Ülkemiz, dünya ülkeleri arasında açlıkla mücadele eden ülkeler
arasına girer mi bilemem ama işsizlikle mücadele sıralamasında sanırım ciddi
yerlerde olduğumuz kesin. Parasızlık nedeniyle üniversiteye gidemeyen
öğrencilere ve hatta liseyi bırakanlara bakarsak, ciddi sorunlarla karşı
karşıya kaldığımız belli. Kısacası yoksulluk öğrencilerimizi okula gitmekten
caydırıyor.
Bir tarafta aç
gezenler, çocuğunu okula gönderemeyenler, mutfağına ekmeğini getiremeyenler;
diğer tarafta yemenin sınırını bilmeden şişen göbeklerini kaşıyanlar var.
Toplumun sınıflandırılması mı değişti yoksa ilkelerde mi bir
sıkıntı var? Bugün sınıfsal mücadele yapan veya yapmaya çalışanlar, içki
içmeyi, yemek yemeyi ve israf edercesine sigara içmeyi çok seviyorlar. Lüks
araba kullanmak ve pahalı elbise giymek gibi düşkünlükleri var. Üzülerek ifade
edersek fakirleri ve yoksulları görmezler.
Sınıf düşüncesinin karşısında olanlar ise daha başka yolları
deniyorlar. Fakirin yanında görünerek onlara yardım eder görünürler ama
kendileri göbek kaşıyanların yanında yer alırlar.
Bunların önemli bir
kısmı da dini kullanarak, ülkedeki aç olanları ve fakirleri görmeden defalarca
hacca gider inanılmaz paralar harcar ve hiç çekinmeden övünerek pahalı
otellerde kaldıklarını anlatırlar.
İslam, ‘komşun açsa
siz aç yatamazsınız’ diyor. Şimdi soruyorum: Bu ifade sizce hangi sınıflamaya
girer? Birileri bundan rahatsız olacaktır. Ama bizler her zaman doğrulardan
yana mücadele edeceğimizi ifade ettik ve etmeye devam edeceğiz. İsrafa yönelik
harcamalar yaparak ve içki içerek seneler öncesi tabirle solcu olamayacağınız
gibi, dini kullanarak hatta ticaretini yaparak sağcı olamazsınız.
Bu ifadeler son
derece yanlış ve bilimsel dayanağı yoktur. Toplum hukukunda eşitlik ön
plandadır. Yaşamımızda kaç kişi, yoksul olan kaç kişiye yardım etti sorusu
ister istemez havada kalır. Buna devleti yönetenleri katarsak işler gerçekten
çok vahim.
KİT’leri satarak işsizlik ordusu her gün artarken bizim
yöneticilerimiz eleştirildikleri zaman yoksulluğu tutuklama işleriyle
uğraşacağına halkımıza yeni KİT’ler, iş sahaları açsın.
Daha iyi olmaz mı?