Devlet Bahçeli yeni partinin kurulması ile meclise girme barajında sıkıntı olabileceğini gördü ki, AK Parti ile 2019'a kadar birlikte hareket edeceğini açıkladı.

Siyasette şu gerçek ittifaklarda 1+1 =2 olmaz. Hatta 1+1= 0 olma ihtimali de vardır. İttifak önce parti tabanlarının ruhunda olmalıdır. Bugüne kadar ittifak ile yapılan seçimlerde sadece 1991 seçimlerinde Refah Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi seçim ittifakı başarılı olmuş sayılır. O da parti tabanlarından gelen bir ittifak talebi karşılığı vardı. 

Bugün hiçbir parti tabanının başka parti ile bir ittifak talebi karşılığı izlenmemektedir. Türkiye gazetesi yazarlarından Yücel Koç'un bu konuda yazdığı güzel bir değerlendirmeyi yazarın hoşgörüsüne sığınarak aktarıyorum: "Referandumun hemen ertesinde dolaşıma giren senaryolar, 2019 seçimlerinin ipuçlarını veriyor.

O yüzdendir ki, medyada da birileri erken saf tuttu.

Kimileri Erdoğan’a karşı Akşener’i parlatmaya çalışıyor, kimileri de Abdullah Gül’ü ortak aday yapıp, etrafında birleşmeyi öneriyor.

Karşı mahalle farklı senaryolar üzerinde çalışırken, AK Parti ve MHP soğukkanlı bir şekilde izlemeyi yeğliyor.

Peki, bazı araştırma kuruluşlarının iddia ettiği gibi, AK Parti ve MHP’nin oylarında erime söz konusu mu?

***

Konuştuğum bazı tecrübeli siyasetçilerin görüşü şöyle:

Akşener’in MHP’ye zararı, kıyı bölgelerde olacak.

Önceki seçimlerden elde edilen tecrübe, özellikle Akdeniz ve Ege’de, MHP ile CHP arasında geçişkenlik olduğunu gösteriyor.

İç bölgelerde ise MHP ile AK Parti arasında...

***

Güney ve Batı’da MHP’den CHP’ye kayan seçmenin, bu defa Akşener’i tercih edebileceği öngörülüyor.

Ancak MHP’nin bu kaybı, iç bölgelerde AK Parti seçmeninden fazlasıyla telafi edeceği de kuvvetle muhtemel..."

Son söz, ittifak, iltihak, siyasi intihar mı, istifa mı, istifadeler mi? Yaşayan görecek.