Sosyal medyada yayın yapan bir kanalın konuğu olan spor yazarı Bilgin Gökberk, Türk futbolunun yönetim şeklinden Milli Takım'a kadar her şeye açıklık getirdi.

Bilgin Gökberk'in açıklamalarından önemli paragraflar şöyle:

MİLLİ TAKIM, HÜKÜMET'İN TAKIMI OLDU"

"10 yıldır yazıyorum: Milli Takım siyasallaştı... Demirören döneminde başlayan bir şey var, Göksel Gümüşdağ'ın Kulüpler Birliği Başkanı olduğu dönemde çok siyasallaştı. Eskiden Milli Takım, milletin takımıydı; daha sonra Hükümet'in takımı gibi olmaya başladı.

Milli Takım bile siyasal olarak bölündü. Sonuçta, tüm milleti kucaklaması gereken Milli Takım sanki hükümetin politik mesajlarını sahaya çıktığı zaman formalarıyla duyurmaya çalışan, referandum veya seçim öncesi mesaj veren oyuncular... O dönem bir sürü insan soğudu Milli Takım'dan. Durup dururken turkuvaz formanın ortaya çıkması, 'ay-yıldız'ın küçülmesi 2008'de başlayan süreçti.

O dönemi "Yeni bir Milli Takım markası yaratıyoruz" dediler, formanın önündeki bandı yok ettiler, sponsoru aldılar.

İnsanlar soğudu milli takımdan, sonra eski formaya dönüldü.

"10 LİRA ALAN ŞENOL GÜNEŞ'E 4 LİRA VEREMEZSİN MİLLİ TAKIM İÇİN"

"Hoca sözleşmeleri" En masum konu bu... Hocayı zorla alırsan, siyasi güçle, ( Fatih Terim'i Galatasaray'dan Milli Takım'ın hocalığına böyle aldılar) takımdan aldığı parayı vermek zorundasın. Aynı şey Şenol Hoca için de geçerli. O parayı vermeniz lazım... Beşiktaş'ta 10 liraya çalışan Şenol Güneş'e "Gel Milli Takım'da 4 liraya çalış" diyemezsiniz.

Yerli hocayı Türkiye'deki 'çark'tan kurtaralım buraya bir Alman ( Stefan Kuntz) koyalım demiş olabilirler. Kimsenin ne düşündüğünü bilmiyoruz. Zaten futbolda nasıl karar veriyorlar bunlara?

"BEYLERBEYİ EKİBİ YÖNETİYOR"

Bir ekip var... "Beylerbeyi ekibi" diye biliyoruz bunları... Sayın Cumhurbaşkanı'nın futbola çok meraklı bir kardeşi var. Onun olduğu büro gibi bir yer var; oraya eski bir iki futbolcu geliyor, futbolu bunlar yönetiyor.

Çünkü futbolun bir ekonomisi var, 20-30 milyar dolarlık... İddaa'nın başında Demirören var, Spor Toto devletin, kupa yayıncısı aileden, ana yayıncı Katarlı aileden, haberleri Demirören medyası ve Atv medyası yayınlıyor... Maille futbolu yönetmek istiyorlar. Futbolu akil insanlara bırakmıyorlar maalesef,

Türkiye'deki tüm futbol kulüplerine antrenör atarken, yabancı oyuncu alırken hangi menajerler daha çok ön plana çıkıyor?.. Bunların hepsi bir taraftan yönetiliyor. Birinci ve ikinci lig takımlarına atanan antrenörlere oradan karar veriliyor.

Milli Takım'a kimin hoca olacağına da Sayın Cumhurbaşkanı'nın kardeşinin de içinde olduğu bu grup karar veriyor. Bakıyorsunuz havuz kanallarında bunların adı geçmiyor. Bein Sports'ta kaç tane yorumcu vardır sizce? Eski Maksim Gazinosu gibi oldu Bein Sports... Sürekli birileri yorum yapıyor üçer-üçer. Gördüğüm kadarıyla Türkiye'deki tüm yorumcular Beinsports'tan geçiyorlar bir tek ben yokum.

"Futbol şu ofisten yönetiliyor" diyoruz, bu insanlar siyasal kararlar veriyorlar. Bu kararlardan bir tanesi tartışılmaz mı Beinsports'ta? Çünkü yasak o konulara girmek!

TRT de gazino gibi, sabah akşam program yapıyorlar, ayıptır yahu birinde bari bunları konuşun... Bu söylediğimizde hakaret falan da yok. Olabilir, futbolu seviyor Cumhurbaşkanı'nın kardeşi, belki anlıyor da futboldan bilmiyorum. İki-üç de akıl hocası futbolcu var; onlar oturup konuşuyorlar ve bir karar alıyorlar.

Türkiye'de futbolun yarattığı ekonomik hacim var; bundan herkes yabancıya bırakmadan nemalanmak istiyor. Zaten o yüzden İddaa'nın başında Demirören var. O yüzden Spor Toto devlette kaldı, o yüzden yayıncılar hep kanka. Adına ' Süper Lig' dedikleri lig bu yani... Futbol Limak'ta, yayın Katar'da, kupa yayını akrabada, krediler devlet bankasında... Böyle bir şey olur mu ya?! Bunları kimse niye konuşmuyor?

İki üç kişinin aldığı kararların hiçbiri sıhhatli karar değil. Türkiye'deki futbolun hakkı bu mu yani?

Yayını veriyorlar bir yere: Digiturk'u veriyorlar ama kumanda bunlarda.

"ALİ ERBAŞ DA ÜÇ YABANCI KURALI GETİRİR, NİHAT ÖZDEMİR DE TÜRKEVİ AÇILIŞINDA DUA OKUR"

Ülkeyi din ve futbolla yönetiyorlar. İki figür: Ali Erbaş ile Nihat Özdemir... İkisi de hiçbir karar almıyor, ikisi de söylenenleri yapıyor, bugün yer değiştirseler, Ali Erbaş bugün Nihat Özdemir'in aldığı kararları alır. O da üç yabancı-üç yerli der, o da Milli Takım'ın başına Kuntz'u getirir... Nihat Özdemir, Ali Erbaş'ın yerine geçse ABD'de Türkevi'nin açılışını yapar, dua okurdu. Nihat Özdemir'e de yazık, dünyanın devletle iş yapan 10 müteahhitinden biri, işi gücü de var adamın. Onu alıp buraya koyuyorsun zorla çünkü böyle bir sistem kurmuşlar. Onlar Nihat Özdemir'e kazandırıyor, Nihat Özdemir de onlara... Bu kararları Federasyon da almıyor zaten. Kuntz'u 10 gün önce tanıyan bir kişi gösteremezsiniz. Bir Hamit Altıntop biliyordur, belki birkaç kişi daha biliyordur tesadüfen. Kuntz kimdir? deseniz yeşil gözlü mü, mavi gözlü mü bilen yok...

"KUNTZ BELKİ DE DOĞRU İSİM, ŞEYTANLIK DÜZENİNİ BİLMEZ"

Kuntz'un Beşiktaş'ta oynadığı dönemi biliyorum. Belki de Kuntz doğru bir isim...

Kuntz anlamaz, düzenden, şeytanlıktan... Türkiye'de öyle berbat bir futbol medyası var ki... Ben onlara 'Top Medyası' diyorum. Ayıp yani ya... Şöyle ayıp: Tamam Türkiye ekonomik olarak zor durumda, para yok pul yok, artık ekmek aslanın ağzında hatta midesinde... Tamam da ayıptır ya bir kişi çıkıp da der ki; "Bilgin Gökberk şöyle bir şey söyledi, şunu bir tartışalım"... Bunu gündeme bile getiremiyorlar. Ülkeyi din ve futbolla yönetiyorlar net olarak, üç ay Diyanet İşleri Başkanı konuşmasın, üç ay Lig oynanmasın iktidar düşer!

Ali Erbaş da kendini yormasın, buradan sesleniyorum: Bu ülke Atatürk'ün ülkesi, laik bir ülke! İlelebet de laik kalacak! Bu ülkede laiklik, Cumhuriyet ve Atatürk'ü karşısına alan kaybeder!

Spor yorumcularına da bu yüksek ücretleri bu konulara girmesinler diye veriyorlar..."