Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in,
hakem atamaları için Merkez Hakem Kurulu'na çağrıda bulunarak "Kalan 4 haftada hakemler kurayla seçilmeli"
açıklamasını okuyunca, Mehmet Ali Yılmaz’ın Spor Bakanlığı döneminde başlattığı
uygulamaları hatırladım…
1992 yılında Mehmet Ali Yılmaz, hakemler
üzerinden çıkan tartışmaların alevlendiği dönemde TFF ve MHK’ye çağrı yapıp “HAKEMLER TORBAYA GİRSİN. HANGİ MAÇLARA
TAYİN OLACAKLARI KURA İLE BELİRLENSİN. SİPARİŞ HAKEM OLMAZ” diyerek hakem
atamalarını ders olsun diye kura ile yaptırmıştı…
Aradan 30 yıla yakın bir zaman geçti…
Geçmiş geleceğin aynasıdır dememek
mümkün olmadı…
Tarih o günleri yazıyor
***
Şunu gururla yazmak isterim…
Türk futbolunun bağımsızlığı için 1991-1995 yılları
milattır…
Nasıl mı?
Türk futbolunun başına “TARAFSIZ, FUTBOLDA KİMSESİZLERİN KİMİ
OLACAK, HER KULÜBE EŞİT MESAFEDE BAKAN, CESUR” bir adam geldiği zaman,
nelerin olacağının kanıtıdır o 4 yıllık süre…
Bunları neden yazıyorum…
Bugün Türk futbolunun her yönü ile kirlendiği, her
hafta hakem olaylarının yaşandığı, hak, hukuk ve adaletin kaybolduğu kokuşmuş
düzen karşısında, 1991-1995 yıllarını hatırlamamak mümkün olmadı…
Kimdi o dönem Spordan Sorumlu Devlet
Bakanı…
Trabzonspor’un bugünkü Onursal Başkanı Mehmet Ali
Yılmaz…
DYP’den Trabzon Milletvekili olmuş, 49
ve 50. hükümetlerde Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlenmişti…
Bir büyük devrimi gerçekleştirerek futbolun
özerkliğini ilan etmiş, futbolun üzerinden siyasetin elini adeta tek başına çektirmişti..
Kendi partisine dahil hiç müdahale ettirmedi…
İşte fark burada…
O nedenle tarih bu ülkede Spor Bakanlığının nasıl
yapıldığını gösteren, siyasetin TFF’nin üzerinden elini çekmesini sağlayarak
özerkliği getiren bir eski bakanı “UNUTULMAZ”
olarak yazıyor..
Lider olmak bambaşka bir özelliktir…
Herkes bakan…
Herkes milletvekili…
Herkes kulüp…
Herkes TFF Başkanı olabilir…
Ama herkes lider olamaz…
Nerede olursanız olun eğer dik
duramıyorsanız arkanızdan hoş seda
bırakıyorsanız kusura bakmayın ırgat olmuşsunuz demek!
Onun için Türk
Sporunda Mehmet Ali Yılmaz’ın Spor Bakanlığı bir milattır.
Genç nesil bilmez…
Yaşayan bilir…
Bizler yaşadık…
TBMM’nin en güçlü bakanı Spor dan Sorumlu Devlet Bakanıydı…
TBMM’nin sesi olsa da anlatsa…
Bilmeyenler, o dönemleri yaşayan spor
adamlarına, spor yazarlarına sorsunlar, anlatırlar…
Siyasetçilerin TFF kongresine başkan belirlemek ve mevcut
TFF Başkanı Haluk Ulusoy’u da devirmek istediklerini öğrendiğinde (kendi
siyasetçisi ve hükümet ortakları), kongre salonuna baskın yapıp en önde
oturarak kimsenin müdahale etmesine fırsat vermeyip, bağımsız bir genel kurul
yapan adamdır Mehmet Ali Yılmaz…
Böyle bir Spor Bakanıydı…
***
Aradan 30 yıl geçti…
Hakem atamalarında sipariş olmasın diye kura yöntemini
getiren dönemin Bakanı M. Ali Yılmaz’ın aynı hizasına gelmiş durumda Türk
futbolu…
Güzel bir söz vardır…
Denir ki;
“Yiğidin bakışı korkağın kılıcından keskindir.”
Mehmet Ali Yılmaz’ın bakanlığı işte böyle bir bakışın eseriydi…
Koltuktan güç alan değil koltuğa güç veren olmak böyle
bir şeydi..
Sonuç itibarı ile M. Ali Yılmaz’dan
sonra gelenler futbolun özerkliğine
sadık kalamadı futbolu siyasetin, futbol dışı güçlerin elinde oyuncak yapmaya çalıştı.
Yazık oldu futbolun özerkliğine dememek, Sayın Mehmet Ali Yılmaz’ı sevgi ve saygı ile anarak uzun ömürler dilememek mümkün mü?