Recep Tayyip Erdoğan, 2024 yerel seçimlerden sonra milletin verdiği
mesajı anladık diyerek, siyasette yumuşama başlatmak için siyasi partileri
ziyaret etti.
Acaba öyle mi?
Bize göre bu söylem masaldan öteye gitmiyor.
Türkiye yüzyılında, yasaklar, vergi, zam, ceza, sabır ve fedakârlıkla
yaşıyor olduk.
Cumhur ittifakının iyi gitmediğini gören ve kabullenen Sayın Erdoğan’ın,
bir süredir bazı bakanları değiştirebileceği gündemdeydi...
Kayseri’de yaşananlar ve başka kentlerde de Suriyeli sığınmacılara
yönelik tepkiler ile Suriye’nin El Bab kentinde yaşananlar ülkemizde tepki
topladı. Sıcak gündemi perdelemek gerekli görüldü ve bakan değişiklikleri için
düğmeye basıldı.
Evet, gerekli görülen çalışmalar elbette yapılabilir. Ancak, önce
rahatsızlığını gerekçe göstererek Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki
affını istedi ve yerine Murat Kurum atandı.
Murat Kurum, İBB seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na karşı Adalet ve
Kalkınma Partisinin adayı idi. Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Deniz
Yavuzyılmaz, İliç’de Murat Kurum’un bakan iken attığı imzaları ve yaşanan
olaydan sorumluluğunu ortaya koydu.
Deprem, imar afları, Salda gölünde yapılanlar, Fikirtepe’deki kentsel (rantsal)
dönüşüm gibi sorumlusu olduğu daha nice konuyu net olarak ortaya koydu. Ama hukuk sustu….!
Ekrem İmamoğlu’na karşı aday olarak kırdığı potlarla gündem olan Kurum,
İBB seçiminden hezimetle çıktı. Ve şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanı.
Peki, Türkiye’yi uçuran bir partide bu görevi üslenecek biri hiç mi
yok?! Yoksa temel etken Ekrem İmamoğlu’na karşı aldığı ağır yenilginin öcü mü?
Demokratik bir ülke olsak, sadece İliç konusu dahi Kurum’un Bakan
olmasının önünde engel olurdu.
Metal yorgunu olan iktidar, sahaya eski oyuncusu ile yeni bir transferi
sürse dahi faydası olmaz. Asıl değişmesi gereken belli.!
Burada önemli olan şu; İBB seçimlerini büyük farkla kaybeden Murat
Kurum, Ekrem İmamoğlu’nun projeleri için onay makamı. Bu psikolojik ezikliğin
yansımasıdır. İnatla devlet yönetilmez.
Demek ki “siyasette yumuşama” bir masal..!