Cumhuriyet devrimleriyle Mustafa Kemal Atatürk ve
arkadaşları modern bir Türkiye var etmek için toplumun ideallerini belirledi.
Topluma ışık tuttu. Ancak zamanla siyasilerin popülist politikacıları, bencil,
çıkarcı davranışlarıyla toplum ideallerinden giderek uzaklaştı. Kısaca
ideallerini unuttu.
Büyük düşünür Durkheim der ki; “Hiçbir toplum, idealler
olmadan teşekkül edemez. Bu idealler, bir toplumun kendisini nasıl gördüğünü ve
gelişmesinin hangi çizgide olduğunu belirler. İdeallerin ardında güçlü bir
toplumsal potansiyel vardır. Toplum olmadan birey ideal yaratamaz. İdeal,
sadece bireyin erişmek istediği müstakbel bir amaç değildir. Kendi gerçeği ve
bünyesi vardır.”
Cumhuriyet Devrimleriyle yaratılan idealist gençlik bir bir
avlanarak yok edildi. Cumhuriyetin ilkelerini geliştirip tamamlamayı yapamadık.
Karşı tezler çıkarıp daima oyalandık. Toplumun önüne
“adam sende” ci , toplumsal sorunlardan uzak, apolitik bir
örnek konuldu. Böylelikle yozlaşma
başladı. Ancak toplum kendi başına yozlaşmaz. Kamuda çalışanların tümü gereği
gibi görevimi yapmadı. Üniversiteler, eğitimcilerin neredeyse tamamı gereği
gibi görevlerini yapamadı.
Küresel güçler hiç boş durmadı. Lozan’da İnönü’ye
söylediklerini ( şimdi sana istediklerinizi veriyoruz ama bunları teker teker
geri alacağız) şimdi geri alınmasına karşı koyamadık. Toplumun
yozlaştırılmasının ortadan kaldırılabileceği bir eğitim sistemini
geliştiremedik. Ve yozlaşma kaçınılmaz oldu.
Adına atmış sekiz ve yetmiş sekiz kuşağı dediğimiz yapı
yaşlandı. Anılarıyla idare eder olduk. Bu kuşaklar için yazılar, çizilenler ve
övgüler göz yaşartıcı. Ancak görülen o ki, ülkenin tüm ulusal varlıkları haraç
mezat satılıp yok edildi. Tesise edilen tuzaklarla ülke soyulup soğana
çevrilirken miller aç kalmamanın çaresini arar oldu. Nüfusun önemli bir kısmı
sadaka toplumu haline getirildi ve sadakayı verenin kölesi oldu. Hayatını
toplumsal idealleri uğruna feda edenlerin kemikleri sızlıyor artık.
Millet olarak içine düşürüldüğümüz bu uyuşukluktan kurtulup
yeniden ideallerimize dönmeliyiz. Aksi durumda uluslararası tekelci sermayenin
pazarı olup yok oluruz.
Başaracak gücümüz her zaman var.