Eski şöhretler ile siyasiler ve bürokratların oynadıkları maçın yankıları devam ediyor, bitecek gibi de değil. Sanal medyada bu konuyla ilgili birçok yazı yer alıyor. İlgimizi çeken bir yazıyı eski asbaşkanlardan Hayrettin Hacısalihoğlu kaleme aldı. Bizler de Hacısalihoğlu'nun yazısını virgülüne noktasına dokunmadan sizlerle paylaşmak istedik: "Seçim arifesinde yapılan eski şöhretler-bürokratlar maçı, siyasi mesaj taşıması nedeniyle olumsuz tepki gördüğünden, makul, mantıklı bir açıklama yapılması gereği duyuldu.

BAŞBAKAN'DAN A.AKER VE Y.SELİM'İN YIKILMAMASI İÇİN SÖZ ALDIK...

Ancak, şu sorular hala geçerliliğini koruyor: 1-Böylesine halisane duygularla yapılan bu organizasyonun amacı niçin maçtan önce açıklanıp stada seyirci alınmadı? 2-A.Aker ve Y.Selim yerinde duruyordu. Buraların yıkılıp AVM ya da hastane yapılması için karar veren kimlerdir? 3-Sayın Başbakan maç yapmadan bu kararı veremez miydi? Söz verilen liman için yüzme yarışı, hızlı tren için de trencilik mi oynamamız gerekecek? 4-Trabzon'un öncelikli beklentisi olan KUPA için ne yapılması lazım? Kolbastı oynasak yeterli olur mu? 5-Mahalli seçimde söz verilen şike anıtı hala yapılmadığından, bugün verilen sözün inandırıcılığı nedir?

VERDİKÇE VERİYOR!

Vay be! Biz diyelim üç, siz deyiverin beş... Bu gidişle her birimin başına bir menajer... Hayırdır, ne olacak bu kadar menajer? Bilmiyoruz başka bir örneği bir başka takımda var mıdır? Allahım verdikçe veriyor! Genel menajer Serhat Altıncı, İdari Menajer Mert Tuncay, şimdi de 'menajerlerin menajeri' Süleyman Hurma geliyor. Kim ne yapar, kim nerelerden sorumludur bir açıklansa da hep birlikte öğrensek. Az daha unutuyorduk, bir de genel müdürümüz Sinan Zengin var. Dedik ya, verdikçe veriyor yüce Rabbimiz! Daha ne olacak? Trabzonspor dünya takımı olmuş, herhalde bizim haberimiz olmamış!