Ülkemiz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiği
tarihten bu yana, derin ekonomik bir kriz yaşıyor. Ekonomik krizin yanında
yönetilememe krizi ülkeyi cendereye almış bulunuyor. Siyaset kurumu, iktidar
bloku tarafından baskılandığı için ülke sorunlarına da çözüm bulunamıyor. Kısaca siyaset kısır döngü içinde debelenip
duruyor.
Ülke yararına olsa bile muhalefetin verdiği tüm önergelerin
hiçbiri Meclis’ten geçmiyor ve araştırma talebine kapalı oluşu siyaset
mekanizmasının da güvenini zedeliyor. Mevcut iktidarın baskılı tutumu sayesinde
hukukun gereği yapılamıyor ve adalet dağıtamıyor. Özellikle dördüncü kuvvet
olarak bilinen ve kabul edilen basın üzerindeki baskıları nedeniyle muhalefetin
önerilerini, ülkenin ve halkın çıkarlarını açıkça yayınlayamıyorlar.
Dolayısıyla, Türkiye’nin gerçek sorunları tartışılamıyor.
Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi acısından olsun, ekonomikteki
yanlış yönlendirmeler olsun, hukukun egemen kılınmamasıyla adaletin
dağıtılamaması sonucunda gerçekten zor bir dönem geçiriyor. Halkımız geçim
sıkıntısıyla adeta can çekişiyor.
Peki, ne yapılmalı?
Her şeyden önce demokratik kurallar içinde, tüm siyasi erk
yuvarlak masa üzerine sorunları yatırıp tartışabiliyorsak sanırım çıkar yolu
buluruz. Yapılamaz mı? Elbette yapılır ama neden yapılamıyor? İşte burası çok
önemli!
Bir soruya yanıt bulmak istiyorum: Ülkemizin içteki ve
dıştaki olumsuzlukları için, halkımızın refaha ulaşması için muhalefetin hiç mi
olumlu bir önerisi yok? Çalışan, emekli, esnaf ve iş adamı ekonomik
dalgalanmalardan rahatsız iken, tüm sorunların çözümü sadece iktidar olmamalı.
Muhalefet bile sorunlar yumağına çözüm bulmalıdır.
Ama nasıl?