SON DAKİKA
SON DAKİKA


Bu saçmalığa bir son verin
1.07.2021

Yarından itibaren pandemi yasaklarının kalkmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19 Salgın Yönetimi Çalışma Rehberine göre gazete okuma yasağı sürecek. Bu konu ile ilgili Gazeteci Ahmet Hakan’ın iktidara çağrısını tekrar gündeme getirmek isterim. Hakan, hiçbir bilimsel veri, gazete ile COVID-19 arasında bağlantı kurmaya izin vermezken, rehberi hazırlayanlar tarafından bu bağlantının kurulduğunu belirtti.

Rehbere göre, berber, kuaför, güzellik ve spor salonları, kahve ve kıraathaneler, çay bahçeleri, dernek lokalleri, internet kafelerde, halı sahalarda, bilardo salonlarında gazete bulundurma yasak. Bu verilere bakılınca salgın üzerinden gazetelere karşı yaptırım mı uygulanıyor, ya da düşmanlık göstergesi mi yapılıyor?

Milletin haber alma özgürlüğüne getirilen bu saçma yasağın bir an önce kaldırılması gerekir. Okurlara ulaşan gazetelerin virüs bulaşmasına neden olduğu yönündeki bu anlayışın bu kararı gözden geçirip hepten yok etmesi artık kaçınılmaz olmuştur.

HEPİMİZİN AKLI KARIŞTI

Öyle gelişmeler yaşanıyor ki hangisini takip edeceğini şaşırıyor vatandaş. Söylem ve eylemler almış başını gidiyor, ağzı olan konuşuyor, beğenmediğine ağzına geleni söyleyen mi ararsın, kendisi için düşünmeyeni linç etmek için uğraş veren mi ararsın, siyaset sahnesinde dün birbirine ağıza alınmayacak sözler dile getirenlerin bugün kol kola girenleri mi ararsın. İşte bu karmaşanın herkesin aklını karıştırdığını anlatan aşağıdaki şu sorular tam da bu karışıklığı anlatıyor: 

Bir akademisyenin yazdığı makalede başka birinin makalesini çaldığını anlarsanız rektöre bildirirsiniz, ya çalan rektörse ne yapacaksınız?

Ya da yolda sakince yürürken biri saldırırsa polise şikayet edersiniz, peki saldıran polisse ne yapacaksınız?

Cinsel tercihinizden ötürü “sapkın” olmakla suçlanırsanız yetkililere bildirirsiniz; sizi sapkınlıkla suçlayan yetkili biriyse ne yapacaksınız?

Birisi Anayasayı ihlal ederse Anayasa Mahkemesi’ne başvurursunuz. Ya Anayasayı ihlal eden Anayasa Mahkemesi ise ne yapacaksınız?

Yargıtay da hiç görev yapmamış biri, Yargıtay adına Anayasa Mahkemesi’ne aday gösterilirse Yargıtay’ı ayağa kaldırırsınız; peki aday gösteren Yargıtay üyeleriyse ne yapacaksınız?

Bütün uzmanların karşı çıkmasına rağmen, ülkenin ekonomisini yönetenler, “enflasyonun nedeni faizdir” diyerek ülkeyi batırıyorsa ekonomi yönetimini uyarırsınız; ya tezi savunan ekonomi yönetimiyse ne yapacaksınız?

Salgın verileri ile ilgili kamuoyuna sürekli yanlış bilgiler veriliyorsa Sağlık Bakanlığı’na başvurursunuz; yanlış bilgi veren Sağlık Bakanıysa ne yapacaksınız?

Bir din adamı çıkıp “babanın öz kızına şehvet duymasına” ilişkin fetva yazmaya kalkarsa Diyanet’e haber verirsiniz; peki bu fetvayı yazan Diyanet görevlisi olduğu söyleniyorsa ne yapacaksınız?

Evinize hırsız girerse otoritelere bildirirsiniz, ülkenize hırsız girmişse ne yapacaksınız? Zor sorular değil mi? Evet çok zor.

SAVCILAR NEREDE?

İslamî içerikli kitap ve romanları ile tanınan yazar Emine Şenlikoğlu son dönemde gerek sosyal medya gerekse bazı siteler aracılığıyla hem dinimize hem de Peygamber efendimize yönelik yapılan hakaret içerikli yayınlar yapıldığına dikkat çekmiş.

Şenlikoğlu’nun düşüncelerini beğenip beğenmeme okurların takdirindedir, ancak yaptığı çağrı göz ardı edilmeyecek kadar önemlidir. Şenlikoğlu, “Dinimize ve Hz.Muhammed'e hakaret suç değil mi bu ülkede? Sav. Allah'ın ( ......) dilime alamayacağım sözlerle resmini çizdim diyen ahlaksızlardan, Muhammed usta bir yalancı p...dir diyen şerefsizlere kadar, dış güçlerin piyonları olarak durmadan çalışanlar, bize sinir krizi geçirtiyorlarken, bu satılmışların (Bir insan inançsızdır ama ‘İnançsızlık artsın’ diye çalışmaz, o kişi dinsizdir ama satılmış veya ajan değildir, fakat inançsızlık artsın, diye çalışan deist ve ateistler ya casus, ya da satılıktır. Ya iç, ya diş güçlerin piyonudurlar.) hakaretleri savcılara hiç mi dokunmuyor? Savcı olununca inançlar rafa mı kaldırılıyor? Bu ülke ahlaksızların cirit attığı bir ülke mi olsun, sayın savcılarımız neredeler?" diye çağrı yapmış.

Evet, hiç kimsenin dinimize ve peygamberimize dil uzatma hakkı yoktur, olamaz da. Şenlikoğlu’nun çağrısını bütün savcıların duymasını ve böyle bir ahlaksızlığı kim yapıyorsa gerekli cezayı almasını sağlamalıdır.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap