Öyle gelişmelere şahit oluyoruz ki, sormayın gitsin. Bugün ülke olarak var olmamızın en büyük vesilesinin Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olduğunu bilmeyen yoktur. Onların verdiği mücadele sonucu bugün bağımsız ve özgür olarak yaşıyoruz.

Bugünleri yaşayanların minnet borçlu olduğu Atatürk’ten birileri öyle korkuyor ki sormayın gitsin. 19 Mayıs 1919’da başlatılan mücadelenin başkomutanı Atatürk’ü unutma gafletine düşülmüş.

Atatürk ve T.C. ile ilgili o kadar yanlış adımlar atıldı ki bunlara bir yenisi eklendi. Hazine Bakanlığı’na bağlı Darphane Müdürlüğü Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının anısına madeni para bastırıyor. Utanmadan sıkılmadan paranın üzerine Atatürk’ün resmini koymayıp onun bindiği vapurun resmini koyuyor.

Sıkışıldı mı, din, iman ve Atatürk deniliyor; azıcık rahatlama oldu mu Atatürk’ü yok sayma adımları atılıyor. Bu müdürlük para basıyor, paranın üzerine Atatürk’ün resmini koymaktan korkuyor. Bu kadar vefasızlık olur mu? Atatürk’ten bu kadar neden korkuyorsunuz? Allah aşkına siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? Nefes aldığınız ülkenin kurucusu kim kardeşim? Hatıra para bastırıyorlar, bir tek Bandırma vapurunun resmini koyuyorlar. Arkadaş o vapurda yoktan bir ülkenin varoluşunu sağlayan Atatürk vardı. Atatürk olmasaydı o vapur bu kadar önemli olur muydu? Ne diyeyim, Allah size akıl fikir versin.

İTTİFAK

Şimdi arkanıza yaslanın ve iktidar partisi ve ortağının muhalefet partilerini HDP ile kol kola girmekle suçlayan sayısız söylemde bulunduklarını, terör örgütü ile bağlantısı olan HDP’nin, CHP ve İYİ Parti’yi desteklediğini dile getirip millete şikayet ettiklerini hatırlayın.

Aradan çok değil, kısa bir süre geçti, İstanbul seçimlerinin iptalinin ardından bu parti ile kim kol kola girdi bir bakalım. HDP ile AK Parti'nin yenilenen seçim öncesi kapalı kapılar ardında görüşmeye başladıkları iddia edildi. Nasıl derseniz, İmralı’da bulunan terörist başı ile avukatlarının görüşmeye başlamasının önündeki yasağı iktidar partisinin kaldırması örnek gösteriliyor.

Bir başka örnek ise bebek katiline sayın denilmeye başlanması. Siyasette bir başka partiye suçlamalarda bulunulurken dikkatli sözler kullanılmalı. Milletimizin aklı ile dalga geçilmemeli.