SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Süleyman Soylu'nun işi bırakması!

Süleyman Soylu'nun işi bırakması!

19 Aralık 2017 Salı - 07:42








TBMM’de, “Tayyip Erdoğan siyaseti bıraktığı gün, bir daha siyaset kapısından içeri girmeyeceğim” açıklamasını yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun taahhüdünün, ben diyeyim “millet”, siz söyleyin “kamu” adına iştigal edilen bir iş olan siyasetin penceresinden bakıldığında çok da doğru olamayacağını düşünenlerdenim.

Nedeni oluşturan gerekçem de gayet basittir! Çünkü, millet ve devlet adına siyaset kişilerle kaim bir iş değildir. Hele hele bu iş demokrasi adına ve de demokratik bir ülkede yapılıyor ise.

Kaldı ki, Sayın Soylu bu yola, (yani siyaset yaparak millete hizmete) Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile başlamış, çıkmış da değildir. Zaman içerisinde yollar kesişmiş, aynı amaca yönelik birliktelik oluşmuş olabilir. Bu da normaldir. Ama birlikteliklerin içinde birileri öyle veya böyle eksildiği zaman, diğerlerinin de bir şekilde kendilerini kenara çekmeleri ne derece doğrudur?

Belki, kişisel tercihler için kendinize göre, “doğru” diyebilirsiniz. Ama bu gibi yerlerde iseniz ister istemez, kamu denilen gerçek üzerinden de ahvalinizi irdelemek, tercihleri kullanmak zorundasınız.

Bu konuyu teraziye koyarak tartmaya, içindekileri de irdelemeye devam edeceğiz.


***

PİYANGO HARAM İSE, MAAŞLA NE OLUYOR?

Diyanet İşleri Başkanlığı; “Şans faktörüne dayalı oyunlar (Milli Piyango, toto-loto vs)  kumardır ve haramdır” diye ben diyeyim “açıklama yaptı”, siz söyleyin “fetva verdi.”

Ha açıklama, ha fetva! Hiç fark etmez. Çünkü Devletin Diyaneti yapmıştır beyanı.

Daha sonra detaylandıracağız ama, şimdilik geçtiğimiz Ramazan ayında, “Helal sofra, haram para ile kurulamaz” diye yazdığım (ve de bu yüzden müteahhitler eliyle kurulan sofralara gitmediğim) için kıyamet koparanlar aklıma gelince dayanamayıp 3-5 kelâm eyleyeyim dedim.


İlk kelâm da, son 15 yılda türleri ve miktarları yüzlerce kat artan, ya da arttırılan şans oyunlarından devletin kasasına giren “haram para”dan, maaş ve ücret alanların tümü (Din adamları da dahil), ahrette, bu haramın hesabını (bilerek aldıkları için) verecekler mi, vermeyecekler mi?

Ya da, din ile ilgili alanlarda inşa edilen binalarda bu kaynaktan gelen paraların kullanılması helâl mi, haram mı?

Çünkü, İslâm’da hiçbir şart haramı helâl hale getirmez. Öyle birilerinin de dediği gibi, “İslâm’da Ehven-i şer”de olamayacağı için, hiçbir gerekçe haramı, helâl haline getirerek meşrulaştıramaz. İnanan-inanmayan, her kimin eliyle olursa olsun.

Dedik ya, bu konuyu detaylandırmaya devam edeceğiz. Ama gazetelerin birinde rastladığım ve de Diyanetin fetvasına rağmen, ümmetin halini ortaya koyan manşet üstü başlıkla bugünü kapatalım:

“Haram denen piyango biletleri kapış kapış gidiyor. Halk Diyanet’e değil, Nimet Abla’ya inanıyor!”


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap