SON DAKİKA
SON DAKİKA


Cevap Bekleyen Soruların Sorumlusu Kim?
30.11.2021

Türkiye bir bilinmeze doğru sürükleniyor. Zamlar, döviz kurundaki yükselişler almış başını gidiyor. İktidarın müdahalesi her kesimde hissedilecek şekilde olmuyor. Hala havanda su dövülüyor. İktidar 20 yıldır ülkeyi yönetiyor, şapkasını önüne koyup düşünme yerine muhalefet ve dış güçler diyerek milletin aklı ile dalga geçme eğilimine yönelmiş durumda.

Yazık, günah borcunu ödeyemeyen çiftçiler cezaevine girmeye başladı, geçinemeyen ailelerde şiddet arttı, kadın cinayetleri önlemez hale dönüştü. Tepkisini dile getirenlere baskının haddi hesabı yok. Sanki yaşanan bütün olumsuzlukların sorumlusu muhalefet yada dış güçler. İktidarın hiç suçu yokmuş gibi davranışları ise tahammül sınırlarını aşmaya başladı, özgürlükler ülkesi baskı zulüm korku yaşanan hale dönüştü. İşte bunlara karşı en etkin olan sosyal medyada yer alan soruları iktidara yöneltelim.

-Londra faiz lobisi mi kasada para yokken gidin Ahlat'a, Van gölü kıyısına, Marmaris e saray yapın diyor ?

-Dış güçler mi gidin kamu bankalarının yönetimine güreşçi, hazinenin başına damat, tübitak başına hayvanat bahçesi müdürü atayın diyor ?

-Küresel sermeye mi bütün okulları katma değer üretmesi mümkün olmayan imam hatiplere çeviriyor?

-Muhalefet mi faizleri düşük tutup TL den kaçışı hızlandırıyor, merkez bankası rezervlerini boşaltıyor?

-Israil mi daha ucuza mal edilmesi mümkün olan büyük yatırımları, komisyon karşılığı aynı şirketlere verdirip hazine ve Londra Mahkemesi garantisi verdiriyor ?

-Komisyon karşılığı beş kat fazla maliyetle şehir hastanelerini yaptırıp hazine ve hasta garantisi verdiren tapınak şövalyeleri mi ?

- Cuma günü sadece 34 kişinin gittiği Çamlıca Camiini 100 milyona, tepeye çıkacak yolu 30 milyona yaptıran Vatikan ve Papa mı ?

-Gazetecileri yargılamaları bitmeden Silivri de tutup, oha dediğimiz haberlere bile birkaç saatte erişim yasağı getiren, haber alma hakkımızı engelleyen Fransa başkanı Macron mu ?

Kamu harcamalarını vatandaş ve meclis adına denetleyen Sayıştay in çalışmasını ve raporlarını görmemizi engelleyen Almanya Başbakanı Merkel mi ?

-Kamu kredilerini maliyetinin altında ve komisyon karşılığı müteahhitlere verdirip, o bankaları zarar ettiren vatandaş mı ?

-Üniversitelere, kamu kurumlarına eşinizi, dostunuzu, kritikleri, maceracıları doldurun, vasıflı olup olmadıklarına bakmayın diyen üst akıl mı ?

-Ülkedeki enflasyonu % 12 civarı ilan eden, gelişmişliği buzdolabı satışı üzerinden anlamamızı isteyen TÜİK' i yöneten Mossad mı?

-Yasama yürütme ve yargıyı tek merkeze bağlayan İngilizler mi ?

Bu örnekler sayfalarca uzar siz de biliyorsunuz . Hâlâ Ayasofyayı cami yaptık, kripto hocayı minbere kılıçla çıkarttık, Hristiyan âlemi delirdi , bizi kıskanıyorlar, operasyon var diyorsanız üzüntü verici.

Bunların aksini dile getirip savunmak için iktidar yalakalığına soyunanlar bilesiniz ki medeni dünyanın umurunda değilsiniz.

DUVARLARI YIKARSINIZ DÜŞÜNCELERİ DEĞİL

Ülkemizde basın özgürlüğü hep tartışılır olmuştur. Gazetecilerin kamuoyuna sundukları sonrası karşılaştıkları tepkilerin boyutları giderek çirkinleşmeye başladı. Basından rahatsız olanların başvurduğu şiddet ise her gün artarken, farklı yollara da başvurulmaya başlandı. Yorum dahi katılmayan paylaşımları bile farklı alanlara çekip tepki yoluna gidenler, bu paylaşımlarının kaynağını bulmak ve doğrular ile yüzleştirmeyi seçmezler. Kendi gözündeki çapağı görmeden gazetecilerin dile getirdiklerini beğenmeyenlerin başvurduğu yöntemlerden biri de Bursa’da Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin 32 yıllık binası Büyükşehir Belediyesi tarafından hem de kuruluş yıldönümünde yerle bir edileceği iddiası. Vay be kendinize emme basma tulumba gibi baş sallayan kuruluş olmadı mı yıkın gitsin. Meslektaşlarımın dediği gibi siz duvarları yıkarsınız, özgür basını değil. Duvarları yıkarsınız düşünceleri değil.

Bu intikam duygusu ile yapılan hareketlerin iktidarın gemisinin her gün su almasına neden olduğunun ne zaman farkına varacaksınız. Ülke yangın yerine dönmüş işin kolayını bulmuşsunuz yıkın gazetecilerin binasını, yada yangını haber yapanları cezalandırın. Bu intikam duygusu size bugün kazandırır ya yarınlarda ne olur derseniz, o binalarını yıkıp cezalandırdığınız gazetecilerin kapısını çalarsınız.

Bu yıkımın ardında adının Çağdaş olması yatıyor olmasın sakın. Susmadıkları için her türlü tepkiyi gören, hakarete uğrayan dayak atılan meslektaşlarımıza şimdide binalarının yıkımı eklenecek. Bu adım sizleri tarihin kara sayfalarına yazacaktır. Belediyenin eleştirilmesine tahammül edemeyen zihniyetin bu kindar tutumu ile aklı sıra gazetecileri cezalandırıyor. Vallahi bravo size de bu yakışır.

Dediğim gibi gazetecileri yaptırımlarla susturmanın bugüne kadar kimseye fayda getirmediği bir gerçektir. Şunu bilmenizi isterim ki yarın susturmaya çalıştığınız basına sizin de ihtiyacınız olacak. Meslektaşlarımızın da dediği gibi bir bina yıkılır yenisi yapılır, yıkılmak istenen satılmayan kalemler ve çağdaş bir duruşun sergilenmesidir. Bunu da yok etmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Çünkü ilahi adalet bir gün karşılığını bulur. Mahkemeden gelen ihtiyati tedbir kararı dilerim atılacak olan bu yanlış adımdan vazgeçilmesine neden olur.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap