizyonda yok. O kadar net bir durum. Vizyonsuz her proje bizi bir adım öteye taşımıyor. Sadece kamu parasını çarçur ediyor.

Şehirden örnek verecek olursak bir ilçe belediyesi turistin sıkça ziyaret ettiği bir sokakta, sokak sağlıklaştırması yaptı. Müteahhit parayı cebe koydu gitti. Geride kalan ve üstüne para veren esnafın başından aşağı yağmur suları yağmaya başladı. O dönem esnafla röportaj yaptığımda ‘paramızla rezil olduk, yaptıkları iş telden tutuyor’ gibi ifadeleri sıkça duydum.

Burada önemli olan vizyon değil, denetlenir olmak değil, yapılan işin sağlamlığı değil, burada önemli olan sadece birilerinin güzelce parayı kazanmasıdır. Ve öylede oldu. Bunun gibi nice örnekleri çoğaltabiliriz. Mesela Uzungöl, mesela Ayder Yaylası hepsi vizyonsuz alt ve üst yapı hizmetleri ile dolu. İşinin erbabı olmayanı koy başa, oda onun huyuna, suyuna gidenin işini aşırıversin eee sonra ‘çağ atladık.’ Evet çok haklısınız vizyonsuzlukta çağ atladınız!

İşini profesyonel yapanların cezalandırıldığı bir sistem kurarsanız, kamu parasını har vurup harman savuranları baş tacı ederseniz, gelene ağam gidene paşam diyene makam verirseniz değil çağ atlamak bütün kurumların ancak içini boşaltmış olursunuz.

Gri pasaport olayını ortaya çıkartan ve yolsuzluğu deşifre eden konsolos yardımcısı çifti; görevlerinden el çektirip cezalandırmak bu ülkede işini hakkıyla yapanlara ‘işini menfaatler uğrunu yap, menfaatlerle ters düşme, düşersen işsiz kalırsın’ mesajıdır.

Yani özetle diyorsunuz ki, ‘eli doluya ağam buyur de, eli boşa ağa uyur de!’

Ona buna yalakalık yapıp, kul köle olarak makam ve sıfat sahibi olanlar kendilerini o kadar iyi biliyor ki tek yaptıkları şey, kendilerine yalandan uydurdukları başarı hikayelerine herkesin inanması ve saygı duymasını istemek. Fakat saygı istenmez hak edilir ve siz asla saygı duyulmayı hak etmiyorsunuz. Sizler de birer hırsızsınız, hak edenin koltuğunu hak etmeyerek çaldığınız için.

Ne diyordu Halil Cibran, “Yalnızlığı istedim. Çünkü nezaketi zayıflığın bir parçası, hoşgörüyü ödleklik, yücelmeyi böbürlenme fırsatı kabul eden kalabalığın terbiyesizliğinden usandım.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap