Trabzonspor, Trabzon ve Karadeniz için değişmez fenomendir. Yıllarını futbola verenler, tribünlerin aşinaları ve Trabzonspor’un Türkiye çapındaki hastaları veya sevdalıları... Trabzonlu olmasalar da taraftarları. Zira Trabzonspor ayrı bir imajdır, ayrı bir ekoldür Türk futbolu için.

Trabzon’dan çıkardı önemli yöneticiler, teknik adamlar ve de top oynayan gençler... Trabzonlu teknik adamlar ve futbolcular tüm Türkiye sathına yayılır, Türk futboluna imzalarını atarlardı. Fakat gelin görün ki Trabzon’un Trabzonspor’unu bir tek Trabzonlu teknik adam, menajerin geneli veya idari olanı artık yönetmiyor. Sanki bu futbol tarlası verimini kaybetti, çölleşti gibi.

Fakat o ne, bir de alt yapıya bakıyorsunuz ki Allaaahhh!!! Neredeyse tüm kategorilerde Türkiye şampiyonu ve finallerde mücadele etmiş alt yapı adeta Trabzonspor adına 1461 yapısı ile birlikte bu yıl "altın çağ"ını yaşamakta. Üstüne üstlük 1461 A takımı tekrar 1. Lig'de...

***

Şimdi, düşünmeden edemiyorsunuz. Teknik adamları, futbolcuları ile tüm alt yapı görevini en efekt şekilde yerine getirmiş; Trabzonspor yönetimi ise bu başarılı tabloyu sadece seyrediyor.

Peki, bunca alt yapı hizmetleri göstermelik mi, gaye neydi? 'Alt'tan Trabzonspor 'A' takımına oyuncu yetiştirmek değil mi? Alın size bir de dünya şampiyonu! Bunun da futbolcuları Trabzonspor ve 1461 ekolünden.

Siz bunca verimli tarladan üst yapıya bugün için oyuncu veya teknik adam almayacaksınız da ne zaman alacaksınız? (Bu arada ıskalamayalım, 1461'in teknik sorumluları Hamdi Zıvalıoğlu, ekibini ve askerlerini gönülden kutluyoruz. Başarılarının devamını diliyor, aynı performans çizgisinin sürekliliğini üst kategorilerde de bekliyoruz.)

Vallahi insan şaşırıp kalıyor.

Hâlâ aklınız yabancıların hurdalarında ve yönetimin gücünü elinde bulundurmak isteyen cambaz profesyonellerin ayak oyunlarında. Çağırsanıza alt yapı koordinatörünüz Sadi Tekelioğlu ve ekibini... Alsanıza onlardan oyuncularla ilgili raporu, değerlendirin bir bakalım neler var neler yok...

***

Evet, alt yapı hadisesi budur beyler!

Ersun hoca Avrupalara ne idüğü belirsiz adamlar peşine gidene kadar iki adım ötede kendi futbol tarlasında gürül gürül koşan yerli oyuncular var, onlarla da bir dakikacık olsun ilgilense ya!

Bir de şu Trabzon’da bu kulüpte başkan altı, yönetim üstü görev yapacak bir Allah’ın kulu yok da görevli profesyonelleri dışarıdan mı arıyorsunuz? Bu ne vurdumduymazlık!

Yönetim üç beş kişi kalmış, teknik ekip ithal malı, iki üç oyuncu dışında futbolcular yerlinin yabancısı veya yabancı... Oldu olacak alın şu kulübü taşıyın İstanbul’a veya aklınızın kestiği bir yere, siz sağ bu millet selamet, insanların da artık Trabzonspor diye bir derdi kalmasın. Biz de oturup kalkıp bu takımın bugünkü hal-ı pür melalini dert etmekten kurtulalım arkadaşlar.

Trabzon Trabzonspor’a bu güne kadar yetiyordu da bugünlerde mi yetmez oldu? Yoksa teşbihte hata olmasın da "Allah bu fakirleri sevindirmek için önce merkebini kaybettirip sonra mı bulduracak?" Yazık yani! Trabzonlusunuz ama, sanki bu il veya Karadeniz kurudu da herkesi dışarıdan naklen taşıdınız. Trabzonspor’un Trabzon’la ilgisi sadece ismiyle kaldı, o kadar.

***

Son olarak bir de şu genel kurul meselesini konuşalım...

İnsanları bu derece tereddütlerde ve boşlukta bırakmanız pek de şık düşmüyor hani.

Sayın başkan İbrahim HACIOSMANOĞLU’na hatırlatmak istiyorum. Belki sizin çevreniz size bu konuda ortalığı toz pembe gösteriyor sayın başkan fakat öyle değil. Bu meseleyi iyice açıp insanları aydınlatıp, karanlıktan kurtarmanızın zamanı çoktan geldi.

Elbette sizin kafanızda bir şeyler mutlaka yasal zemine dayalı olarak durmaktadır. Ortalıkta ise mayıs idi, haziran idi, yok aralıkta olacak gibi bir sürü istifham dolaşmakta ve bu istifhamlı hava da insanların kulübe ilgisini köreltmektedir.

Sonra da "Neden seyirci maça gelmez" diye sorup duruyoruz. İşte bu sebeplerden, bu belirsizliklerden dolayı insanlar adeta soğumuş, sevgi ve alakalarını buzdolabına kaldırmışlar.

Sayın başkan! 'Artık bu çömlek doldu taşmak üzere.' Kesinlikle bu işe bir netlik kazandırmalısınız.

***

Bakınız, kulübün geçmişini bilmeyenler geleceği sağlıklı şekilde değerlendiremezler, ona yön veremezler. Ne yazık ki Trabzonspor'da bugün yapılan icraatlar farklı düşünce ve mantık içerisinde işletilmektedir. "Sağduyulu ve bilge" bir kriz yönetimi kurulmazsa korkarım ki zaman gelir bayrağı ters asmak icap edecek.

Bizden dostça söylemesi, elbette kendi işinizi yine de siz bilirsiniz.