Merhabalar. Vefatından derin üzüntü duyduğum, Trabzon
siyasetine damga vurmuş iki ismi sizinle paylaşmak istiyorum; Biri CHP Trabzon
İl Başkanı Rahmetli Yavuz Karan, diğer isim de geçtiğimiz gün vefat eden MHP
Trabzon İl Başkanı Muammer Demeli. Meslek yıllarımın ilk yıllarında siyasetin
seviyeli, aklıselim, feraseti zengin, birine yaranmak için değil de toplumun
kanaat önderi olmak için yapıldığını bu iki isim sayesinde gördüm. Ne zaman
rahmetli Karan ve Demeli’den görüş alsam mutlaka ters köşe yapar, farklı bir
bakış açısı kazandırırlardı. Spontane sorulan sorularda kekelemek yerine
verdikleri akılcı cevaplar hem güldürür hem düşündürürdü. Donanımlıydılar,
hicve yakın üslupları da siyasete ayrı bir zenginlik katıyordu. Ayrıca basın
mensuplarına ayar vermek yerine usturuplu cevap vermek, gerektiğin de onore
etmek erdemli olduklarının en açık göstergesiydi. Yaptıkları açıklamalar ve
eylemler mutlaka birinci sayfada kendine yer bulacak kadar önemliydi.
İşte o günlerden bu günlere gelince maalesef şimdi Trabzon
siyasetinde kanaat önderliği yapanların birçoğu için ‘olsa da olur olmasa da
olur’ kısmına geldik. Üzerlerinde ölü toprağı var. Dinlemek isteyeceğiniz,
üzerine düşünüp yorum yapmak isteyeceğiniz, Trabzon gündemini
hareketlendireceğini düşünüp sizi habere sevk eden bir refleks
gösteremiyorsunuz. Altı boş hep aynı hikayeleri temcit pilavı gibi önünüze
seriyorlar. Kardeşim ben aynı şeyleri yazmaktan bıktım, vatandaş niye okusun,
niye senin ne açıklama yaptığını merak etsin? Siz sevseniz de aynı filmi kaç
kez tekrarını izleyebilirsiniz?
Genel merkezden talimat gelecek konuşacaksın, spontane soru
sorulduğunda akılcı cevap veremeyeceksin, geçmişte ne olduğunu bilmeden bugün
yorum yapıp yaş tahtaya basacaksın, hitabetin olmayacak, topu gerçek muhatabına
atmayacaksın öylece top çevireceksin, makamı işgal edeceksin, canına sıkan
haber için basına ayar vereceksin. İşte bu siyasi kanaat önderliği değil siyasi
aktörlüktür. Çünkü istenilen kanaat önderi olmanız değil aktör olmanızdır.
Kanaat önderi olursanız kontrolden çıkmanızdan korkarlar ama aktör olursanız
senaryoyu yazar elinize verirler, sizi de istedikleri gibi oynatırlar. Burada
işini hakkıyla yapan konjonktüre rağmen mücadelesini veren siyasi kanaat önderlerini
tenzih ediyorum.
Yıllar yıllar önce öngörüsü yüksek rahmetli Muammer Demeli
Başkanımla gerçekleştirmiş olduğum röportajımdan bir kesitle yazımı
noktalıyorum: “Bir mahalleyi muhtara teslim etmiyoruz, azası var, ihtiyar
heyeti var. Bir ülkeyi bir adama niye teslim edelim?”
Şimdi siz karar verin kanaat önderliği mi aktörlük mü?