Bir ilçenin
kaderimi,
Sevdası mı
yoksa öç almak için kayıkçı kavgası mıdır?
Beşikdüzü,
Beşikdüzü olalı böylesine çirkin olayları yaşamadı. Bu güzel ilçe yağlı börek
ve iktidara muhalif bir belediye de olunca biteceğe de benzemiyor. Yörenin
ekolojik dengelerini bozduğunuz yetmemiş gibi vatandaşlarımızın psikolojisini
de bozdular.
İlçemiz, tüm
olumsuzlukları yaşarken şimdi de bir gemi olayını gündem yapmaya çalışanlar
bilinçsiz ve mantıksız şekilde işlemeye çalışıyorlar. Beşikdüzü Belediyesi,
deniz kenarında kimilerine göre sembol olarak görülen geminin elden çıkması
için satış kararı almış. Ancak, şer odaklılar “Gemi Beşikdüzü’nün sembolüdür”
satıldı diye ortaya çıktılar.
Peki, bu güzel
ilçemizin omuzlarında inanılmaz yüksek ekonomik yük varken, çürümeye yüz tutan
gemiden belediye nasıl faydalanabilirdi? Bildiğimiz kadarıyla bu geminin bir
eşi Rize Belediyesinde bulunuyordu. Belediyeye külfet olacağı için satmışlar.
Şimdi tüm
Beşikdüzü sevdalısı olarak ortaya çıkanlara soruyorum. AKP li Belediye Başkanı
ilçenin tarihi parkı ve önündeki okulları yıkarken, sahildeki parkı satarken,
Doğu Karadeniz deki en güzel plaj yok parasına satılırken nereden sesiniz
çıkmadı? Bunun gibi rant peşinde koşanlar Belediyenin borcunu mu kapattılar
yoksa borç üstüne borç mu yaptılar? Geçmişte sahili, okulları ve doğasıyla övündüğümüz
bu beldenin tutulacak bir tarafı kalmazken kindar davranışlarla sorunların
üstesinden gelinemez. Koca Türkiye’nin bütün varlıkları babalar gibi satılırken
sesiniz bir defa olsun çıktı mı? İlçenin yetiştirdiği iş adamları, ağaları ve
beyleri Beşikdüzü’ndeki bazı müdürlükler taşınırken sesleri neden çıkmadı?
Belediyeye büyük
yük getirebilecek geminin satış kararı doğrudur. Ancak, yok pahasına satılması
da doğru değildir. O zaman şu düşünülebilir. Gemi batırılarak dalış sporlarının
hizmetinde kullanılabilir. Zira yöre bu
spora çok müsaittir. Elbette akıllıca ve mantıklı yöntemlere açık olmakta
hizmeti gerektirir. Hangi siyasi görüşe hizmet ederseniz edin, şimdiye kadar
ilçe ranta dalan edilmesine müsaade edilirken kültür merkezi neden düşünülmedi?
Ro-Ro taşımacığı vardı ne oldu soran yok..! Adliye sarayı olmayan bir ilçe olur
mu soran yok.! Ya diğer müdürlükler ve okullar..! Ama suçlamak, kinli
hareketler eksik olmaz. Halkımız aradığı bütün hizmetleri Beşikdüzü’nde
bulamadığından çeşitli yörelere gitti. Giden ağalar da ilçeyi unuttular. Gelen
vurdu giden vurdu..!
Beşikdüzü halkı
doğru mantıklı siyasete susamıştır. Sadece siyaset yapmak için yanlış
düşüncelerden arınmalıyız. Bunu başaracak güç Beşikdüzü’nde var. Peki, neden
olmuyor?
Artık bitmeyen kavgalarında bitmesini ümit
ediyorum.