Diğer taraftan gazi olan sayısız vatandaşımız verdikleri onurlu mücadelenin sonunda onurlu bir şekilde hayatını sürdürüyor. Gazilerimiz ile ilgili dün ilginç bir haber yayınlandı. CHP Genel Başkanı ile görüşen 15 Temmuz gazisi Cumali İbin’in maluliyet aylığı ve gaziliği tehlikeye girmiş. Buna insanın inanası gelmiyor, demokrasinin beşiği denilen ülkemizde muhalefet partisi lideri ile görüştü diye bir gazinin aylığını kesmeye tenezzül edilmez diye düşünüyorum.

Bu görüşmeden üç gün sonra kamu hastanesinden aldığı gazilik raporu yok sayılıp sil baştan yeni rapor istenmesi ilginç. Bir gaziye karşı böyle bir yaptırım yapılmışsa yazıklar olsun. O kara gecede her görüşten vatandaş hainlerin karşısına dikildi, ayrım yapmaksızın hep birlikte onurlu duruş gösterdi Kim böyle bir yaptırımı hayata geçirip işgüzarlık yapmışsa ayıp etmiş. Hep söyledim, yine söyleyeceğim, muhalefete iktidara şirin görünmek adına üzerine vazife olmayan işlere kalkışanlar bilsin ki iktidar partisine zarar vermekte. Cumhurbaşkanı gönüllere girin diye çağrı yapıyor bu tip sorumsuzluklar devam ediyor. Bunlara bir destur şart oldu.

BIKTIK ARTIK

İstanbul Sözleşmesi birilerini rahatsız etmeye devam ediyor. AK Partili Numan Kurtulmuş’tan sonra bu kez Mehmet Özhaseki sözleşme ile ilgili yorum yapmış, “O niye engellesin, benim inancım engelliyor” demiş Hay Allah.
İşin en tehlikeli boyutu da bu işte sözleşmeyi getirip inançlara dayatmak kadar tehlikeli bir yol yok. Bu iş inancımızla ilgili değil beyler, bu iş dangalakların, aşağılık, şerefsiz insanların kadınların ve çocukların hayatlarını söndürme meselesi.

İnancımız engelliyor gibi bir mazeretin ardına sığınıp bu sözleşme ile ilgili kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Sözleşmesi'ni hedef alarak, "Sanki 'kadına şiddeti engelliyor' gibi bir mefhum var, o niye engellesin benim inancım engelliyor kadına şiddeti" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sözleşme ile ilgili son noktayı koymadı mı kardeşim. Konuşacak başka bir konumu bulamıyorsunuz da dilinize bu sözleşmeyi doladınız aklınız sıra fikir açıklıyorsunuz. Yeter be bıktık artık sizin bu abu sabuk yaklaşımlarınızdan.

HESAP SAHTE İMİŞ

Muhalefet temsilcilerine sosyal medya hesabından saydıran TEDAŞ’ta Genel Müdür Yardımcısı Bora Ülker,  bu paylaşımların sahte hesaptan yapıldığını söylemiş. Ne tesadüf ki bu hakaretler haber yapıldıktan sonra hesap kapatıldı.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İYİ Parti Lideri Meral Akşener ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’,  DEVA Partisi Lideri Ali Babacan'a yönelik hareket içerikli paylaşımlar yapılan ve kendi ismi ile fotoğraflarının bulunduğu hesap için TEDAŞ Yöneticisi Ülker, “Paylaşımlar fake hesaptan fotoğraflarım kullanılarak yapılmıştır” dedi. Hesabın sahte olup olmadığını yapılacak takipler sonrası hep birlikte öğreneceğiz, dilerim kamuoyunun inandırıcı bir sonuç çıkar.