Karadeniz Gazetesi’ni ziyaret eden Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, belediyenin üzerine düşen çalışmaları yaptığını fakat doğalgaz ve eğitim gibi iki temel sorunun Yomra’da bir türlü çözülemediğini söyledi. Karadeniz’e adeta içini döken Bıyık, “Göreve geldiğimden bu yana ifade ediyorum. Çözülmesi gereken ilk sorun okul sorunudur. Yomra gibi gelişen ve dönüşen ilçede bir sınıfta 48 kişi eğitim-öğretim görüyor. İkinci sırada ise doğalgaz konusu var. Devletin kurumlarının, AVM ve otellerin yer aldığı, nüfusunun her yıl arttığı Yomra’ya doğalgaz getiremedik. Çalışmalar yavaş ilerliyor” dedi.

İşte Bıyık’ın açıklamaları:

TÜRKiYE DOGALGAZ SEViNCi YAŞIYOR YOMRA GAZ BULUP YAKAMIYOR!

■ Okul yaptıramama ya da şartların oluşamaması durumunuzu, muhalif partiden  belediye başkanı oluşunuza bağlıyor musunuz? Yok, asla! Ben bir koordinasyon eksikliği olduğunu düşünüyorum. Vatandaşın sorunlarının merkezi idareye iyi aktarılmadığı kanaatindeyim. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un Yomra’da çocuklarımızın 48 kişilik sınıflarda eğitim-öğretim gördüğünü ve bunu bildiğini zannetmiyorum. Bilmiş olsaydı, gereğini yapardı diye düşünüyorum. Başka şeylerle meşgul olmayalım, gereksiz gündemlerle vatandaşın temel ihtiyaçlarını göz ardı etmeyelim diyorum. Bakın! Yomra’nın en asli konularından biri de doğalgazdır.

ANLATILACAK TARAFI YOK

Türkiye 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi buldu. Şimdi, bu kadar gazı bulmuşuz; Türkiye’ye 10 yıl yetecek. Biz Trabzon’da doğalgaz sevincini yaşarken üzülerek söylüyorum ki Yomra’da doğalgaz yakamıyoruz. Yani bugün Arsin’de, Araklı’da, Sürmene’de, Of’ta, Rize’de, Gümüşhane’de ve Bayburt’ta en az 10’ar yıldır doğalgaz var. Yanı başımız Arsin’de 3 yıldır var. Bu durumda Yomra’da hala doğalgaz yanamamış olmasının anlatılacak bir tarafı yok. Diyorum ki; aboneyse abone verelim. Kaç taneyse bulalım. Ne lazımsa yapmaya hazırız. Fakat olmuyor. Bu konu sadece belediyeye endeksli bir konu değil ama bu tür sorunları maalesef yaşıyoruz.

ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL

Burada devletin kurumları var. Adliye Sarayı, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, beş yıldızlı, dört yıldızlı otellerimiz, alışveriş merkezimiz var. Saymış olduğum bu kurum ve kuruluşlar sadece bir ilçe kadar gaz harcıyor ve maalesef yine bu kurumlarımız taşımalı gazla hizmet veriyorlar… Özellikle hastane ve adliye için söylüyorum; heba edilen bu para devletin parası… Doğalgazın Yomra’ya gelmemesinin nedenini anlamak mümkün değil. Biz bazen dere yatağındaki çayır tanesinin hesabını günlerce yapıyoruz, bir yolun kenarındaki kaldırımın eğriliğini günlerce konuşuyoruz ancak asli konumuz var... 20 bin vatandaşın yararlanacağı bir gaz... 40 bin vatandaşın yararlanacağı bir okula ihtiyacımız var. Bu temel sorunların acilen çözüme kavuşturulması gerekiyor. Bunlar Yomra için olmazsa olmazdır.

YOMRA’YI DÖNÜŞTÜRÜYORUZ

■ Yomra Belediye Başkanlığınız 500 günü aştı. 500 günde kısaca neler yaptınız? Öncelikle Yomra halkıyla belediye arasındaki duvarları kırdık. İnsanlarımızla kucaklaştık. Altyapı ve üstyapı sorunlarımızı ortadan kaldırmak adına hemen kolları sıvadık. İlçemizi modern çöp sistemine kavuşturduk. Araç parkımızı güçlendirdik. Yomra’nın en büyük sorunu olan yeşil alan, park ve bahçe eksikliklerini gidermek için çalışmalara başladık. Yeni yaşam alanları oluşturduk, oluşturmaya devam ediyoruz. Bir taraftan yürüyüş yolu, diğer yandan bisiklet yoluyla sosyal alanlarımızı genişletiyoruz. Elektrik kablolarını yer altına almaya başladık. Yomra limanının hemen yanındaki araziyi çöplükten kurtarıp piknik alanına dönüştürüyoruz. Kısacası Yomra’yı dönüştürüp halkımızı mutlu etmeyi hedefliyoruz.

VATANDAŞIMIZ SABIRLI OLSUN

■ Yomra Belediyesi tüm mahallelerine asfalt ulaştırabildi mi? Ulaştıramadık. Öncelikle şu var: Sancak Mahallesi ve Kaşüstü Mahallesi’nde çok asfalt dökmüyoruz. Bunun sebebi, şu anda Kaşüstü’nde ciddi bir doğalgaz çalışmamız var. Geçen yıl dökülen asfaltın tamamını bu sene kırdılar. Doğal olarak bize tekrar bir maliyet oluşturuyor, asfalt pahalı bir ürün. O nedenle şunu diyoruz: Vatandaşımız sabırlı olacak; kalıcı olarak dökeceğiz. Yomra Belediyesi’nin 1 yıllık bütçesinin tamamını asfalta ayırmış olsanız yine de maliyeti nedeniyle Yomra’nın asfaltını dökme şansına sahip değilsiniz. Biz asfaltı üretebilen bir belediye değiliz… Öyle de bir dezavantajımız var. KÖY YOLUNA ASFALTA KARŞIYIM Köy yollarına asfalt dökmeyi çok doğru bulmuyorum. Yomra sınırları içerisinde geçtiğimiz 5 veya 10 yılda dökülen asfaltların yüzde 70’i heba olmuş. Çünkü bizim topraklarımız esnek toprak. Üzerinden 40 tonluk kamyon geçtiği zaman asfalt oynamaya başlıyor. Biz köylerde betonlama çalışması yapmaya çalışıyoruz. Örnek veriyorum, bu yıl beton dökeriz, 5 yıl sonra bu beton bozulmaya başladığında üzerine gelir asfalt dökeriz. Fakat asfalt dökülür, daha sonra üzerine beton dökülürse bunun bir anlamı olmaz. Betonu asfaltın altyapısı olarak yapmaya çalışıyoruz.

HALKIMIZ DiKKAT ETMELi

■ Yomra sel bölgesi... Sel ve heyelanlara karşı Yomra Belediyesi ve Yomra Belediye Başkanı olarak önlem aldınız mı? Ya da uzun soluklu bir planlamanız var mı? Temeldeki en büyük sorun vatandaşımızın duyarsızlığı. Bunu bir kere kabul etmemiz lazım. Her şeyi devlete, belediyeye veya hükümete yıkmanın bir anlamı yok. Bizim bu yıl sel vakasının yüzde 70’i vatandaşımızın dere yatakları ve ırmaklara dökmüş olduğu hafriyat malzemelerinden kaynaklandı. Eğer yağmur yağmaya başladığında önüne herhangi bir şey katmazsa, kendiliğinden akıp gidebiliyor. Tabii ki koparıp aldığı yerler var. Ancak, tıkanma noktasında menfezlerin kapanması neticesinde suyun yön değiştirmesi ve binalara, dairelere, dükkanlara girmesinin en büyük etkeni malzeme. Biz 500 günlük çalışmamızı anlatan dergimizi çıkarırken vatandaşımıza uyarıda bulunduk: Dere yataklarını, ırmakları ve menfezleri tıkamayın…  Bütün muhtarlarımıza mektup yazdım. Vatandaşımız dikkatli olacak, biz de... Coğrafi yapımız belli, belediyeden vatandaşa kadar herkes hazırlıklı olmalı.

BiRBiRLERiYLE UĞRAŞMAKTAN TRABZON’U UNUTTULAR!

■ Bir belediye başkanı olarak, Trabzon siyasetinin gelmiş olduğu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir durağan ve sakinlik söz konusu mu? Bu sorunun cevabı iktidar yöneticilerine aittir. Trabzon’da şu anda siyaset ve siyasetçiler kendi içlerinde kargaşa, kavga ve rekabet etmekten şehrin sorunlarına ve Trabzon’a çok zaman ayırabilecek durumları olmuyor. Ben şahsen teşkilat işleriyle uğraşmam. Konforlu bir siyaset yapmak isterim, yapıyorum da… Teşkilat kimi il başkanı seçerse, o benim il başkanımdır. Birbirimizin işine karışmayız; bu anlamda çok uyumluyuz. Başka türlü olsaydı belediye başkanının başında kırk türlü yapı oluşurdu. 

ZORLUOĞLU TRABZON iCiN BÜYÜK BiR ŞANSTIR

■ Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun Yomra’ya bakış açısı çok özel.  Sizlerle de diyaloğunun ve koordinasyonunun iyi seviyede olduğunu biliyoruz. Sizin kendisiyle nasıl bir iletişiminiz var? Trabzon Murat Zorluoğlu’nu yeni tanırken ben şunu söyledim: “Murat Bey şehir için bir şanstır.” Bunu şuna dayanarak dedim: Valilikten geliyor oluşu, ömrünü yöneticilikle geçirmiş olması, Trabzon’a dair vereceği kararların daha sağlıklı olabileceğini, siyasi değil tam anlamıyla şehir için karar vereceğini düşündüm. Sonrasında birlikte çalışma fırsatım oldu ve birlikte iyi bir koordinasyon oluşturduk. Hem bizim sayın başkanımızla hem de belediye ekiplerimizin çok iyi bir koordinasyonu var. Neticede birlikte çalışacağız. Neden birlikte çalışacağız? Sahilden 25 kilometre Üçpınar Yaylası’na, 40 kilometre yukarıdaki Çamlıyurt Mahallesi’ne Büyükşehir Belediyesi’nin yol ağı var. Vatandaş aradığında Büyükşehir Belediyesinin makinesi orada yoksa tabii ki biz makinemizi oraya yönlendireceğiz. 1,5 yıl öncesinde söylediğimi bugün yeniden söyleyebiliyorum. Murat Bey bu şehir için bir değerdir.

BiR SINIFTA 48 KiŞi EĞiTiM GÖRÜYOR…
BU, İLÇEMİZE REVA MI?

■ Yomra’nın en büyük sorunu nedir? Varsa çözüm aşamasında hangi noktadasınız? Yomra’da bir sınıfta 45 öğrenci eğitim görüyordu. Pandemi olmasaydı, sınıftaki öğrenci sayısı daha da artarak bu yıl eğitim-öğretime devam edilecekti. Şimdi 48 kişilik sınıfta öğrenci var, şu anda Yomra sınırları içerisinde 1 adet okul inşaatı yok. Bugün bir okul inşaatı başlasa en az 2 yılda biter. 2 yıl daha Yomra yeni okulsuz yoluna devam edecek. Senede 3 bin nüfus geliyor buraya. Bu şu anlama gelir: 2 yılda herhangi bir komşu ilçemiz Giresun’un Piraziz’i kadar, Gümüşhane’nin Köse ilçesi kadar nüfus geliyor. Burada şuna bakmak lazım: 6 bin nüfusun olduğu ilçede kaç okul var? 5 tane. Yomra her yıl 5 adet okul açması lazım ki, bu nüfusu karşılayabilsin… Bir adet okul yapılmamış! Şimdi, bunları ortaya koymak ve konuşmak lazım. Ben de soruyorum: Bugüne kadar neden yapılmamış, ne hedefleniyor?

KURTULUŞUMUZ EĞİTİMDEDİR

■ Okul yapımı konusunda sizin bir girişiminiz oldu mu? Evet, bu konuda il milli eğitim müdürlüğüyle iletişime geçtim. Bana şunu söylesinler: “Başkanım yeri göster, okulu biz yapalım.” Hemen o gün yer tahsis etmeye hazırız. Bu ülkenin kurtuluşu eğitimdedir. Türkiye’nin bir noktasında bir vatandaşımızla karşılaştığımızda ve “Nerelisiniz” denildiğinde “Yomralıyım. Yomra Fen Lisesi’nden mezunum” diyor. Bu mutlu eden bir durumdur. Yomra’nın geleceğe yönelik kurtuluşu da eğitimdir. 

EKREM BEY VE MANSUR BEY’İN ZİYARETLERİ İLÇE İÇİN İMAJDIR

■ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile temas halinde olduğunuzu biliyoruz. İBB’den Yomra için herhangi bir destek aldınız mı? Öncelikle Ekrem Bey’in manevi desteğini her zaman hissediyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş da belediyemizi ziyaret etti. Bu, Yomra için bir imajdır. Ekrem Bey, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin altyapı konusunda Yomra Belediyesi’ne destek olacağının sözünü vermiştir. Bizlere 3 adet çocuk parkı gönderdi; onları yavaş yavaş kuracağız. Ben Ekrem Bey’in Yomra’ya kalıcı bir proje bırakacağına inanıyorum.

■ Yomra’yı e-belediyecilik hizmetiyle buluşturdunuz. Teknolojik anlamda ilçenizin dönüşümü devam edecek mi? e-belediyecilik hizmetini daha da ileriye taşıma noktasında arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Yıllarca İstanbul’da oturan Yomralı bir vatandaşımız ilçesinde bulunan evinin vergisini ödemek için Trabzon’a geliyor ya da bir adam bulup ödetmek için uğraşıyordu. Neticede halkımız belediyenin sahibi ve patronu, ben ise memuruyum.

Karadeniz Gazetesi//FURKAN YİĞİT