Ülkemiz siyaseti çok yanlış bir yol izlemektedir.  Muhacir edebiyatıyla akın akın ülkemize gelen özellikle Suriyeliler, ülkenin geleceğini de tehdit eder oldular. Yetkililer zamanı gelince geri göndereceğiz deseler de ne zaman gidecekleri belli değildir. Açıkça bir devletin kendi boynuna ipi takarak intihar ediyor.

Bu tehlikeyi defalarca gündem yapan Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ, emeklilerin ikramiyelerine zam yapılmadıysa bunun sebebi Suriyelilerdir diyor.  Öyle anlaşılıyor ki, Suriyeliler ülkenin demirbaş defterine geçmiş durumda. Artık misafirlerimiz değil demirbaşımız olmuşlardır. Bu olaylar bizlere tarihteki demirbaş Şarl olayını anımsatıyor.

İsveç Kralı Carl, Osmanlıya sığınmıştı. Yüksek masraflara mal olmuş.  Büyük Petro korkusundan bir türlü geri gidememişti. Bu nedenle Osmanlı onu Demirbaş sınıfına kayıt etmiş ve adını da “Demirbaş Şarl” olarak kayıtlara geçmiştir. Peki, Suriyeliler ülkemize kaç milyar dolara mal oldu. Muhalefet ülkeye devamlı sığınmacı alınmasına itiraz ediyor ama dinleyen yok. Şu bir gerçek ki, Cumhuriyet Türkiye’sinin eğittiği Türk vatandaşı, Suriye hükümetinin cahil bıraktığı Suriyeli insanlardan çok rahatsız. Son günlerde göçmenler özellikle güney illerimizde olmak üzere bazı illerimizde ulusal güvenlik açısından endişe verir duruma gelmiştir. Bu endişe giderek artıyor oluşuna karşı Sayın Ümit Özdağ’ın bazı önerileri ülke yönetimini çok kızdırmış durumda..!

Peki, Ümit Özdağ haksız mı? Asla..!

Sanki bu sorun sadece Sayın Özdağ’ın sorunudur.  Tüm siyasilerin sorunu olması gerekmez mi? Yarın siyasi ve ekonomik sorunlar çözülür ama göç sorunu çözülemeyecek bir duruma gelebilir.

Muhalefet gelecekte görülen tehlikeleri gündem yapınca özellikle Zafer Partisinin söylemleri ülkenin İçişleri Bakanı Sayın Soylu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Özdağ arasında çirkin siyaset kendini gösterdi.

Bir gazetecinin Sayın Süleyman Soylu’ya Ümit Özdağ hakkında yönlendirdiği soruya kirlettiği siyaset diliyle yanıt vererek “Adam yerine insan yerine “ koymam demesi Türk siyasetine kara leke olarak geçecektir. Tüm herkesi Sayın Özdağ’ın hassasiyetinde olmadı her Türk vatandaşının asli görevidir. Bu konuda tüm herkesi sağ duyuya davet edilmesi gerekirken düşman diliyle hakarete varan söylemler Türk Milletine çok uzaktadır.