SON DAKİKA
SON DAKİKA


Çok hüzünlü bir hikaye
8.02.2021

Tarih yalan söylemez. Avusturya Milli Kütüphane arşivi / 1915

Dr. Yüzbaşı Ragıp ve Alman Hemşire Erica’nın hüzünlü hikayesi….

Ragıp Selanik’liydi. Mustafa Kemal’le akrandı,  1881 doğumluydu, askeri tıbbiyeden mezun oldu, hekim yüzbaşıydı. Eğitim için Almanya’ya gönderildi. Görev yaptığı hastanede Erica’yla tanıştı, hemşireydi, beline kadar örgü sarı saçlı, tipik Alman güzeliydi.

Ragıp’ın aklı başından gitti, kaçamak bakışlarla kendisini süzen o mavi gözlere kelimenin tam manasıyla vurulmuştu. Ragıp’ta filinta gibi delikanlıydı, üstelik Almancayı akıcı şekilde konuşuyordu, espriler mespriler, romantik cümleler filan, kızı bağladı, flört etmeye başladılar.

Doğrusu Erica da ilk günden gönlünü kaptırmıştı ama, mantığı engel oluyordu, Alman gerçekçiliği ağır basıyordu. Çünkü, özellikle babasının ne cevap vereceğini çok iyi biliyordu. Bir Türk’le bir Müslümanla evlenmesine asla müsaade etmezlerdi. Ayrıca kendisi koyu bir hıristiyan sayılmazdı ama, bir Türk’le evlense bile din değiştirmek istemiyordu.

Ragıp dedi ki, babanı sen bana bırak, dinlerimiz konusunda  ise düşündüğün şeye bak, ben seni böyle sevdim, sen beni böyle sevdin birbirimizi neden değiştirelim ki? Sonra gitti, bir buket çiçekle kapıyı çaldı, bizde gelenek böyledir dedi. Allah’ın emri peygamberin kavliyle Erica’yı istedi, sizi ikna etmek için ne demem gerektiğini günlerce düşündüm, inanın bulamadım, sadece şunu söyleyebilirim, kızına aşığım dedi.

Adeta sihirli iki kelimeydi. Zor kolay oldu. Medeni kimliğiyle , medeni cesaretiyle, aileyi etkilemişti, kayınpeder ikna oldu, peki dedi hemen bir hafta sonra Almanya’da evlendiler. Mutluluktan uçuyorlardı. Boy boy çocukların hayalini kuruyorlardı. Maalesef… Osmanlı seferberlik ilan etti. Ragıp bir saniye bile tereddüt etmedi, vatan topraklarında kapışma başlarken, Almanya’da duramazdı, Erica’yı karşısına aldı, sana bunu yapmak istemezdim ama, gitmem lazım dedi, ölmezsem bekle beni…

Erica hiç cevap vermedi. Açtı yatak odasındaki dolabı bavulu çıkardı çoktan hazırlanmıştı. Ragıp’a sarıldı sen nereye ben oraya dedi. İlk trenle İstanbul’a geldiler. Ragıp Taşkışla hastanesindeki görevine gidiyordu. Dört ay böyle geçti. Ragıp Çanakkale’ye cepheye başhekim yardımcısı olarak atandı. Erica bavulunu hazırladı ve at arabasıyla Çanakkale’ye geldiler. Erica bu kez yalnız değildi, Sahra hastanesinde gönüllü hemşire olarak çalıştı. Savaş patladı. Ragıp devamlı ameliyatlarda Erica kan revan gazilerin başında dolaşıyordu. Gazilerimiz Erica’ya ana hatun ismini takmışlardı. 17 Aralık 1915 saat üç suları İngiliz keşif uçakları hastaneyi bombaladı. Ana hatun orada hayatını kaybetti. Askeri tören düzenlendi ve kabrinin kitabesine Osmanlıca  ifa-yı vazife esnasında top mermisiyle terk-i hayat eden madam yazıldı.

(Avusturya Milli Kütüphane Arşivi/1915)

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap